(özel Haber) Hem Üretip Hem Çalıyorlar

Bülent Ecevit Üniversitesi Devlet Konservatuarı Çalgı Yapımı Bölümü öğrencileri, Batı Müziği’ni öğrenmenin yanı sıra enstrümanlarını da kendi elleriyle üretiyor.

(özel Haber) Hem Üretip Hem Çalıyorlar

Türkiye’nin dördüncü çalgı yapımı bölümünün bulunduğu Bülent Ecevit Üniversitesi Devlet Konservatuarı öğrencileri Batı Müziği enstrümanlarını atölyelerinde kendileri üretiyor. Çalgı Yapımı Bölümü’nde öğrenim gören öğrenciler, atölyelerinde keman, viyolonsel, kontrbas, viyola gibi yaylı çalgıları öğrenerek üretiyor.

2009 yılında Kozlu ilçesindeki İncirharmanı Kampüsü’nde beş öğrenci ile başladığı öğretim hayatına devam eden Devlet Konservatuarı Çalgı Yapımı Bölümü, ham madde ihtiyacının bir bölümünü de Zonguldak yöresinden karşılıyor.

DÖRT YILDA DÖRT ENSTRÜMAN
Yükseköğretime Geçiş Sınavı'ndan 140 puan alan öğrencilerin özel yetenek sınavıyla girebildiği Çalgı Yapımı Bölümü’ne her yıl kontenjan ile beş öğrenci alınıyor. Dört yıllık okulun birinci sınıfında keman, ikinci sınıfında viyola, üçüncü sınıfında viyolonsel ve dördüncü sınıfında ise kontrbas üretimi yapılıyor. Lisans öğrenimini tamamlayan öğrenciler, dört yıl boyunca Batı Müziği’ni öğrenmenin sıra enstrümanların üretimini de gerçekleştiriyor.

HAM MADDE ÜNİVERSİTEDEN
2014 yılı Haziran ayında 5 öğrencisinden ilk mezununu veren bölümde üretilen müzik aletlerinin ham maddesini ise üniversite karşılıyor. Dört yıl boyunca üretilen enstrümanlar ise konservatuarın ihtiyacını karşılayacak düzeye ulaştı. Enstrüman ihtiyacının tamamlanmasıyla birlikte öğrenciler kendi malzemelerini alarak kendi enstrümanlarını üretmeye devam edecek.

ÜÇ FARKLI İSTİHDAM ALANI
Okuldan mezun olan öğrenciler ise üç farklı istihdam alanını tercih edebiliyor. Öğrenciler, formasyon eğitimi alıp çalgı yapım liselerine öğretmen olabiliyor. Mezun olduktan sonra kendi atölyelerini açabiliyor veya yüksek lisans yapıp üniversitelerde araştırma ve öğretim görevlisi olarak çalışabiliyor.

“ÇALGI YAPIM EKSİKLİĞİNİ GÖRDÜK”
2005 yılından beri BEÜ Devlet Konservatuarı’nda öğretim görevlisi olarak görev yapan Cem Dertsiz ise Türkiye’deki çalgı yapım eksikliği nedeniyle böyle bir bölümün kurulduğunu hatırlatarak şöyle devam etti:
“2005 yılından beri Devlet Konservatuarı’nda öğretim görevlisi olarak görev yapıyorum. Çalgı Yapımı Bölümümüz 2009 yılında beş öğrenci alarak öğretim hayatına başlamış oldu. 2009 yılından beri de biz burada Türkiye’deki çalgı yapım sektöründe olan eksikliği ve açıklığı görerekten böyle bir bölümün kurulmasını çok faydalı olacağını düşündük. Öncelikle Zonguldak yöresi, Türkiye’nin en bakir ve en güzel ormanlarının bulunduğu bölge olarak bilinir. Özellikle geniş yapraklı ağaçların Bartın Ulus ormanları ve Yenice ormanlarında çok endemik türleri de bulunmaktadır.”

“ÜLKEMİZİN ÇOK SAYIDA İHTİYACI VAR”
Çalgı Yapımı Bölümü’nden mezun olan öğrencilerin Türkiye’nin dört bir tarafında çalgı ihtiyacını yerine getireceğini ifade eden Dertsiz, şunları kaydetti:
“Bizim ülkemizde de bu anlamda kullanılabilecek ham madde zaman zaman oluyor, ama bunların gerçekten bizim sektörümüzde kullanılması gerekirken daha çok ağır sanayide, kapı pencere, döşeme tahtası, pencere pervaz yapımı gibi işlerde kullanıldığına da çokça şahit olmaktayız. Ülkemizin çok fazla sayıda çalgı ihtiyacı var. Biz bunların önemli bir kısmını yurt dışından ithal etmek suretiyle gerçekleştiriyoruz. Bu da tabii bir KDV açığı demek, Ortadoğu’dan, Çin’den, Hindistan’dan, Avrupa’dan sürekli bunu bu şekilde temin edersek ülkemizdeki cari açık dediğimiz açığa bizim de bir katkımız olmuş olacak. Daha çok ülkemizde kendi iş gücümüzle, kendi sermayemizle, kendi öz yeteneklerimizle bu işi yapmayı bir rüya olarak gördük. Türkiye’nin dördüncü çalgı yapımı bölümü Karadeniz’in çok güzel, güzide bir kenti olan Bülent Ecevit Üniversitesi’nde böyle spesifik bir bölümün kurulmasını gerçekleştirdik. Umarım ülkemizin çalgı yapım sektörüne, müzik sektörüne, sanat sektörüne az da olsa bir katkımız olacaktır. Çünkü değerli öğrencilerim de onlar da büyük özveriyle fedakârlıkla burada çok güzel sanatsal ürünler gerçekleştiriyorlar. Buradan mezun olduktan sonra da ülkemizin dört ir tarafında, okullarımız var, devlet konservatuarımız var onların hem çalgı ihtiyacını, mevcut olan çalgılarını bakım ve onarım ihtiyaçlarını yerine getireceklerini düşünüyorum.”
Kaynak: İHA