Bahçeli'den Mgk Eleştirisi
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, dün yapılan Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısına yönelik, "PKK'nın hain ve hunhar saldırıları MGK'nın sonuç bildirisine yansımamış, Ortadoğu'da ABD'nin müdahalesiyle meşrulaşma yoluna giren Kürdistan meselesi kayda değer bulunmamıştır" dedi.
MHP Lideri Bahçeli, partisinin genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Bahçeli, sözlerine kurşun gibi ağır bir gündemde, yakıcı ve bir o kadar da endişe verici siyasi gelişmelerle ilgili düşüncelerini aktaracağını belirterek başladı.
Ermenek'te yaşanan maden faciasına yönelik değerlendirme yapan Bahçeli, ekmek paralarını kazanmak için yerin yüzlerce metre altında ömür tüketen işçilerin, öğlen vaktinde yemek yerken felaketle karşılaştıklarını hatırlattı. Bahçeli, "Kurtarma çalışmaları halen sürmektedir. Devlet imkanları seferber edilmiştir. Şüphesiz işçilerimizin yemeklerini neden toprak altında yemeye zorlandıkları, işverenin maliyeti kısmak adına insan canını ne hakla tehlikeye attığı her yönüyle araştırılmalıdır" dedi.
ERMENEK'TEKİ MADEN FACİASI
Soma'dan sonra Ermenek'te de yeni bir maden dramı yaşanması geçmişteki acı ve ihmallerden ders alınmadığını gözler önüne serdiğini kaydeden Bahçeli, "Şu anda yerin 350 metre altında bulunan işçilerimizin kurtarılması için yoğun çaba harcanmaktadır. Sırası ve yeri geldiğinde sorumsuzlukta, ihmalde, tedbirsizlikler halkasında kim ya da kimlerin dahli varsa elbette konuşulacak, haklarında gerekli işlemler yapılacaktır. Ancak şimdi, tüm enerji, tüm çalışma, tüm dua ve temennimizi 18 masumun toprağın altından çıkarılmasına yöneltmek durumundayız. Önemle bildirmek istiyorum ki, maden ocağında yaşanan su baskınını doğal afet gibi gösterip yakayı kurtarmaya çalışan şirket yöneticilerine tavsiyem, küstahlığı bırakıp birazcık insafları varsa nedamet göstermeleridir" ifadelerini kullandı.
Bahçeli, MHP olarak Ermenek'le yakından ilgilendiklerini, MHP Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı başkanlığındaki bir heyetin 29 Ekim günü bölgeye giderek gerekli incelemeleri yaptıklarını söyledi.
Bahçeli, "Arkadaşlarımızın gözlem, tespit ve değerlendirmeleri bir rapor halinde tanzim edilmiştir. Dualarımız 18 işçimizin üzerinedir. Allah'tan ümit kesilmemelidir. Umudumuz son ana kadar devam etmelidir" dedi.
Kendisini derinden sarsan bir başka acı haberin de bugün Isparta'dan geldiğini dile getiren Bahçeli, "Bu kaza yüreğimizi kavurmuştur. Buradan vefat edenlere Allah'tan rahmet, ailelerine sabır ve başsağlığı diliyor, yaralılara acil şifa dileklerimi iletiyorum" diye konuştu.
PEŞMERGE GEÇİŞİ
Bahçeli, son günlerde Türk devletinin eli kolu zincirlendiğini söyledi.
Bahçeli, cumhuriyetin 91. yıldönümünde Habur Sınır Kapısı'ndan vatan topraklarına girip, tezahüratlarla, alkışlarla, sevinç gösterileriyle geçerek Ayn el-Arap'a intikal eden peşmergelerin Türk milletini derinden yaraladığını söyledi.
91 yıllık mirasa gölge düşürüldüğünü dile getiren Bahçeli, şöyle devam etti:
"Türk askerine taşla, sopayla, molotof kokteyliyle ve silahla saldıran PKK'lı gruplar peşmergeyi bağrına basmış, zafer işaretleri ve zılgıtlarla selamlamıştır. Ayn el-Arap, diğer ismiyle Kobani'ye yardım bahanesiyle ağır silahlı peşmergelere Türk vatanı çiğnetilmiştir. Bu ihanet geçidi herkesin gözü önünde cereyan etmiştir. Türkiye bir kez daha küçülmüş, büyük milletimiz bir kez daha küçük düşürülmüştür. Ellerinde PKK paçavraları, cani posterleri ve sözde Kürdistan bayrakları olan kalabalık yığınlar peşmerge konvoyuna Şırnak'ın Silopi ve Cizre ilçelerinden Mardin Nusaybin'e ve buradan da Şanlıurfa Suruç'a kadar tezahürat yarışına girmişlerdir."
