Ortodonti Eğitiminde Sınırları Aştık
Türk Ortodonti Derneği Başkanı ve Bezmialem Vakıf Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Serdar Üşümez, yurtdışından çok sayıda öğrencinin Türkiye'ye ortodonti eğitimi almak için geldiğini söyledi.
Üşümez, “Avrupa ve Ortadoğu ülkelerinden, Türkî Cumhuriyetlerden çok sayıda öğrenci ortodontiyi ülkemizde öğreniyor. Ülkemizden mezun ortodonti uzmanları ülkelerinin ortodonti dernek başkanları olarak çalışıyor. Bu ülkemizdeki ortodontinin ve ortodontistlerin başarısıdır” dedi.
Diş hekimliğinin en iyi bilinen uzmanlık dallarından biri olan ortodonti Türkiye’de başarılı bir şekilde uygulanıyor. Dünyada diş hekimliğinin bilinen ilk uzmanlık dalı olan bu alan Türkiye’de yurtdışından gelen öğrencilere de verdiği eğitimler ile başarısını kanıtladı. Ülkemiz ortodontisinin dünyaya bakıldığında yurt dışına eğitim verecek kadar iyi bir seviyede olduğunu ifade eden Türk Ortodonti Derneği Başkanı ve Bezmialem Vakıf Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Serdar Üşümez, ülkemize yurt dışından ortodonti uzmanlık dalını öğrenmeye birçok diş hekiminin geldiğinin altını çizdi.
ORTODONTİDE YAŞ SINIRI YOK
Dişlerdeki eğrilik ve düzensizliklerin çeşitli mekanikler vasıtasıyla düzeltilme işlemi olan ortodonti tedavisi çenenin ve yüzün oran bozukluklarında da hekimlerin başvurduğu bir yöntem olarak kişilere uygulanıyor. Tedavinin herhangi bir yaş sınırı olmadığını vurgulayan Prof. Dr. Serdar Üşümez, “Ortodonti en bilinen haliyle dişlerin üzerine yapıştırılan metalik veya seramik aygıtlar vasıtasıyla dişlerin hareket ettirildiği bir uzmanlık alanıdır. Bu tedavinin herhangi bir yaş sınır yok. Hala 15 yaşından sonra olmaz gibi yorumlar duyuyoruz ama her yaşta dişler aynı etkinlikte ve verimlilikte çok sağlıklı bir şekilde düzeltilebiliyor. Tedavi süresi hangi yaşta olursa olsun çok uzamaz. İleri yaşlarda yapılan tedavilerde herhangi bir olumsuzlukla da karşılaşılmaz. Dolayısıyla bu işlem için bir yaş sınırımız yok” dedi.
Yaş sınırlaması olmayan tedavi için 10-14 yaş aralığında en fazla tedaviyi uyguladıklarını belirten Prof. Dr. Üşümez, “Süt dişlerinin dökülüp daimi dişlerin çıktığı dönem olan 10-14 yaş aralığına bu tedaviyi uyguluyoruz. Bu dönemi kaçırmamak adına her çocuğun mutlaka öncelikle 7 yaşında yani üst ön dişlerinin değiştiği dönemde bir de 11 yaşında yani bütün süt dişlerinin düşüp daimi dişlerinin tamamlandığı dönemde mutlaka bir ortodonti uzmanına muayene olması gerekmektedir. Her ne kadar yaş sınırı olmasa da bazı bozuklukların erken yaşta düzeltilmesi veya müdahale edilmesi gerekiyor. İlerde de düzeltebiliriz ama erken dönemde müdahale gerekliklerini kaçırmamak adına bunu söylüyoruz” diye konuştu.
“ERİŞKİN HASTA SAYIMIZ ARTIYOR”
Eskiden hastaların yüzde 95’inin 10-14 yaş grubunda olduğunu söyleyen Üşümez, bu yaş aralığının günümüzde daha yukarılara çıktığının altını çizdi. Günümüzde hastalarımızın nerdeyse yarısı erişkin diyen Üşümez, “Gün geçtikçe erişkin hasta grubunun arttığını görüyoruz. Neredeyse hastalarımızın yarısı erişkin hasta, yarısı çocuk hastalardan oluşuyor. Hatta bazı ülkelerde erişkin hastalar çocuk hastalardan çok daha fazla olabiliyor. Erişkinleri bu tedaviye yönlendiren güncel gelişmeler. Bunlar tedavi tekniklerinde diş hareketini hızlandıran, ortodontik malzemelerde görülen gelişmeler daha estetik görülen daha az belli olan malzemeler söz konusu olduğundan erişkin hastalar da bu tedaviyi tercih ediyor” ifadelerini kullandı.
