İnternetten Öğrendiği Sanatı İcra Ediyor
Sivas'ın Kangal ilçesindeki termik santralde elektrik teknikeri olarak çalışan 43 yaşındaki Halit Köksal, 6 yıl önce internette yaptığı araştırma sonucu inceliklerini öğrendiği naht sanatıyla birbirinden farklı ahşap eserler ortaya çıkarıyor.
Kangal Termik Santrali'nde 23 yıldır çalışan elektrik teknikeri Köksal, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ahşap oyma sanatı olarak bilinen nahtla 6 yıl önce uğraşmaya başladığını söyledi.
O dönemde evinin girişine naht sanatıyla, Allah'ın 99 isminden "Malik'ül-Mülk"ü (Mülkün ebedi, ezeli sahibi) yazdırmayı düşündüğünü belirten Köksal, internetten nahtla ilgili araştırma yaparak bu ismi yazmayı denediğini ifade etti.
İnternetten eserlerin yapım aşamasını izleyerek öğrendiği sanatı 6 senedir icra ettiğini anlatan Köksal, yaptığı eserleri evinin bir odasında ve Sivas Belediyesince İhramcızade Kültür ve Sanat Merkezi'nde tahsis edilen atölyesinde sergilediğini söyledi.
Bugüne dek 150'den fazla eser yaptığını belirten Köksal, "Eserlerimden bazılarını yakınlarıma ev hediyesi olarak veriyorum, bazılarını da beğenenlere armağan ediyorum, bazen de eserlerimi satıp masrafımı çıkartıyorum" dedi.
Yaptığı eserleri bir süre önce sergilediğini anlatan 3 çocuk babası Köksal, "Sergilerde beğenilen eserlerimden bazılarını da Almanya ve Danimarka gibi ülkelere gönderdim" diye konuştu.
Eserlerindeki desenler için Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası ile kentteki Selçuklu eserlerden esinlendiğini belirten Köksal, bir deseni çıkarmak için günde 3-4 saat çalıştığını söyledi.
Eserin büyüklüğüne göre çalışma süresinin değiştiğini anlatan Köksal, "Küçük parçaları kesmek çok zor oluyor, onlar için ayrı testere tercih ediyorum. Harflerde kırılmalar, yanlışlıklar oluyor. Bazen ağacın üstü güzel oluyor ancak içi iyi olmuyor, o zaman da tüm çizimi tekrar yapmak zorunda kalıyorum" şeklinde konuştu.
Halit Köksal, şunları söyledi:
"Önce yazının kalıbını hazırlıyorum, ona uygun ağaç tercih ediyorum. Bu ağaçlar genelde meşe, kayın, kavak ağacı oluyor. Ağaçların çizgilerini belirtmek istersek de çam ağacı kullanıyorum. Daha sonra belirlenen ağacı zımparalıyorum ve deseni üzerine çiziyorum. Desen aktardıktan sonra kıl testereyle desenleri tek tek kesiyorum ve çıkarılan parçaları da zımparalıyorum. Daha sonra kesilen parçaları bir zemin üzerine yapıştırıyorum. Son olarak desenin üzerine vernik atıp kurumaya bırakıyorum."
Bu sanatta çizim ve kesimin önemli olduğunu dile getiren Köksal, "Naht sanatı, ağacı dile getiren bir sanat" ifadesini kullandı.
Bu sanatla yapılan eserlerin daha çok cami içi süslemelerde kullanıldığını belirten Köksal, "Atalarımız ağaçla uğraşarak, onunla ayet veya hadis yazarak ona bir dil kazandırmış. Belki şu anda televizyonlarda 3 boyut var ama atalarımız bunu çok önceden ağaca işlemiş" şeklinde konuştu.
Kaynak: AA
O dönemde evinin girişine naht sanatıyla, Allah'ın 99 isminden "Malik'ül-Mülk"ü (Mülkün ebedi, ezeli sahibi) yazdırmayı düşündüğünü belirten Köksal, internetten nahtla ilgili araştırma yaparak bu ismi yazmayı denediğini ifade etti.
İnternetten eserlerin yapım aşamasını izleyerek öğrendiği sanatı 6 senedir icra ettiğini anlatan Köksal, yaptığı eserleri evinin bir odasında ve Sivas Belediyesince İhramcızade Kültür ve Sanat Merkezi'nde tahsis edilen atölyesinde sergilediğini söyledi.
Bugüne dek 150'den fazla eser yaptığını belirten Köksal, "Eserlerimden bazılarını yakınlarıma ev hediyesi olarak veriyorum, bazılarını da beğenenlere armağan ediyorum, bazen de eserlerimi satıp masrafımı çıkartıyorum" dedi.
Yaptığı eserleri bir süre önce sergilediğini anlatan 3 çocuk babası Köksal, "Sergilerde beğenilen eserlerimden bazılarını da Almanya ve Danimarka gibi ülkelere gönderdim" diye konuştu.
Eserlerindeki desenler için Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası ile kentteki Selçuklu eserlerden esinlendiğini belirten Köksal, bir deseni çıkarmak için günde 3-4 saat çalıştığını söyledi.
Eserin büyüklüğüne göre çalışma süresinin değiştiğini anlatan Köksal, "Küçük parçaları kesmek çok zor oluyor, onlar için ayrı testere tercih ediyorum. Harflerde kırılmalar, yanlışlıklar oluyor. Bazen ağacın üstü güzel oluyor ancak içi iyi olmuyor, o zaman da tüm çizimi tekrar yapmak zorunda kalıyorum" şeklinde konuştu.
Halit Köksal, şunları söyledi:
"Önce yazının kalıbını hazırlıyorum, ona uygun ağaç tercih ediyorum. Bu ağaçlar genelde meşe, kayın, kavak ağacı oluyor. Ağaçların çizgilerini belirtmek istersek de çam ağacı kullanıyorum. Daha sonra belirlenen ağacı zımparalıyorum ve deseni üzerine çiziyorum. Desen aktardıktan sonra kıl testereyle desenleri tek tek kesiyorum ve çıkarılan parçaları da zımparalıyorum. Daha sonra kesilen parçaları bir zemin üzerine yapıştırıyorum. Son olarak desenin üzerine vernik atıp kurumaya bırakıyorum."
Bu sanatta çizim ve kesimin önemli olduğunu dile getiren Köksal, "Naht sanatı, ağacı dile getiren bir sanat" ifadesini kullandı.
Bu sanatla yapılan eserlerin daha çok cami içi süslemelerde kullanıldığını belirten Köksal, "Atalarımız ağaçla uğraşarak, onunla ayet veya hadis yazarak ona bir dil kazandırmış. Belki şu anda televizyonlarda 3 boyut var ama atalarımız bunu çok önceden ağaca işlemiş" şeklinde konuştu.