Halk Sağlığı Haftası

Çanakkale Halk Sağlığı Müdürü Dr. Burhan Kütük, bulaşıcı olmayan hastalıklara daha çok tütün kullanımı, sağlıksız beslenme, fiziksel aktivite eksikliği ve alkolün zararlı kullanımı gibi ekonomik dönüşüm, hızlı şehirleşme ve 21'inci yüzyıl hayat tarzlarının yaygın özellikleri olan dört davranışsal risk faktörünün neden olduğunu bildirdi.


Kütük, 8-12 Eylül tarihlerini kapsayan "Halk Sağlığı Haftası" dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada, risk faktörlerinin azaltılması, erken tanı ve zamanında tedaviyle bunların önemli ölçüde azaltılması ve böylelikle milyonların hayatının kurtarılması ve büyük acıların önüne geçilmesi mümkün olduğunu belirtti.

Erken ölümlere yol açan ve yaşam kalitesini olumsuz etkileyen hastalıklardan korunmak için bazı tedbirler alınması gerektiğini anlatan Kütük, şöyle devam etti

"Sağlık Bakanlığımızca 2001'den bu yana kutlanan haftamızın bu yılki teması 'Sağlıklı beslenelim, hareket edelim, huzurlu yaşayalım' olarak belirlenmiştir. Kalp damar hastalıkları, kanserler, diyabet ve kronik solunum yolu hastalıkları başta olmak üzere bulaşıcı olmayan hastalıklar, insan sağlığı ve kalkınmasına yönelik önde gelen tehditlerden biridir. Bu dört hastalık, dünyanın en büyük katilleri olup her yıl tahminen 35 milyon ölüme neden olmaktadır. Bulaşıcı olmayan hastalıklar önlenebilir niteliktedirler. Kalp hastalıklarının, felçlerin, şeker hastalığının yüzde 80'i ve kanserlerin üçte birinden fazlası, tütün kullanımı, sağlıksız beslenme, fiziksel hareketsizlik ve alkol kullanımı gibi davranışsal risk faktörleri ortadan kaldırılarak önlenebilir."

Sağlık Bakanlığı verilerine göre, kronik hastalıklarının yol açtığı ölümlerin önemli bir kısmının sigaraya bağlı nedenlerden kaynaklandığını vurgulayan Kütük, şunları kaydetti:

"Sigara başta kanser olmak üzere, akciğer hastalıkları, kalp-damar hastalıkları, beyin-damar hastalıkları, felç riskini arttırır. Ülser riski artar, iyileşme gecikir, ciltte kuruma, sedef hastalığı, gözde katarakt ortaya çıkmasını kolaylaştırır. Sigara içenlerin kemikleri yoğunluk kaybeder, kırıklar daha kolay olur. Sigara içen kadınlarda, düşük yapma, erken doğum, düşük doğum ağırlıklı bebek doğurma, kısırlık, erkeklerde kısırlık ve iktidarsızlığa neden olur. Günümüz hayat şartları ile yoğun çalışma koşulları altında ortaya çıkan stres faktörlerinden çoğu zaman uzak durmak mümkün değildir. Kontrol altında tutulduğunda hayatı daha üretken hale getirmek için motive edici bir etken olan stres, aşırı derecede yaşandığında zihinsel, ruhsal ve hatta fiziksel açıdan sağlığı olumsuz yönde etkileyen bir tehdide dönüşebilir. Bu nedenle stresle baş etme teknikleri öğrenilmelidir. Sağlığın sürdürülmesi ve kronik hastalıklardan korunmada beslenme alışkanlıkları da önemli bir yer tutar. Buna göre, hayatımıza anne sütü ile başladığımız beslenme programımızı her yaşa uygun ve tüm besin gruplarından yeteri kadar tüketerek ve öğün atlamadan uygulamayı alışkanlık haline getirmeliyiz. Her bireyin boy ve kilo oranı farklı olacağından vücudumuzun kilo dengesini sağlamaya özen göstermeliyiz. Toplum Sağlığı Merkezleri bünyesindeki 'Sağlıklı Beslenme ve Obezite Danışma Birimleri' veya aile hekimlerine başvurarak yardım almalıyız. Yeterli ve dengeli beslenmek, posa içeren yiyeceklerle meyve-sebze tüketiminin artırılması, şeker ve tuzun kısıtlanması kronik hastalık riskini azaltır."

Kaynak: AA