DOĞRU TEDAVİ KALICI SONUÇLAR SAĞLIYOR
Ortodonti tedavisinde geri dönüşün minimumda tutulması için alınması gereken önlemler olduğunu belirten Üşümez, “Tedavinin olumlu ve kalıcı sonuçlar verebilmesi için ortodonti uzmanlarına büyük görevler düşüyor. Tedavi bittikten sonra dişlerin içlerine koruyucu konulması, görünmeyen teller ile tedavinin devam ettirilmesi gibi şartlar yerine getirilirse herhangi bir geri dönüş yaşanmaz. İkinci kez tedavi gören hastaların oranı yüzde 5’in altındadır” dedi.
HASTALAR TEDAVİDEN SONRA NELERE DİKKAT ETMELİ?
Ortodonti tedavisinin ilk aşaması olan tellerin takılması aşamasının kolay ve ağrısız bir işlem olduğunu vurgulayan Üşümez, teller takıldıktan sonra yapılacak bakımın önemli olduğunu ifade etti.
Dişleri fırçalamanın en önemli aşama olduğuna dikkat çeken Üşümez sözlerine şöyle devam etti: “Tedavide önemli olan dişlerin çok iyi bir şekilde fırçalanmasıdır. Braketlerin arasına yiyecekler birikebiliyor. Bununla mücadele edilmesi gerekiyor. Bunların diş yüzeylerinde çürük oluşturmaması için her yemekten sonra dişlerin fırçalanması gerekiyor. Sert ve yapışkanlı gıdaları tüketmemeye dikkat etmeli. Bunlar eğer tüketilirse braketin dişten ayrılmasına braketin kırılmasına sebep oluyor. Bir anlamda o tekrar tamir edilene kadar o süre boş geçtiğinden tedavi süresi uzayabiliyor. Hastalar braket kırmazlarsa yeme ve içmelerine dikkat ederek, çeşitli aygıtların takıp çıkarılması konusunda kurallara dikkat ederlerse gözle görülür oranda süreyi kısaltmaları mümkün olabilir.”
Türk Ortodonti Derneği olarak tedavi hakkında toplumu bilinçlendirmeyi amaçladıklarını söyleyen Üşümez, “Tedavinin neden, ne zaman, kimler tarafından yapılması gerektiği konusunda bilgi birikimi oluşturmayı amaçlıyoruz. Bu konuda biz bütün kaynakları kullanarak bunları anlatmaya çalışıyoruz. Bu bilim dalında sürekli bir eğitim söz konusu. Bunların uzmanlarımız tarafından sürekli takip edilmesi gerekiyor. Diğer sivil toplum kuruluşları ile bir araya gelerek çeşitli çalışmalar yapıyoruz. Bazı okullara gidiyoruz çocuklara dişlerin nasıl fırçalanacağını anlatıyoruz. Diş teli nedir, ortodontist kimdir, diş teli tedavisi ne zaman yapılır? Çeşitli sosyal sorumluluk projelerinde yer alıyor” dedi.
Kaynak: İHA
Diş hekimliğinin en iyi bilinen uzmanlık dallarından biri olan ortodonti Türkiye’de başarılı bir şekilde uygulanıyor. Dünyada diş hekimliğinin bilinen ilk uzmanlık dalı olan bu alan Türkiye’de yurtdışından gelen öğrencilere de verdiği eğitimler ile başarısını kanıtladı. Ülkemiz ortodontisinin dünyaya bakıldığında yurt dışına eğitim verecek kadar iyi bir seviyede olduğunu ifade eden Türk Ortodonti Derneği Başkanı ve Bezmialem Vakıf Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Serdar Üşümez, ülkemize yurt dışından ortodonti uzmanlık dalını öğrenmeye birçok diş hekiminin geldiğinin altını çizdi.
ORTODONTİDE YAŞ SINIRI YOK
Dişlerdeki eğrilik ve düzensizliklerin çeşitli mekanikler vasıtasıyla düzeltilme işlemi olan ortodonti tedavisi çenenin ve yüzün oran bozukluklarında da hekimlerin başvurduğu bir yöntem olarak kişilere uygulanıyor. Tedavinin herhangi bir yaş sınırı olmadığını vurgulayan Prof. Dr. Serdar Üşümez, “Ortodonti en bilinen haliyle dişlerin üzerine yapıştırılan metalik veya seramik aygıtlar vasıtasıyla dişlerin hareket ettirildiği bir uzmanlık alanıdır. Bu tedavinin herhangi bir yaş sınır yok. Hala 15 yaşından sonra olmaz gibi yorumlar duyuyoruz ama her yaşta dişler aynı etkinlikte ve verimlilikte çok sağlıklı bir şekilde düzeltilebiliyor. Tedavi süresi hangi yaşta olursa olsun çok uzamaz. İleri yaşlarda yapılan tedavilerde herhangi bir olumsuzlukla da karşılaşılmaz. Dolayısıyla bu işlem için bir yaş sınırımız yok” dedi.
