CHP Heyeti Muş’ta

CHP İzmir Milletvekili Oğuz Oyan, “Kalıcı bir çözüm için iktidarın demokrat olmayı öğrenmesi gerekiyor” dedi.

CHP Heyeti Muş’ta
Doğu ve Güneydoğu Bölgelerinde çalışmalarını sürdüren CHP heyeti, bugün İzmir Milletvekili Oğuz Oyan başkanlığında Muş’a geldi. Heyet üyeleri, Batman'dan başladıkları gezi programlarında Siirt ve Bitlis ziyaretinin ardından Muş’a gelerek bazı sivil toplum örgütleriyle bir araya gelecek.

Ziyaret kapsamında CHP Muş İl Başkanlığına gelen İzmir Milletvekili Oğuz Oyan, Ankara Milletvekili Levent Gök, Parti Meclisi Üyeleri Emel Yıldırım, Hüseyin Yaşar ve Tekin Bingöl, partililerle bir araya geldi. Burada basın mensuplarına bir açıklama yapan İzmir Milletvekili Oğuz Oyan, bölgede yapılan çalışmalarla ilgili bilgi aktardı. Oyan, “Gezi programımızda iki hedef belirledik. Burada iki şey yapıyoruz. Hem anlatıyoruz hem dinliyoruz. Bizim 17 Mart tarihinde yaptığımız broşürde herkese çağrımız olmuştur. Bu topraklarda huzur, demokrasi ve barış isteyen herkese çağrımızdır. Genel olarak şunu söylüyoruz, Türkiye’de demokrasi olmadan bölgede demokrasi olmaz, Türkiye’de barış olmadan bölgede barış olmaz. Şimdi ülkenin bir tarafı kan gövdeyi götürdüğü bir zamanda bir taraftan barış olur mu? Tabii ki olmaz. 1990’larda burada çatışmalar devam ederken Türkiye’nin her tarafını etkiliyordu. Onun için biz diyoruz ki ey iktidar adım atıyorsan bu adımı yarım atma. Demokrat olduğunu her alanda ispatla” diye konuştu.

“BU TOPRAKLARDA HUZUR VE DEMOKRASİ İSTEYENLERE ÇAĞRIMIZ VAR”
Ziyaretlerde parti teşkilatlarına genel merkezin programlarını da anlattıklarını kaydeden Oyan, “En önemli temas noktası örgütümüzün kendisidir. Örgütümüze genel merkezimizin programını anlatıyoruz, çözüm ile ilgili yaklaşımını anlatıyoruz. Bizim politikalarımızı biz gidince teşkilatımız anlatacak. Bu temasların bir noktası örgüt, ikinci noktası sivil toplum kuruluşlarıdır. Biz bu temaslar dışında bir de halkla doğrudan temaslar kuruyoruz. Burada biz iki şey yapıyoruz. Bir anlatıyoruz, iki dinliyoruz. Elimde 17 maddelik bir broşür var. Bu topraklarda, huzur, demokrasi ve barış isteyen herkese çağrı var. Burada özgür ve demokratik Türkiye için 17 öneri var. Genel olarak şunu söylüyoruz. Ülkede demokrasi olmadan, bölgede demokrasi olmaz. Ülkede barış olmadan, bölgede barış olmaz. Nasıl ki 1990’larda burada barış yok iken bu Türkiye’nin her tarafını etkiliyordu. Onun için diyoruz ki, ey iktidar adım atıyorsan yarım adım atma. Demokrasi adına her şeyi ispatla. Bir iktidar eğer bir taraftan başkanlık rejimine geçmeyi hayal ediyor. Bütün yargıyı, medyayı eline alıyor. Bir tane aykırı ses çıkmıyor ama toplumun tepkilerine şiddetle saldırıyor. Öte tarafta diyor ki, 'Ben artık daha demokratik olacağım.' Bunu samimi bulmuyoruz. Sadece bölge için değil, Türkiye için demokrasi istiyoruz. Biz adresi Meclis olarak görüyoruz. Yani kapalı kapılar ardında değil, neyin vadedildiğini bilmediğimiz bir süreç değil, Meclis'te ele alınmasını öneriyoruz. AKP’nin, 'Ben şu vaatleri veriyorum' diye bir kağıdı yok. Yarın, 'Ben onları dememişim' derse, 'Buraya kadar' dediğinde ne yapacağız. Ya da, 'Suriye savaşı çıktı, kusura bakmayın' çözümü rafa kaldırıyoruz dese ne yapacağız? Bizim elimizde bir şey yok. İktidar açıkça yazılı olarak taahhütlerini topluma söylemeli. Biz müzakere, çözüm, barış sürecine karşı değiliz” şeklinde konuştu.

“AKİL İNSANLAR MODELİ, BİZİM İSTEDİĞİMİZ MODEL DEĞİLDİ”
Akil insanlar heyetini de eleştiren Oyan, “Önünde ceket ilikleyen akil adam olmaz. Akil adam icabında karşı çıkmalıdır. Akil adamlarla Başbakan toplantı yaptı. Dedi ki, 'Ben barajı indirmem.' Akil adamların hepsi barajın indirilmesini öneriyor ama bu akil adamlar, hakikaten bağımsız olsalar iktidara, ‘Sayın Başbakan bunsuz çözüm olmaz’ derlerdi. Bunu göremiyorsunuz, bunu göremeyince de bu akil adamlar meselesi bizim istediğimiz bir model değildir. Dolayısıyla biz çözüm meselesine karşı değiliz ama bunun yöntemine, oluş biçimine karşıyız. Biz, ‘Yurtta barış, dünyada barış’ diyoruz. Dolayısıyla bunun yapılabilir olanı ülke içinde çözmektir. Biz bölgede dünya egemen gücünün denetimine girmiş büyük Orta Doğu politikası kapsamında giden değiliz. Biz diyoruz ki baraj yüzde 3’e insin, isterseniz sıfır yapalım. Eğer sen 'demokrasi' diyorsan hem bölge için, hem Türkiye için hadi gelin indirelim. Özel yetkili mahkemeler kalksın diyoruz. Özel yetkili mahkemeler gerçi terörle mücadele olarak değişti ama bir demokratik ülkede olağan dışı, tabii olmayan mahkeme düzeni olmaz” ifadelerini kullandı.
Kaynak: İHA