Başbakan Yardımcısı Arınç (1) Açıklaması
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "Biz muhterem hocaefendiden Türkiye'de yaşanan bu olaylara bakarak hem bu camia içerisinde yanlış yapanlar varsa, öyle inanıyorsa ki ben onu etkileme noktasında değilim. Tamamen onun bu konuda ciddi bir araştırma yaparak, bu konuda yanlış yapanların da mevcut olabileceğini, kendilerini bugünlere kadar dualarla, hem fiili hem kavli olarak destekledikleri hükümetimizin aleyhinde çalışanların varlığına inandığı takdirde, buna yönelik bir mesaj vermesini ve camianın bütününün tekrar bu güzel yolda yürüyenlere destek olmasını arzu etmesini isterim. Böyle bir konuşma yaparsa hem Türkiye'ye sükunet gelir, hem aradaki kırgınlıklar giderilmiş olur. İlhan İşbilen gibi arkadaşlarımızı da kaybetmemiş oluruz" dedi.
Arınç, Bursa'da yerel bir televizyon kanalında yayınlanan "Seçim 2014" programında yaptığı konuşmada, "Hükümet-cemaat ilişkileri nereye gidiyor" sorusuna cevaben, "cemaat" dendiğinde bütün bir camianın hedef alındığını, halbuki meselenin öyle olmadığını söyledi.
Camianın binlerce, milyonlarca insanın sevgiyle baktığı, faaliyetlerine destek olduğu ve bütün toplumun yararlandığı bir hareket olduğunu belirten Arınç, "Bunlar bazen bir kurban kampanyası açarlar, güneydoğuyu dolaşırlar, fakirlerin et yüzü görmesini temin ederler. My gider, yardım dağıtırlar. Bazen Somali'ye gider, yardım dağıtırlar. Biz de bu kurbanlara destek oluruz" diye konuştu.
Bu hareketleri herkesin bildiğini ifade eden Arınç, şöyle devam etti:
"Bunun dışında öğrencilere burslar verilir, yurtlar, okullar yapılır. Büyük bir hizmet, binlerce insan var. Başta bir hocaefendi varsa, onun yardımcıları varsa, bir taraftan da koca bir camia... Bizim burada hükümetle arasının bozuk olduğunu düşündüğümüz veya şu anda münakaşalı hale geldiğimiz, sadece belli yerlerde olup da görevlerini kötüye kullananlarla ilgili. Bu, bir milyonun belki binde biridir. Bu kadarlık bir camiadan bahsediyoruz. Dolayısıyla konuşmalarımızda camianın hepsi ya da başından sonuna kadar değil, bunların içerisine bir şekilde sızmış, bir şekilde bu camiayı da kendisine alet ederek hükümet, devlet aleyhinde bir takım yasa dışı işler yapanlarla bir kavga var. Bunlar çok küçük sayıda, dolayısıyla bu tartışmalar bugün bu noktaya geldi. İstenmeyen, hoş olmayan bir şey. Keşke bu noktaya gelinmeseydi ama hükümete karşı bir komplo kurulduğunu, bu hükümeti itibarsızlaştırmak, yıkmak, önümüzdeki seçimlerden başlayarak geriletmek amacının ve bunun için de Türkiye'nin dış itibarının yok edilmek istendiğini fark ettik. Bizim mücadelemiz bunu yapmak isteyenlerle. Yoksa tertemiz o kitleyle en ufak birbirimizin yüzüne bakamaz hale gelecek bir sıkıntımız söz konusu değil. Zannediyorum ki bir kısım çalışmalar da sonuçlandığında yanlış yapanlar, kötü işler yapanlar ortaya çıkacak ve camia da aslında bunlardan kurtulmuş olacak. Biz yine o güzel insanlarla birlikte yolumuza devam edeceğiz."
Arınç, "Bu noktada hükümetin Pensilvanya'dan bir beklentisi var mı" sorusu üzerine de şunları kaydetti:
"Biz muhterem hocaefendiden Türkiye'de yaşanan bu olaylara bakarak hem bu camia içerisinde yanlış yapanlar varsa, öyle inanıyorsa ki ben onu etkileme noktasında değilim. Tamamen onun bu konuda ciddi bir araştırma yaparak, bu konuda yanlış yapanların da mevcut olabileceğini, kendilerini bugünlere kadar dualarla, hem fiili hem kavli olarak destekledikleri hükümetimizin aleyhinde çalışanların varlığına inandığı takdirde, buna yönelik bir mesaj vermesini ve camianın bütününün tekrar bu güzel yolda yürüyenlere destek olmasını arzu etmesini isterim. Böyle bir konuşma yaparsa hem Türkiye'ye sükunet gelir, hem aradaki kırgınlıklar giderilmiş olur. İlhan İşbilen gibi arkadaşlarımızı da kaybetmemiş oluruz. Madem ki iş, bu noktaya geldi bundan sonra hiçbir şey geçmiş değildir. Necip Fazıl merhumun çok güzel bir sözü vardır, 'Vakit o kadar geç ki artık erken sayabiliriz' der. Hiçbir şey için geçtiği düşünülmemeli. Her şey yeniden başlayabilir. Esasen bunlar mutlaka tamir olacak, giderilecektir. Çünkü iki hayırlı hizmeti yapan grubun birbirine hasım olması elbette beklenemez."
