Tuncay Özkan Açıklaması
Ergenekon davasında tutuklu yargılanırken mahkeme kararıyla şartlı olarak tahliye olan CHP Parti Meclis (PM) Üyesi Tuncay Özkan, cezaevindeki anılarını ve mahkemede yaşadıklarını anlattı.
CHP PM Üyesi Tuncay Özkan ve CHP Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka, Samsun’da CHP Atakum İlçe Teşkilatı tarafından düzenlenen kahvaltıya katıldı.
Kahvaltı sonrası konuşan CHP Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka, ülke gündemine dair açıklamalarda bulundu. Ardından kürsüye çıkan CHP PM Üyesi Tuncay Özkan, cezaevindeki anılarını ve mahkemede yaşadıklarını anlattı. Türkiye’de herkes için adalet istediklerini belirten Özkan, “Bu ülkede yaşayan herkes için adalet isteyeceğiz. Adalet sadece bizim ihtiyaç duyduğumuz bir şey değil. Adalet iyiliğin ve vicdan sahibi olmanın temel kuralıdır. Biz herkes için, bize kötülük yapanlar için bile adalet isteyeceğiz. Onlar için bile özgürlük isteyeceğiz ki aramızdaki fark ortaya çıksın. Çünkü biz iyiyiz ve biz vicdan sahibiyiz” dedi.
ÖZKAN: “BEN TERÖRİSTİM”
Cezaevinde ve mahkemede yaşadıklarını anlatan Özkan, “Ben teröristim. 'Yok' diyene mahkeme kararını gösteririm. Benimle bu konuda kimse iddiaya girmesin. Ama 1990’lı yıllarda barış elçisiydim. Ama bana şimdi ‘terörist’ diyorlar. Ben yakalanınca sordum. 23 Eylül 2008 günü evime geldiler. Evime geldiklerinde ‘Benim suçum ne?’ diye sordum. Dediler ki, ‘Ergenekon terör örgütüne üye olmak’. Ben öyle bir örgütü bilmediğimi söylediğimde bana derdimi savcıya anlatacağımı söylediler. Nezarethanede 4 gün beklettiler. Beşinci gün beni aldılar, savcıya çıkarttılar. Savcının adı da Zekeriya Öz. Zekeriya’nın karşısına çıktık. Zekeriya iki kişilik koltukta oturan bir adam. O zaman Zekeriya’nın sırrı dökülmemiş, sırlı Zekeriya’ydı. Zekeriya’nın bana ilk sorusu, ‘Sen bizim Akın İpek’i kazıklamışsın’ dedi.
Ben kendisine ısrarla ‘Benim suçum ne?’ diye sordum. Tam 6 yıl boyunca 14 dilekçe verdim ve ‘benim suçum ney söyleyin’ dedim. Savcılıkta suçumun ne olduğunu öğrenmek için sıkıştırınca diyecek kelime bulamadı ve yanındaki savcılara yönlendirdi. Yanında Mehmet Ali Pekgüzel kafasını eğince Savcı Nihat Taşkın devreye girdi. ‘Evinizde Atatürk’ün Bursa nutkunu bulduk. Bu size mi aittir’ dedi.
Bunun Ergenekoncu ile olmanın ne alakası olduğunu sorduğumda bana ‘Evinde Atatürk’ün Bursa nutkunun çıkması Ergenekon terör örgütü olmasının delilidir’ dedi.
Ben devamlı suçumun ne olduğunu sorduğumda iddianame bana geldi ve 10 bin 836 sayfa var. İlk sayfasından son sayfasına kadar varım ama suç yok. İfadeye çıktığımda bana suçumu söylemedikleri için savunma yapamayacağımı mahkeme başkanına söyledim. Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Köksal Şengül, savcıya Tuncay Özkan’ın suçunun söylenmesini istedi. Savcılar da süre isteyince mahkeme başkanı kızdı. Ara istediler ve arkaya çekilip geldiler. Savcı ayağa kalktı ve ‘sanık Tuncay Özkan’a suçunu söylemek ihsası rey olacağından söylenmemesine, ancak sanık suçunu en iyi kendisi bildiğinden anlatması durumunda mahkemenin bundan yararlanacağı’ dedi.
Biz bundan dolayı 6 yıl cezaevinde kaldık. 517 günde tek başımıza hücre evinde kaldık. Şimdi ‘paralel yaptı’ diyorlar. Evet doğru paralel yaptı ama sende oradaydın. Al birini vur ötekine” diye konuştu.