“HUDUTLARIMIZDAN GÖZÜMÜZÜN İÇİNE BAKA BAKA İÇERİ GİRMİŞLERDİR"
AK Parti'nin, Irak'ın toprak bütünlüğüne hançer sallayan peşmergeyi emniyetle geçirmek için kortej içine alarak Türk düşmanlarına düğün bayram yaptırdığını öne süren Bahçeli, "Peşmergenin, PKK-PYD'ye yardım amacıyla 29 Ekim'de topraklarımızdan geçirilmesinin ayrı bir anlam ve mesajı olduğu açıktır. 91 yıl önce defedilen işgalcilerin değişik bir versiyonu hudutlarımızdan gözümüzün içine baka baka içeri girmişlerdir" dedi.
"Peşmergelerin giydikleri kamuflajlarda gururla taşıdıkları ABD bayrak ve armaları, bu ülkenin başkanına yönelik kabına sığmayan sevgi seli oynanan oyunun taraflarını gün yüzüne çıkarmıştır” diyen Bahçeli, “Hem Türk vatanına sığınıp, hem ekmeğimizi yiyip hem de yabancı devlet başkanlarına minnet duymak nankörlük ötesi bir haldir. Ayn el-Arap için kalbi çarpanların, Barzani ve Obama için şükran duyanların vatan topraklarında nefes almaları, Türkiye'de ikamet etmeleri talihsizliktir. Cumhurbaşkanı, Başbakan ve hükümeti Anayasa'yı kasten ihlal etmekte ve suç işlemektedir" diye konuştu.
29 Ekim'deki PKK-peşmerge geçiş sahnelerinin unutulmayacağını söyleyen Bahçeli, "PKK'ya açılan koridor, PYD'ye verilen destek; Kobani diyerek Ankara'yı gözden çıkarmaya ve varlığımıza dinamit döşemeye azmetmektir. Türk hukuk mevzuatında bunun karşılığı kesinlikle ihanettir. Ve bunun failleri elbette hesap vereceklerdir" dedi.
MGK TOPLANTISI
MHP Lideri Bahçeli, dün yapılan Milli Güvenlik Kurulu (MGK) kararlarını da değerlendirdi. PKK'nın hain ve hunhar saldırılarının MGK'nın sonuç bildirisine yansımadığını savunan Bahçeli, "Ortadoğu'da ABD'nin müdahalesiyle meşrulaşma yoluna giren Kürdistan meselesi kayda değer bulunmamıştır" dedi.
"IŞİD terörünün toz bulutu altında bütünleşen, toparlanan ve toplanan dört parçalı Kürdistan iskeleti MGK sıralarında oturan zevatın ilgisini çekmemiştir" diye konuşan Bahçeli, şunları kaydetti:
"10 saat 25 dakika sürdüğü söylenen ve böylelikle rekor kırdığı ifade edilen MGK toplantısında Türkiye ve Türk milleti lehine hiçbir karar alınmamıştır. MGK üyeleri bu kadarlık sürede ülkemizin hangi sorununa isabetle eğilmiş ve öneri getirmiştir? Şu anda musibetin ve melanetin bir numaralı kaynağı olan çözülme sürecinin olumlu atmosfer ve huzur ortamı yarattığını, buna karşılık provokatif olaylara karşı kamu düzeni ve güvenliğini koruma kararlığını açıklamak MGK'nın Türkiye gerçeklerinden koptuğunu işaret etmektedir. Türkiye'nin güvenliğindeki açık ve tahribatlar bu kurul üyeleri tarafından ciddiye ve görüşmeye değer bulunmamıştır. Güneydoğu'da asker ve polislerimize yönelik suikast eylemleri artarken, KCK'nın şehir yapılanmasının Diyarbakır'da görev yapan güvenlik görevlilerimizin oturdukları ev ve apartmanları yakın takibe almaları güvenlik sorunu olarak görülmemiştir.
PKK'nın siyasi taşeronu olan HDP'nin 1 Kasım'da yandaşlarını sokağa davet etmesi sorun olarak da görülmemiştir. MGK, Türkiye'nin güvenliğinden ziyade hain niyetlerin, hain gayelerin emniyete ve güvenceye kavuşmasına hizmet etme noktasına gelmiştir. Cemaati tehdit olarak görenler, PKK'yı kollamış, imtiyazlarla donatmıştır. Bu körlüğün, bu bulanık, bu müflis ve gayri milli tutumun izahı asla yapılamayacaktır."