Kocasakal, Adaylık İddialarını Değerlendirdi

İSTANBUL - İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal, CHP Genel Başkanlığına adaylığı iddialarına ilişkin "Bu bir adaylık açıklaması değil. Ama olası bir adaylığın -benim için düşünmeyin bunu- olması gereken fikri, felsefi altyapısıdır. Burada bir adaylık açıklamasından ziyade bir adaylığın başarılı olabilmesinin koşullarını sıralıyorum" dedi.

İstanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası'nda düzenlediği basın toplantısında genel başkan adaylığı söylentilerine ilişkin soruları yanıtlayan Kocasakal, gelinen durumun ideolojik düşünsel boyutları, temelleri bir yana bırakılarak, kişiler ve genel başkanlığa adaylık üzerinden çözümlenmeye çalışılmasının doğru olmadığını anlattı.

CHP'nin genel seçimlerde aldığı yenilgiden büyük üzüntü duyduğunu, partinin barajı geçmesinin, Meclis'e girmesinin bir başarı olmadığını dile getiren Kocasakal, "Bir fikre, kadroya, tabana, örgüte, halka dayanmayan, kişisel hırsların ve pazarlıkların, delege hesaplarının üzerinde gerçekleşecek bir hareketin başarılı olma şansı bulunmadığı gibi, benim de böyle bir yapıda yerim yoktur" dedi.

Seçim yenilgisinin öncelikle ideolojik ve düşünsel, ardından siyasal, yapısal, sosyolojik temellerine inilmeksizin, sadece kişiler üzerinden tartışılmasının, yapısal sorunların geçiştirilmesi ve kişiselleştirilmesinin, buna bağlı olarak 'gidecek' ve 'gelecek' kişilere odaklanılmasının son derece hatalı olduğunu belirten Kocasakal, "CHP'nin sorunu öncelikle kişiler olmayıp, düşünsel, ideolojik ve yapısaldır. Dolayısıyla Cumhuriyet Halk Partisi'nin belli kişi veya kişilere, 'kurtarıcılara' değil, öncelikle ideolojik bir netliğe, doğrultu tutarlılığına, yön duygusunu yeniden kazanmaya, yitirdiği kurumsal, siyasal hafızasını geri kazanmaya, zengin tarihinden, köklerinden kuvvet alacak fikri bir tazelenmeye ihtiyacı vardır" diye konuştu.

CHP'nin mevcut durumdan ancak özüne dönerek kurtulacağını, aslolanın lider değil siyasi kimlik, ideolojik netlik, doğrultu ve yön tutarlılığı, doğru bir yapı ve örgüt modeli olduğunu kaydeden Ümit Kocasakal, partinin taze kana ve oksijene ihtiyacı olduğunu vurguladı.

Kocasakal, şöyle devam etti:

"CHP'ye temel kodlarına aykırı, genetiğini bozan 'küresel', 'yabancı' bir yazılım yüklenmiştir. Bu anlamda antivirüs programı da zaten partinin hafızasında, tarihinde ve ilkelerinde saklıdır. Partinin öncelikle fabrika ayarlarına geri döndürülmesi şarttır. Partinin Cumhuriyete ve kurucusu Atatürk'e bağlılığı sözle değil, her alanda ilkelerini çekinmeden savunmak ve hayata geçirmekle olur. CHP, başka bazı partiler gibi konjonktürel değil, tarihsel bir köke sahip fikir ve ideoloji partisidir. Böyle bir partinin, sığ bir popülizme ve pragmatizme, sahte rüzgarlara kapılması ve bunlara göre sürekli değişen gündelik politikalar geliştirmesi düşünülemez."

Anayasa değişikliği çalışmalarını da değerlendiren Kocasakal, bu konuda CHP'nin alacağı tutumun yaşamsal öneme sahip olduğunu ifade etti.

