AP Başkanı Martin Schulz Açıklaması
Avrupa Parlamentosu (AP) Başkanı Martin Schulz, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın gerçekçi bir siyaset izlediğini kaydetti.
Schulz, Der Spiegel dergisine Türkiye ile AB arasındaki sığınmacı krizi görüşmeleri ve Rusya'nın Suriye'deki tutumu konularında açıklamalarda bulundu.
Schulz, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ilgili olarak, "O, gerçekçi bir politikacı, uluslararası ilişkilerin tek taraflı taleplere göre inşa edilmediğini, aksine çözüme ve karşılıklı çıkarlara dayandığını biliyor" ifadesini kullandı.
AB olarak sığınmacılar konusunda Türkiye ile farklı müzakerelerde bulunduklarına işaret eden Schulz, "Türkiye sığınmacı sorununa gayet angaje olmuş durumda ancak bunun maliyetini tek başına karşılaması mümkün değil. Bu nedenle Türkiye ile para konusunu konuşuyoruz" dedi.
Türkiye ile müzakerelerin pazarlık değil zorunluluk meselesi olduğunun altını çizen Schulz, bunların Türkiye, Avrupa ve en önemlisi de sığınmacılar için avantaj sağlayacağını kaydetti. Schulz, Avrupa'ya gelen sığınmacıların maliyetine işaret ederek, "Eğer onların Türkiye'deki hayat şartlarını iyileştirmek istiyorsak, onlara cazibe sunmalıyız, böylece kaçakçıların eline atmamış oluruz" diye konuştu.
Türkiye'nin, vize serbestisini, güvenli ülke olarak tanınmayı ve AB ile üyelik müzakerelerinin yapıcı şekilde devam etmesini istediğini vurgulayan Schulz, ancak tüm bunlara Avrupalıların karar vereceğini söyledi.
- Rusya'ya uygulanan ambargolar
Öte yandan Schulz, AB'nin, Ukrayna krizi nedeniyle Rusya'ya uyguladığı ambargonun Suriye nedeniyle hafifletilmesini yanlış bulduğunu ifade ederek, "Rusya Minsk anlaşmasını revize etmeli ve Ukrayna'nın doğusunda ateşkese uymalı. Geride kalan inandırıcılığımızı kaybetmemenin ölçüsü budur. Bunların sığınmacı kriziyle de alakası yoktur" ifadesini kullandı.
Rusların DAEŞ'e karşı Avrupa'ya yardım etmek isteyip istemediğine yönelik soru üzerine Schulz, "Sina çölü üzerinde bombalanıp düşen uçak Rusya'ya aitti. Ruslar, DAEŞ'e karşı hava bombardımanında bulunuyorsa, bu kendilerini tehdit altında görmelerinden kaynaklanıyor" dedi.
Schultz, Rusya'nın DAEŞ yerine daha çok rejim muhaliflerini bombaladığının hatırlatılması üzerine de, "Maalesef şimdiye dek bu böyle oldu. Ancak adım adım bunu değiştirmeliyiz. DAEŞ'i mağlup etmek istiyorsak, ilk önce Suriye'de ateşkesi sağlamalıyız. Bu sağlandığı takdirde o zaman İran ve Suudi Arabistan ile DAEŞ'e karşı bir koalisyon kurulabilir. Ancak Türkiye'nin Rusya uçağını vurmasının ardından bu tabii ki zorlaştı" değerlendirmesinde bulundu.
Kaynak: AA
Schulz, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ilgili olarak, "O, gerçekçi bir politikacı, uluslararası ilişkilerin tek taraflı taleplere göre inşa edilmediğini, aksine çözüme ve karşılıklı çıkarlara dayandığını biliyor" ifadesini kullandı.
AB olarak sığınmacılar konusunda Türkiye ile farklı müzakerelerde bulunduklarına işaret eden Schulz, "Türkiye sığınmacı sorununa gayet angaje olmuş durumda ancak bunun maliyetini tek başına karşılaması mümkün değil. Bu nedenle Türkiye ile para konusunu konuşuyoruz" dedi.
Türkiye ile müzakerelerin pazarlık değil zorunluluk meselesi olduğunun altını çizen Schulz, bunların Türkiye, Avrupa ve en önemlisi de sığınmacılar için avantaj sağlayacağını kaydetti. Schulz, Avrupa'ya gelen sığınmacıların maliyetine işaret ederek, "Eğer onların Türkiye'deki hayat şartlarını iyileştirmek istiyorsak, onlara cazibe sunmalıyız, böylece kaçakçıların eline atmamış oluruz" diye konuştu.
Türkiye'nin, vize serbestisini, güvenli ülke olarak tanınmayı ve AB ile üyelik müzakerelerinin yapıcı şekilde devam etmesini istediğini vurgulayan Schulz, ancak tüm bunlara Avrupalıların karar vereceğini söyledi.
- Rusya'ya uygulanan ambargolar
Öte yandan Schulz, AB'nin, Ukrayna krizi nedeniyle Rusya'ya uyguladığı ambargonun Suriye nedeniyle hafifletilmesini yanlış bulduğunu ifade ederek, "Rusya Minsk anlaşmasını revize etmeli ve Ukrayna'nın doğusunda ateşkese uymalı. Geride kalan inandırıcılığımızı kaybetmemenin ölçüsü budur. Bunların sığınmacı kriziyle de alakası yoktur" ifadesini kullandı.
Rusların DAEŞ'e karşı Avrupa'ya yardım etmek isteyip istemediğine yönelik soru üzerine Schulz, "Sina çölü üzerinde bombalanıp düşen uçak Rusya'ya aitti. Ruslar, DAEŞ'e karşı hava bombardımanında bulunuyorsa, bu kendilerini tehdit altında görmelerinden kaynaklanıyor" dedi.
Schultz, Rusya'nın DAEŞ yerine daha çok rejim muhaliflerini bombaladığının hatırlatılması üzerine de, "Maalesef şimdiye dek bu böyle oldu. Ancak adım adım bunu değiştirmeliyiz. DAEŞ'i mağlup etmek istiyorsak, ilk önce Suriye'de ateşkesi sağlamalıyız. Bu sağlandığı takdirde o zaman İran ve Suudi Arabistan ile DAEŞ'e karşı bir koalisyon kurulabilir. Ancak Türkiye'nin Rusya uçağını vurmasının ardından bu tabii ki zorlaştı" değerlendirmesinde bulundu.