Tüsiad Açıklaması Açıklaması
İSTANBUL - Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği Türkiye'nin ekonomisindeki olumlu tablonun bozulmasına yol açacak ve Türkiye'nin itibarını erozyona uğratacak her türlü olumsuz tutumdan dikkatle ve özenle kaçınılması gerektiğini bildirdi.
TÜSİAD açıklamasında, TÜSİAD'ın kurulduğu günden beri tüm imkanlarını ve gücünü piyasa ekonomisinin kurumlarının ve kurallarının oluşması, Türkiye'nin bu yönde gelişerek bir demokrasi ve refah ülkesi olması için seferber etttiği belirtilerek, bir sivil toplum örgütü olarak her zaman tamamlayıcı görevlerinin bilincinde, toplumsal uzlaşmayı öne çıkaran ve yapıcı bir üslupla Türkiye'nin sorunlarına çözüm önerme gayreti içerisinde olunduğu, bölünmüş bir dünyada, çatışma alanlarının ortasında kendi içindeki bütünlüğü muhafaza etmenin önemini her fırsatta vurguladıkları anımsatıldı.
Türkiye'nin siyasi, bürokratik, sivil tüm kurum ve kuruluşlarıyla paylaştıkları ortak çizginin, Türkiye'nin demokrasi standartları yüksek, piyasa ekonomisi gelişmiş, kalkınmış ülkeler arasına sokmak, vatandaşların refah ve mutluluğunu yükseltmek olduğu ifade edilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Bugün Türkiye ekonomisinde el birliği ile yaratılan başarı sonucunda ulaşılan refah seviyesi, istihdam olanakları ve küresel itibar her Türk vatandaşının hayatına olumlu katkıda bulunmuştur. Bu olumlu tablonun bozulmasına yol açacak ve Türkiye'nin itibarını erozyona uğratacak her türlü olumsuz tutumdan dikkatle ve özenle kaçınılması gerekir. Diğer yandan piyasa ekonomilerinin sağlıklı gelişimi ve sürdürülebilirliği bakımından kurumlarının hesap verebilirlik ve şeffaflık ilkeleri çerçevesinde yönetilmeleri ve denetlenmeleri esas, kamu adına bu denetimleri yapmaktan sorumlu kurumların da bağımsızlıkları vazgeçilemez bir ilkedir. Bağımsız düzenleyici ve denetleyici kurumların yanı sıra uzun yıllardır savunduğumuz gibi objektif vergi denetiminin sağlanması ve kayıt dışı ekonomi ile mücadele için özerk bir vergi denetimi yapısının da tesis edilmesi gerekir."
-"Denetim çalışmalarının kamuoyunda cezalandırma algısı yaratması"
Açıklamada, piyasa ekonomilerinin en temel unsuru olan bağımsız düzenleyici ve denetleyici kurumların bağımsızlıklarına olan güvenin sorgulanabileceği bir ortamın yaratılmasının adalet duygusunu ve kamu vicdanını yaralayarak, hukuk devleti ilkesini zedeleyeceği ve güven ortamını sarsacağı belirtilerek, "Yürütülen denetim çalışmalarının kamuoyunda bir cezalandırma algısı yaratması, algının gerçek olması kadar vahim sonuçlar üretme potansiyeline sahiptir. Denetimin kamuda da özel kesimde de itibarı gözeten, şeffaf, adil ve yapıcı bir yaklaşımla icra edilmesi, adaleti sorgulatmadan sonuçlandırılması ülkemizin itibarı ve kurumlarımızın değeri açısından son derece önemlidir" ifadeleri kullanıldı.
Bu çerçevede, her türlü düzenleme ve denetleme faaliyetlerinin evrensel piyasa ekonomisi ölçütleri çerçevesinde geliştirilmesi ve sürdürülmesini ümit ettikleri anlatılan açıklamada, piyasa ekonomisi ve hukuk devleti standartlarının geliştirilmesi yönündeki yapısal reform çalışmalarının hızlandırılarak sürdürülmesinin ekonomiye ve demokrasiye güç kazandıracağına inandıkları aktarıldı.
Kaynak: AA
Türkiye'nin siyasi, bürokratik, sivil tüm kurum ve kuruluşlarıyla paylaştıkları ortak çizginin, Türkiye'nin demokrasi standartları yüksek, piyasa ekonomisi gelişmiş, kalkınmış ülkeler arasına sokmak, vatandaşların refah ve mutluluğunu yükseltmek olduğu ifade edilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Bugün Türkiye ekonomisinde el birliği ile yaratılan başarı sonucunda ulaşılan refah seviyesi, istihdam olanakları ve küresel itibar her Türk vatandaşının hayatına olumlu katkıda bulunmuştur. Bu olumlu tablonun bozulmasına yol açacak ve Türkiye'nin itibarını erozyona uğratacak her türlü olumsuz tutumdan dikkatle ve özenle kaçınılması gerekir. Diğer yandan piyasa ekonomilerinin sağlıklı gelişimi ve sürdürülebilirliği bakımından kurumlarının hesap verebilirlik ve şeffaflık ilkeleri çerçevesinde yönetilmeleri ve denetlenmeleri esas, kamu adına bu denetimleri yapmaktan sorumlu kurumların da bağımsızlıkları vazgeçilemez bir ilkedir. Bağımsız düzenleyici ve denetleyici kurumların yanı sıra uzun yıllardır savunduğumuz gibi objektif vergi denetiminin sağlanması ve kayıt dışı ekonomi ile mücadele için özerk bir vergi denetimi yapısının da tesis edilmesi gerekir."
-"Denetim çalışmalarının kamuoyunda cezalandırma algısı yaratması"
Açıklamada, piyasa ekonomilerinin en temel unsuru olan bağımsız düzenleyici ve denetleyici kurumların bağımsızlıklarına olan güvenin sorgulanabileceği bir ortamın yaratılmasının adalet duygusunu ve kamu vicdanını yaralayarak, hukuk devleti ilkesini zedeleyeceği ve güven ortamını sarsacağı belirtilerek, "Yürütülen denetim çalışmalarının kamuoyunda bir cezalandırma algısı yaratması, algının gerçek olması kadar vahim sonuçlar üretme potansiyeline sahiptir. Denetimin kamuda da özel kesimde de itibarı gözeten, şeffaf, adil ve yapıcı bir yaklaşımla icra edilmesi, adaleti sorgulatmadan sonuçlandırılması ülkemizin itibarı ve kurumlarımızın değeri açısından son derece önemlidir" ifadeleri kullanıldı.
Bu çerçevede, her türlü düzenleme ve denetleme faaliyetlerinin evrensel piyasa ekonomisi ölçütleri çerçevesinde geliştirilmesi ve sürdürülmesini ümit ettikleri anlatılan açıklamada, piyasa ekonomisi ve hukuk devleti standartlarının geliştirilmesi yönündeki yapısal reform çalışmalarının hızlandırılarak sürdürülmesinin ekonomiye ve demokrasiye güç kazandıracağına inandıkları aktarıldı.