Yaş sınırlaması olmayan tedavi için 10-14 yaş aralığında en fazla tedaviyi uyguladıklarını belirten Prof. Dr. Üşümez, “Süt dişlerinin dökülüp daimi dişlerin çıktığı dönem olan 10-14 yaş aralığına bu tedaviyi uyguluyoruz. Bu dönemi kaçırmamak adına her çocuğun mutlaka öncelikle 7 yaşında yani üst ön dişlerinin değiştiği dönemde bir de 11 yaşında yani bütün süt dişlerinin düşüp daimi dişlerinin tamamlandığı dönemde mutlaka bir ortodonti uzmanına muayene olması gerekmektedir. Her ne kadar yaş sınırı olmasa da bazı bozuklukların erken yaşta düzeltilmesi veya müdahale edilmesi gerekiyor. İlerde de düzeltebiliriz ama erken dönemde müdahale gerekliklerini kaçırmamak adına bunu söylüyoruz” diye konuştu.
“ERİŞKİN HASTA SAYIMIZ ARTIYOR”
Eskiden hastaların yüzde 95’inin 10-14 yaş grubunda olduğunu söyleyen Üşümez, bu yaş aralığının günümüzde daha yukarılara çıktığının altını çizdi. Günümüzde hastalarımızın nerdeyse yarısı erişkin diyen Üşümez, “Gün geçtikçe erişkin hasta grubunun arttığını görüyoruz. Neredeyse hastalarımızın yarısı erişkin hasta, yarısı çocuk hastalardan oluşuyor. Hatta bazı ülkelerde erişkin hastalar çocuk hastalardan çok daha fazla olabiliyor. Erişkinleri bu tedaviye yönlendiren güncel gelişmeler. Bunlar tedavi tekniklerinde diş hareketini hızlandıran, ortodontik malzemelerde görülen gelişmeler daha estetik görülen daha az belli olan malzemeler söz konusu olduğundan erişkin hastalar da bu tedaviyi tercih ediyor” ifadelerini kullandı.
DOĞRU TEDAVİ KALICI SONUÇLAR SAĞLIYOR
Ortodonti tedavisinde geri dönüşün minimumda tutulması için alınması gereken önlemler olduğunu belirten Üşümez, “Tedavinin olumlu ve kalıcı sonuçlar verebilmesi için ortodonti uzmanlarına büyük görevler düşüyor. Tedavi bittikten sonra dişlerin içlerine koruyucu konulması, görünmeyen teller ile tedavinin devam ettirilmesi gibi şartlar yerine getirilirse herhangi bir geri dönüş yaşanmaz. İkinci kez tedavi gören hastaların oranı yüzde 5’in altındadır” dedi.
HASTALAR TEDAVİDEN SONRA NELERE DİKKAT ETMELİ?
Ortodonti tedavisinin ilk aşaması olan tellerin takılması aşamasının kolay ve ağrısız bir işlem olduğunu vurgulayan Üşümez, teller takıldıktan sonra yapılacak bakımın önemli olduğunu ifade etti.
Dişleri fırçalamanın en önemli aşama olduğuna dikkat çeken Üşümez sözlerine şöyle devam etti: “Tedavide önemli olan dişlerin çok iyi bir şekilde fırçalanmasıdır. Braketlerin arasına yiyecekler birikebiliyor. Bununla mücadele edilmesi gerekiyor. Bunların diş yüzeylerinde çürük oluşturmaması için her yemekten sonra dişlerin fırçalanması gerekiyor. Sert ve yapışkanlı gıdaları tüketmemeye dikkat etmeli. Bunlar eğer tüketilirse braketin dişten ayrılmasına braketin kırılmasına sebep oluyor. Bir anlamda o tekrar tamir edilene kadar o süre boş geçtiğinden tedavi süresi uzayabiliyor. Hastalar braket kırmazlarsa yeme ve içmelerine dikkat ederek, çeşitli aygıtların takıp çıkarılması konusunda kurallara dikkat ederlerse gözle görülür oranda süreyi kısaltmaları mümkün olabilir.”
Türk Ortodonti Derneği olarak tedavi hakkında toplumu bilinçlendirmeyi amaçladıklarını söyleyen Üşümez, “Tedavinin neden, ne zaman, kimler tarafından yapılması gerektiği konusunda bilgi birikimi oluşturmayı amaçlıyoruz. Bu konuda biz bütün kaynakları kullanarak bunları anlatmaya çalışıyoruz. Bu bilim dalında sürekli bir eğitim söz konusu. Bunların uzmanlarımız tarafından sürekli takip edilmesi gerekiyor. Diğer sivil toplum kuruluşları ile bir araya gelerek çeşitli çalışmalar yapıyoruz. Bazı okullara gidiyoruz çocuklara dişlerin nasıl fırçalanacağını anlatıyoruz. Diş teli nedir, ortodontist kimdir, diş teli tedavisi ne zaman yapılır? Çeşitli sosyal sorumluluk projelerinde yer alıyor” dedi.