Başbakan Yardımcısı İşler

Başbakan Yardımcısı Emrullah İşler, Hazreti Peygamber'in bir televizyon dizisinde reklam konusu yapılması ve bir takım siyasi emeller için kullanılmasının kabul edilemeyeceğini söyledi.

İşler, Meclis kulisinde bir grup gazetecinin sorusunu cevaplandırdı. Hazreti Peygamber'in bir televizyon dizisinde reklam konusu yapılması ve bir takım siyasi emeller için kullanılmasını kabul etmenin mümkün olmadığını ifade eden İşler, ilahiyat ve Diyanet camiasından yapılan açıklamalarda da olaya şiddetli tepki olduğunu gördüklerini vurguladı. İşler, şunları söyledi:
"Hz. Peygamber'in reklam aracı olarak kullanılması veya insanların kendi düşüncelerini haklı çıkarmak için bu şekilde bir kullanıma müsaade edilmesi, kabul edilebilir bir durum değil. Özellikle o sahne gözönünde bulundurulduğunda, bir ışık huzmesi şeklinde Hz. Peygamber'in geleceğinin haber verilmesi, ondan sonra ışık huzmesinin gelip bir kamyona binerek, daha sora kamyonun gitmesi ve peygamber gidiyor diye arkasından koşuşturulması trajikomik sahnelerdir. Daha önce de 'rüyada Hz. Peygamber görüldü, tweetleri ikiye katlayın' şeklindeki açıklamalar, bunlar İslam diniyle bağdaşan olaylar da değildir. İslam fıkıhına göre rüyalar delil olarak kabul edilmez. Bizim inancımıza göre sadece Peygamberlerin rüyaları delil olarak kabul edilir. Şahısların gördüğü veya gördüğün iddia ettiği rüyalar veya bir takım mizansenlerle Hz. Peygamber'in siyasi emellere alet edilmesi kabul edilir değildir. Bu kanalın bir an önce tüm Türk milletinden, 76 milyondan özür dilemesi lazım. Bir daha da bu tür yanlış olaylara, uygulamalar ve görüntülere kesinlikle yer vermemeleri lazım. Ne bu kanal ne başka kanallar, Hz. Peygamber'i kendi düşünce ve reklamına alet etmemeli. Bunun kabul edilebilir bir tarafı yoktur. Maalesef toplumumuzdaki yanlış din anlayışının tezahürü olarak da bu yaşanan olay okunabilir. Çünkü rüya meselesi, İslam'ın rüyaya bakışı bu şekildedir. Son zamanlarda yaşanan olaylarda kendi haklılıklarını ortaya çıkarmak için de adeta Hz. Peygamber'i kendi emellerine alet ediyorlar ve burada da medyayı kullanıyorlar. Bu konuda da milletimizin gerçekten çok büyük tepki olduğunu düşünüyorum. Bir an önce açıklama yapılıp özür dilenmesi gerektiği kanaatindeyim."
İşler, "nasıl bir mesaj vermek istediler?" sorusuna, "Verilmek istenen mesaj; "Hz. Peygamber de bizimle beraber. Dolayısıyla biz haklıyız, yaşanan tartışmalarda, olayda biz manevi alemden de destek alıyoruz.' Bu son derece yanlış bir şey. Tweet olayında da aynı mesaj verilmek istendi. Bu konuda belki; RTÜK'ün de üzerine düşeni yapması lazım. Bildiğim kadarıyla RTÜK'e de müracaatlar var. Herhalde RTÜK de bu konuda değerlendirme yapıp kanal konusunda karar verir. Kamuoyuna en azından bir açıklamada bulunması gerekir kanaatindeyim" karışlığını verdi.
Işık huzmesiyle verilmek istenenin ne olduğu sorusuna İşler, "Başka dizilere baktığınız zaman evliyalar ile ilgili görüntüler veriliyor ama Hz. Peygamber'in suretini, görüntüsünün verilmesi İslam açısından yasaklı olduğu veya hoş karşılanmadığından, 'ne yapabiliriz?' diye bu sahneyi ışık, nur şeklinde vermek... Ne olursa olsun son derece yanlış görüntüdür. Hiçbir şekilde tasvip edilir bir tarafı yoktur" dedi.


-"Avrupa'da yaşanabilecek en olumsuz gelişme, ırkçılık..."

İşler, Avusturya'da Kızılhaçın bir şubesinde "Müslüman ve Türk kanının alınmaması" konusundaki değerlendirmesinin sorulması üzerine, "İnsanın tüyleri diken diken oluyor. Avrupa'da son yıllarda maalesef ırkçılık, faşizm konusunda bir takım olumsuz gelişmeler var. O gelişmelerin bir uzantısı olarak görüyorum. İşin bu raddeye vardırılması da kabul edilebilir bir durum değil. Avusturya gibi Avrupa'nın göbeğindeki bir ülkede böyle bir uygulama, demokrasi açısından sakıncalıdır. Avusturya'daki sivil toplumun ve demokrasinin vazgeçilmez kurumlarının buna isyan etmesi ve kınaması gerekir" karşılığını verdi.
Avrupa'da yaşanabilecek en olumsuz gelişmenin ırkçılık konusunda olabileceğine işaret eden İşler, Avrupa'nın, dünyanın çeşitli yerlerinden göçmenlerin geldiği ve yaşadığı bir yer olduğunu kaydetti.

İşler, "Böyle bir yerde ırkçılık devlet eliyle de desteklenir ve müsaade edilirse, o zaman önü alınamaz, önlenemez sıkıntılar meydana gelebilir önümüzdeki yıllarda. Avrupa'nın ırkçılık konusunda hassas olması gerekir" dedi.

Kaynak: AA