Koza İpek Holding'e Yönelik Soruşturma
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının, Koza İpek Holding'e ilişkin soruşturma dosyası kapsamında bilirkişi olarak görevlendirilen Prof. Dr. Şafak Ertan Çomaklı, "Tamamen bağımsız ve talimatsız, hukuka uygun olarak hazırlamış olduğumuz bilirkişi raporu, şahsım üzerinden algı operasyonu ile karalanmak ve itibarsızlaştırmak istenmektedir" dedi.
Çomaklı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "bazı medya kuruluşlarınca maksatlı olarak hakkında çıkarılan haksız ve ağır iftiralar nedeniyle açıklama yapma lüzumu doğduğunu" bildirdi.
Koza İpek Holding soruşturması kapsamında usule ve hukuka uygun biçimde bilirkişi olarak atandığını belirten Çomaklı, şöyle konuştu:
"Akademik kariyerim ve adli sicil kaydım söz konusu bilirkişi raporunu hazırlama konusunda hukuka uygunluk taşımasına rağmen, birtakım çevreler tarafından kariyerimin ve adli sicil kaydımın şaibeli ve söz konusu bilirkişi raporunu hazırlamaya engel olduğu izlenimi yaratılarak, hukukun işlemesine ve adil yargılama yapılmasına engel olunmaya çalışılmaktadır. Öncelikle belirtmem gerekir ki maliye mezunu birisi olarak, yüksek lisans ve doktorasını mali hukuk alanında yapmış ve doçentliğini yine aynı alanda almış bir akademisyenin, söz konusu bilirkişi raporunun hazırlanmasında mesleki açıdan herhangi bir hukuksuzluk bulunmadığı oldukça açıktır."
Çomaklı, Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 64/2'nci maddesinde, "Atama kararında, gerekçesi de gösterilmek suretiyle, birinci fıkrada belirtilen listelere girmeyenler arasından da bilirkişi seçilebilir" denildiğine işaret ederek, "İl Adli Yargı Adalet Komisyonları tarafından her yıl düzenlenen bir listede yer alan gerçek veya tüzel kişiler dışından da bilirkişi atanabileceği hüküm altına alınmıştır. Buna göre, hukuka aykırı bir durumun olmadığı görülmektedir" dedi.
"Kendisine atfedilen dolandırıcılık iddiasının gerçek dışı, haksız bir iftiradan öteye gitmediğini" aktaran Çomaklı, şöyle devam etti:
"Ağır ceza mahkemesinde görülen bir davada tanık olarak ifade vermiş olmama rağmen, maksatlı şekilde alçakça bir iftira ile sanki dolandırıcılıktan hüküm giymiş ve tutuklanmışım gibi gösterilerek adli sicil kaydımın bozuk olduğu izlenimi verilmektedir. Öncelikle belirtmem gerekir ki hayatımın hiçbir döneminde, hiçbir şekilde, hiçbir suçlama nedeni ile hüküm giymedim ve tutuklanmadım. İleri sürülen dosyalarda tanık olduğumdan bahsedilmemiş, tamamen gerçek dışı iftiralarla saldırıda bulunulmuş ve bilirkişilik yapamayacağım ileri sürülmüştür. Kaldı ki şahsımla hiçbir ilgisi olmamakla beraber, iddialara neden olan bu dosyanın da Yargıtay sürecinde bozulduğu ve zaman aşımından ortadan kaldırıldığı görülmektedir."
- "Yapılmak istenen, raporun geçersizliğini sağlamak"
Çomaklı, "Bölge Adliye Mahkemesi Adli Yargı Adalet Komisyonlarınca, Bilirkişi Listelerinin Düzenlenmesi Hakkındaki Yönetmelik" ile "Ceza Muhakemesi Kanunu'na Göre İl Adli Yargı Adalet Komisyonlarınca Bilirkişi Listelerinin Düzenlenmesi Hakkındaki Yönetmelik" hükümleri gereğince, bilirkişilerin "affa uğramış ya da ertelenmiş olsalar bile devlete karşı işlenen suçlar ile basit ve nitelikli zimmet, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas gibi bir suçtan veya kaçakçılık, resmi ihale ve alım satımlara fesat karıştırma, gerçeğe aykırı bilirkişilik yapma, yalan tanıklık suçlarından biriyle hükümlü bulunmaması" gerektiğine dikkati çekti.
Çomaklı, şunları kaydetti:
"Bu yasal düzenlemelerle de anlaşılacağı üzere bilirkişilik yapmam konusunda herhangi hukuki bir engel bulunmamakta ancak buna rağmen, karalama kampanyası ile şahsım üzerinden bilirkişi raporu ve içeriği hakkında olumsuz algı oluşturulmaya çalışılmaktadır. Tarafıma atfedilen iddialarla yapılan karalama kampanyasında asıl hedefin şahsım olmadığı, esas yapılmak istenenin bilirkişi raporunun geçersizliğini sağlamak olduğu açıktır. Tamamen bağımsız ve talimatsız, hukuka uygun olarak hazırlamış olduğumuz bilirkişi raporu şahsım üzerinden algı operasyonu ile karalanmak ve itibarsızlaştırmak istenmektedir. Şahsıma ait adli sicil kaydında herhangi bir hüküm giymişliğim veya ceza almışlığım olmadığı gibi aynı zamanda 'adli sicil arşiv kaydım' dahi bulunmamaktadır."