(Sürecek)
Kaynak: AA
Camianın binlerce, milyonlarca insanın sevgiyle baktığı, faaliyetlerine destek olduğu ve bütün toplumun yararlandığı bir hareket olduğunu belirten Arınç, "Bunlar bazen bir kurban kampanyası açarlar, güneydoğuyu dolaşırlar, fakirlerin et yüzü görmesini temin ederler. My gider, yardım dağıtırlar. Bazen Somali'ye gider, yardım dağıtırlar. Biz de bu kurbanlara destek oluruz" diye konuştu.
Bu hareketleri herkesin bildiğini ifade eden Arınç, şöyle devam etti:
"Bunun dışında öğrencilere burslar verilir, yurtlar, okullar yapılır. Büyük bir hizmet, binlerce insan var. Başta bir hocaefendi varsa, onun yardımcıları varsa, bir taraftan da koca bir camia... Bizim burada hükümetle arasının bozuk olduğunu düşündüğümüz veya şu anda münakaşalı hale geldiğimiz, sadece belli yerlerde olup da görevlerini kötüye kullananlarla ilgili. Bu, bir milyonun belki binde biridir. Bu kadarlık bir camiadan bahsediyoruz. Dolayısıyla konuşmalarımızda camianın hepsi ya da başından sonuna kadar değil, bunların içerisine bir şekilde sızmış, bir şekilde bu camiayı da kendisine alet ederek hükümet, devlet aleyhinde bir takım yasa dışı işler yapanlarla bir kavga var. Bunlar çok küçük sayıda, dolayısıyla bu tartışmalar bugün bu noktaya geldi. İstenmeyen, hoş olmayan bir şey. Keşke bu noktaya gelinmeseydi ama hükümete karşı bir komplo kurulduğunu, bu hükümeti itibarsızlaştırmak, yıkmak, önümüzdeki seçimlerden başlayarak geriletmek amacının ve bunun için de Türkiye'nin dış itibarının yok edilmek istendiğini fark ettik. Bizim mücadelemiz bunu yapmak isteyenlerle. Yoksa tertemiz o kitleyle en ufak birbirimizin yüzüne bakamaz hale gelecek bir sıkıntımız söz konusu değil. Zannediyorum ki bir kısım çalışmalar da sonuçlandığında yanlış yapanlar, kötü işler yapanlar ortaya çıkacak ve camia da aslında bunlardan kurtulmuş olacak. Biz yine o güzel insanlarla birlikte yolumuza devam edeceğiz."
Arınç, "Bu noktada hükümetin Pensilvanya'dan bir beklentisi var mı" sorusu üzerine de şunları kaydetti:
"Biz muhterem hocaefendiden Türkiye'de yaşanan bu olaylara bakarak hem bu camia içerisinde yanlış yapanlar varsa, öyle inanıyorsa ki ben onu etkileme noktasında değilim. Tamamen onun bu konuda ciddi bir araştırma yaparak, bu konuda yanlış yapanların da mevcut olabileceğini, kendilerini bugünlere kadar dualarla, hem fiili hem kavli olarak destekledikleri hükümetimizin aleyhinde çalışanların varlığına inandığı takdirde, buna yönelik bir mesaj vermesini ve camianın bütününün tekrar bu güzel yolda yürüyenlere destek olmasını arzu etmesini isterim. Böyle bir konuşma yaparsa hem Türkiye'ye sükunet gelir, hem aradaki kırgınlıklar giderilmiş olur. İlhan İşbilen gibi arkadaşlarımızı da kaybetmemiş oluruz. Madem ki iş, bu noktaya geldi bundan sonra hiçbir şey geçmiş değildir. Necip Fazıl merhumun çok güzel bir sözü vardır, 'Vakit o kadar geç ki artık erken sayabiliriz' der. Hiçbir şey için geçtiği düşünülmemeli. Her şey yeniden başlayabilir. Esasen bunlar mutlaka tamir olacak, giderilecektir. Çünkü iki hayırlı hizmeti yapan grubun birbirine hasım olması elbette beklenemez."
(Sürecek)