Kalbi Attıkça Rekor Kırıyor

İZMİR - EFSUN YILMAZ - Karadenizli Taif Erol, kalp kasları çalışmadığı için Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde takılan kalp destek cihazını 26 aydır yanında taşıyor.

Bağış umuduyla İzmir'e gelen ve ailesiyle Bornova ilçesinde bir eve yerleşen 51 yaşındaki Erol, AA muhabirine, neden hastalandığını, hastane sürecini, yapay kalp adı da verilen kalp destek cihazı ile yaşamanın zorluklarını ve organ naklini nasıl beklediğini anlattı.

Trabzon'un Sürmene ilçesinde dünyaya geldiğini, eşi Emine Hanım ile tanışıp evlendiklerini ve 3 çocuk sahibi olduktan sonra İstanbul'a yerleştiğini, hayatını da dekorasyon işleri yaparak sürdürdüğünü anlatan Erol, 2003 yılında iş için gittiği Ereğli'de soğuk algınlığına yakalandığını söyledi.

Hastalığının giderek kötüleştiğini, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde ise "kalp kası hastalığı" tanısı konulduğunu dile getiren İrfan Erol, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde 2011 yılında yapılan operasyonla vücuda kan pompalanmasını sağlayacak yapay kalbe kavuştuğunu dile getirdi.

-Cihazı her an yanında

Yapay kalbini yanında taşıdığını ve kalp atışlarını yüksek sesle dinlemeye alıştığını belirten Erol, şunları anlattı:

"Gerginlik, stres birikimi kalbimi zor durumda bıraktı, bir süre sonra da zaten kalbim iflas etti. Doktorlar artık destek almadan yaşamamın mümkün olmadığını söyleyince Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde yapay kalp taktılar. Cihazı taktıktan sonra yoğun bakımda bile nefes aldığımı hissettim. O zamana kadar hiç uyumuyordum, vücudumda ödem oluşmuştu, yaralar açılmıştı, böbreklerim iflas etmişti. Çok şükür sonra cihaz bağlandı da nefes almaya başladım, nefes alamamak çok kötü."

Yapay kalbinin eski model olmasına rağmen vücut yaralarının iyileştiğini, ödemin geçtiğini ve böbreklerinin eski haline döndüğünü aktaran Erol, 26 aydır aynı cihazla yaşama tutunduğunu, her gün hastaneden gelecek "kalp bulundu" haberini beklediğini kaydetti.

Bütün cihazlar gibi kalp destek cihazının da bir ömrü olduğunu vurgulayan Erol, doktorların kendisine Türkiye'de en uzun süre yapay kalple yaşayan hasta olduğunu söylediğini aktardı.

Doktorların başarılı operasyonuyla hayatta kalabildiğine işaret eden Taif Erol, "Cihaz zaman zaman yenileniyor, bakımdan geçiyor, kısa süre içinde yeni cihaz da gelecek ama artık kalpten gelen uyarı sıklığı da arttı. Yeni bir kalp gerekiyor" diye konuştu.

Organ bağışı yapmayanların hastaneyi ziyaret edip hastaların durumunu görmesi gerektiğini savunan Erol, hayata dair beklentilerini şöyle sıraladı:

"Nakil bekleyerek gün geçiriyoruz, uykuda da kalp durabilir ama pat diye ölmem, 10-15 dakika süresi var. Eğer uyanabilirsem mekanik pompayla bir süre dayanabilirim. Hocalarımız zaten gereken her şeyi yapıyorlar. Çok genç hastalar var önce onlara kalp bulunsun isterim. Kimse ölmek istemez, ölüm soğukluktur. Biz artık kendimizi için yaşamıyoruz, çocuklarımız için yapmamız gerekenler var, torunlarımı görmek istiyorum. Hep hayat mücadelesi içinde olduk. Sabah oldu, akşam oldu, hep aynı... Çocukların nasıl büyüdüğünü anlamadık. İnsan nefes alamayınca anlıyor, nefesin ve yaşamın ne olduğunu. Şimdi sadece kendim için değil, hepimiz için istiyorum. Herkesin bir gün organ nakline ihtiyacı olabilir. Organlarınız toprak olmasın, can olsun."

-"Taif Bey hayata umutla bağlı"

Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekan Yardımcısı Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Tahir Yağdı da Taif Erol'un şu anda en uzun süre kalp destek cihazına bağlı hastaları olduğunu söyledi.

Kan pompalanmasını sağlayan cihaza bu kadar uzun süre bağlı olarak yaşayabilme sırrının hastanın "hayata umutla bağlı" olmasında yattığını vurgulayan Yağdı, şunları kaydetti:

"Taif Bey, kalbin pompalama görevi yapmaması nedeniyle kalbe ek takılan cihazla yaşamını sürdürüyor. Bu durum aynı zamanda tıbbın ne kadar ilerlediğinin de kanıtı. Bu çok zor bir durum. Dünyada kalp destek cihazlarının kullanımı yeni bu nedenle her hasta ayrı bir örnektir ama Taif Bey gibi yaşattığımız hastalarla dünya literatürüne giriyoruz, şu anda tarih yazılıyor. Bu işte insan azmi çok önemli. Hastamız, Türkiye'de organ bağışının gündemde tutulması için çok önemli bir örnek."

Kaynak: AA