Prof. Dr. Çomaklı, "hakkındaki iftiralarla ilgili suç duyurusunda bulunacağını ve tazminat davaları açacağını" da sözlerine ekledi.
Kaynak: AA
Koza İpek Holding soruşturması kapsamında usule ve hukuka uygun biçimde bilirkişi olarak atandığını belirten Çomaklı, şöyle konuştu:
"Akademik kariyerim ve adli sicil kaydım söz konusu bilirkişi raporunu hazırlama konusunda hukuka uygunluk taşımasına rağmen, birtakım çevreler tarafından kariyerimin ve adli sicil kaydımın şaibeli ve söz konusu bilirkişi raporunu hazırlamaya engel olduğu izlenimi yaratılarak, hukukun işlemesine ve adil yargılama yapılmasına engel olunmaya çalışılmaktadır. Öncelikle belirtmem gerekir ki maliye mezunu birisi olarak, yüksek lisans ve doktorasını mali hukuk alanında yapmış ve doçentliğini yine aynı alanda almış bir akademisyenin, söz konusu bilirkişi raporunun hazırlanmasında mesleki açıdan herhangi bir hukuksuzluk bulunmadığı oldukça açıktır."
Çomaklı, Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 64/2'nci maddesinde, "Atama kararında, gerekçesi de gösterilmek suretiyle, birinci fıkrada belirtilen listelere girmeyenler arasından da bilirkişi seçilebilir" denildiğine işaret ederek, "İl Adli Yargı Adalet Komisyonları tarafından her yıl düzenlenen bir listede yer alan gerçek veya tüzel kişiler dışından da bilirkişi atanabileceği hüküm altına alınmıştır. Buna göre, hukuka aykırı bir durumun olmadığı görülmektedir" dedi.
"Kendisine atfedilen dolandırıcılık iddiasının gerçek dışı, haksız bir iftiradan öteye gitmediğini" aktaran Çomaklı, şöyle devam etti:
"Ağır ceza mahkemesinde görülen bir davada tanık olarak ifade vermiş olmama rağmen, maksatlı şekilde alçakça bir iftira ile sanki dolandırıcılıktan hüküm giymiş ve tutuklanmışım gibi gösterilerek adli sicil kaydımın bozuk olduğu izlenimi verilmektedir. Öncelikle belirtmem gerekir ki hayatımın hiçbir döneminde, hiçbir şekilde, hiçbir suçlama nedeni ile hüküm giymedim ve tutuklanmadım. İleri sürülen dosyalarda tanık olduğumdan bahsedilmemiş, tamamen gerçek dışı iftiralarla saldırıda bulunulmuş ve bilirkişilik yapamayacağım ileri sürülmüştür. Kaldı ki şahsımla hiçbir ilgisi olmamakla beraber, iddialara neden olan bu dosyanın da Yargıtay sürecinde bozulduğu ve zaman aşımından ortadan kaldırıldığı görülmektedir."
- "Yapılmak istenen, raporun geçersizliğini sağlamak"
Çomaklı, "Bölge Adliye Mahkemesi Adli Yargı Adalet Komisyonlarınca, Bilirkişi Listelerinin Düzenlenmesi Hakkındaki Yönetmelik" ile "Ceza Muhakemesi Kanunu'na Göre İl Adli Yargı Adalet Komisyonlarınca Bilirkişi Listelerinin Düzenlenmesi Hakkındaki Yönetmelik" hükümleri gereğince, bilirkişilerin "affa uğramış ya da ertelenmiş olsalar bile devlete karşı işlenen suçlar ile basit ve nitelikli zimmet, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas gibi bir suçtan veya kaçakçılık, resmi ihale ve alım satımlara fesat karıştırma, gerçeğe aykırı bilirkişilik yapma, yalan tanıklık suçlarından biriyle hükümlü bulunmaması" gerektiğine dikkati çekti.
Çomaklı, şunları kaydetti:
"Bu yasal düzenlemelerle de anlaşılacağı üzere bilirkişilik yapmam konusunda herhangi hukuki bir engel bulunmamakta ancak buna rağmen, karalama kampanyası ile şahsım üzerinden bilirkişi raporu ve içeriği hakkında olumsuz algı oluşturulmaya çalışılmaktadır. Tarafıma atfedilen iddialarla yapılan karalama kampanyasında asıl hedefin şahsım olmadığı, esas yapılmak istenenin bilirkişi raporunun geçersizliğini sağlamak olduğu açıktır. Tamamen bağımsız ve talimatsız, hukuka uygun olarak hazırlamış olduğumuz bilirkişi raporu şahsım üzerinden algı operasyonu ile karalanmak ve itibarsızlaştırmak istenmektedir. Şahsıma ait adli sicil kaydında herhangi bir hüküm giymişliğim veya ceza almışlığım olmadığı gibi aynı zamanda 'adli sicil arşiv kaydım' dahi bulunmamaktadır."
Prof. Dr. Çomaklı, "hakkındaki iftiralarla ilgili suç duyurusunda bulunacağını ve tazminat davaları açacağını" da sözlerine ekledi.