Kocasakal, şunları kaydetti:

"Dün 'Seni başkan yaptırmayacağız' diyenlerin, bugün bu adıma destek vereceklerinin sinyalini vermesi, ülkenin bölünmesi ve özerklik karşılığında başkanlık sistemine yeşil ışık yakması şaşırtıcı olmamakla birlikte tehlikenin boyutunu gözler önüne sermektedir. Burada CHP'nin alacağı tutum, tavır ve direniş yaşamsal öneme sahiptir. Ne yazık ki bu hususta şimdiye dek parti yönetimince yapılan değerlendirmeler iç açıcı değil, aksine endişe vericidir. Cumhuriyetin, onu kuran partiye yıktırılması veya buna ortak edilmesi tehlikesinin yaratacağı psikolojik tahribat büyük olacağı gibi, bunda dahli olanların da vebal ve sorumluluğu ağır olacaktır.

CHP'ye makam için değil, onu aslına ve kimliğine dönüştürmek için üye oldum. Bu çerçevede, mevcut zihniyet ve yapının korunacağı, belirttiğim ilkelerin tartışılmadığı, bunları tam olarak ve açıkça içermeyen, bunları hayata geçirmeye yönelmeyen kim olursa olsun, sadece kişi veya kişilere bağlı hiç bir hareketin içinde yer almayacağımı, destek vermeyeceğimi, bu bağlamda bir takım delege hesapları ve pazarlıkları ile başkaca pazarlıklar ve buna bağlı ittifaklar içerisinde de bulunmadığımı ve bulunmayacağımı; buna karşılık, bu ilkeler etrafında oluşacak her türlü hareketi ve bunları temsil edip egemen kılmaya çalışacak olanları büyük bir heyecanla ve kuvvetle destekleyeceğimi; her durumda bu ülkeye olan sevgim ve kendime olan saygım gereği, fikir ve ilkelerimden asla ödün vermeksizin bulunduğum her alanda mücadeleyi sürdüreceğimi kamuoyuna açıkça beyan etmekteyim. Takdir ve karar, tarihi bir değerlendirmeyle karşı karşıya olan, ülkenin geleceği açısından ağır bir sorumluluk altında olan örgütün ve delegelerindir."

"Genel başkan adayı olacak mısınız?" sorusunu ise Kocasakal, "Aday olacak kişi, kendisini, bilgisini ve birikimini sorgulamalı. Bunun kolay bir şey olduğunu düşünmüyorum. Yoksa ne olacak, açıklama yap 'Adayım' de. Aday olup olmamak mesele değil. Bu bir adaylık açıklaması değil. Ama, bu olası bir adaylığın -benim için düşünmeyin bunu- olması gereken fikri, felsefi altyapısıdır. Burada bir adaylık açıklamasından ziyade bir adaylığın başarılı olabilmesinin koşullarını sıralıyorum. Bu koşullar olmadıktan sonra Hasan, Ahmet, Veli olsa ne olacak?" diye yanıtladı.

CHP'nin mevcut durumunu gideceği limanı bilmeyen gemiye benzeten İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal, sözlerini şöyle tamamladı.

"Bu bir çağrıdır, manifestodur, yol haritasıdır, olası bir adaylığın çerçevesidir. Ocakta bir olağan genel kurul yapılacak ve bunlar tartışılmaksızın, ben dahil kim olursa olsun oradan insanlara heyecan, umut ve şevk verecek bir şey çıkabilir mi, çıkacağını düşünüyor muyuz? Bir kişi aday olmayı düşünüyor ve delege hesaplarına başlıyor. Böyle bir adaylıktan o kişinin kendisine de partiye de ülkeye de hayır gelmez. Benim bir yere gelme, bir şey olma gibi bir amacım yok ama ben ülkenin içinde bulunduğu koşullardan dolayı son derece kaygılıyım. Bunu giderebilecek olan en önemli güç... Uyuyan devin uyanması gerektiğini düşünüyorum. Bu uyanış tabandan ve örgütten başlarsa bir yere gider bu iş."

Kaynak: AA