Van'da Bir Kan Davası Daha Barışla Sonuçlandı
Van'ın Erçek Mahallesi'nde 3 yıl önce bir kişinin hayatını kaybetmesiyle başlayan kan davası, Tuşba Belediye Başkanı Doç. Dr. Fevzi Özgökçe ile Brukan Aşireti'nin ileri gelenlerinin araya girmesi sonucunda barışla noktalandı.
Van'da 2011 yılında yakın akrabalar arasında yaşanan tartışmanın kavgaya dönüşmesi sonucu bir kişi hayatını kaybetmişti. Bunun üzerine yakın akrabalar arısında başlayan kan davası, Brukan Aşireti'nin ileri gelenlerinden Tuşba Belediye Başkanı Doç. Dr. Fevzi Özgökçe, Halit Kartal, Erçek eski Belediyesi Başkanı Orhan Bağlayıcı, Abdulgani Gürci, Onbaşı Handil, Yusuf Çoban ve emekli imam Salih Çakay'ın girişimleri sonucu verilen bir yemekle barışla noktalandı. Emekli imam Çakay, ayet ve hadislerle barışın önemine değinerek, "Aziz cemaat, Allah hepimize gerek bu dünyada, gerek ebedi hayat olan Ahirette mutluluk, huzur ve muhabbet nasip eylesin. Barışta hayır vardır, efendilerin efendisi bir hadislerinde ‘Sizin en hayırlınız, insanlara en çok faydası dokunanınızdır, sizin en kötünüz ise insanlara kötülük edeninizdir’ diye buyurmuştur. Burada altını çizmek istediğim bir husus var. Müslüman dememiştir, insanlık demiştir, muhatap insandır, dini, ırkı, rengi ne olursa olsun, hepimiz birbirimize saygı duymak zorundayız. Bu barış sürecinde emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz. Özellikle taraflara teşekkür ediyoruz" dedi.
Tuşba Belediye Başkanı Doç. Dr. Fevzi Özgökçe ise, “Allah büyüklerimizi başımızdan eksik etmesin. Rabbim hiç bir toplumu, hiç bir aşireti, hiç bir aileyi büyüksüz, başsız bırakmasın" diyerek sözlerine başladı.
Brukan Aşireti'nin sadece bir ilde değil, bir ülkede değil, dünyanın birçok ülkesinde ve Türkiye'nin birçok ilinde yaşayan büyük bir toplum olduğunu ifade eden Başkan Özgökçe, Brukan Aşireti'nin kendi yaşantısına, kendi toplumuna, gelenek ve göreneklerine uyan çok güzel bir barışı sağladığını kaydetti.
Başkan Özgökçe, "Bundan 2-3 yıl önce bir olay gerçekleşti. Biz Müslümanlar olarak, mümin olarak bunu çok iyi biliriz; kader birdir değişmez. Takdir edilmiş ise bir saniye ileri, bir saniye geri gitmez. Biz öncelikle bu vefat eden kardeşimize Allah'tan rahmet dileriz. Allah mekanını cennet etsin. İslamiyet'ten bu tür olayların çözümüne yönelik 3 cevap var. Biz bu 3 cevaptan en önemlisi olan şahitliği yapıyoruz. Allah rızası için affetmek. Bir mümin bir müminden en fazla 3 günden fazla küs durmaması lazım. Bu İslamiyet'in emridir" dedi.
Brukan Aşireti’nin kendisine yakışan bir barışı gerçekleştirdiğini ifade eden Özgökçe, barışın sağlanmasında emeği geçenlere teşekkür ederek, "Emeği geçen herkesten Allah razı olsun. Böyle barışların yapılması lazım. Herkesimin bu barışı örnek alması lazım. Biz İslamiyet'te bunu biliyoruz. Birini bir suçundan, günahından, kabahatinden dolayı kardeşi veya yakını mesul tutulamaz. Barış olmadığı zaman suçsuz günahsız olan bir başkasının belki hayatlarına veya yuvalarının dağılmasına neden olacaktır. Ama bizler mümin ve Müslüman ve aklıselim büyük bir toplum olarak bunun önüne geçmemiz lazım. Rabbim bu tür olayların bir daha yaşanmasına fırsat vermesin. Böyle olaylar gerçekleştiğinde de yine başımızda barışı ve kardeşliği sağlayan büyüklerimizi de eksik etmesin" ifadelerini kullandı.
Bölgede yaşanan bu tür ufak tefek sıkıntılardan kaynaklı husumetleri sonlandırılmak, barış ve kardeşliği sağlamakla mükellef olduklarını da vurgulayan Başkan Özgökçe, "Çevremizde varsa böyle sıkıntılar bir an evvel çözmemiz lazım. Çünkü toplumda 2 çeşit insan var. Biri toplumun barışı ve kardeşliği için çalışan, değeri ise fitne ve fesat yapıp kardeşliği, huzuru ve barışı bozanlar. Biz her zaman barışı, kardeşliği ve huzuru sağlayanların tarafından olacağız. Fitne fesat ortamını oluşturmaya çalışanlara fırsat vermememiz gerekir. Bunun için her iki taraftan da Allah razı olsun. Rabbim büyüklerimize sağlık, afiyet ve huzur versin, gençlerimize de birlik, beraberlik, kardeşlik ve huzurun sağlanması için her daim muhabbetin, uhuvvetin artırılması için el ele kardeşçe yaşamayı cümlemize, memleketimize ve tüm insanlığa nasip etsin" şeklinde konuştu.
Yapılan konuşmaların ardından yakın aile fertleri, masaya bırakılan Kur'an-ı Kerim'e el basıp, kucaklaşarak kan davasını barışla noktaladılar.