Dünya İsınıyor
Bursa Kent Konseyi (BKK) Gençlik Meclisi ve Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi’nin (UKÜ) ortaklaşa düzenlediği panele katılan Doç. Dr. Serkan Abbasoğlu, küresel ısınmanın 2100 yılına kadar 1,5 ila 6 derece arasında değişeceğinin tahmin edildiğini söyledi.
‘Dünyada enerji kullanımı’, ‘enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji ve sistemleri’, BKK Gençlik Meclisi ve UKÜ’nün ortaklaşa düzenlediği toplantıda konuşuldu. Koza Salon’unda yapılan toplantıda konuşan Bursa Kent Konseyi Başkanı Semih Pala, yenilenebilir enerjinin dünyanın gündemindeki bir konu olduğunu söyledi.
Türkiye’de de yenilenebilir enerji konusunda ciddi çalışmalar yapıldığını belirten Pala, enerjinin ülke ekonomisinde önemli bir yer kapladığını ifade etti.
Türkiye’nin sahip olduğu enerji kaynaklarını en iyi ve en doğru şekilde kullanılması gerektiğini dile getiren Pala, “Enerji konusunu ideolojik çekişmelerin ötesinde tutmalıyız. Nükleer enerjiye tehlikeli olduğunu söyleyerek karşı çıkanlar var. O zaman hidroelektrik santralleri yapalım deniyor. Bu sefer çevreciler karşı çıkıyor. Kötü örnekler olabilir, ancak bu tür konular enine boyuna tartışılmalıdır. Ülkenin huzurunu kaçıracak eylemler yapmadan medenice konuşarak sonuca varmalıyız” dedi.
UKÜ Enerji Sistemleri Mühendisliği Bölüm Başkanı Doç. Dr. Serkan Abbasoğlu, ‘dünyada enerji kullanımı’, ‘enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji sistemleri’ hakkında bilgiler verdi. Dünyanın huzurunu bozan, ama dünyanın da ihtiyaç duyduğu üç husus bulunduğunu, bunların enerji, su ve gıda olduğunu söyleyen Abbasoğlu, gerek dünyada, gerekse ülkemizde enerji tüketimi ve üretiminin arttığına dikkat çekti. 2040 yılında 2010 yılına göre yüzde 30 daha fazla enerji kullanılacağının tahmin edildiğini dile getiren Abbasoğlu, “Genel olarak yüzde 80 oranında fosil yakıt denen yakıtları kullanıyoruz. Yoğun şekilde kullanılan fosil yakıtlar da tükeniyor. Bu sebeple fosil yakıtlarının maliyetleri artıyor ve çevreye zarar veriyor. Türkiye’de de dünya paralel olarak fosil yakıt kullanıyor. Fosil yakıtları büyük oranda ithal ediyor. Artık Tüm dünya fosil yakıtlara alternatif olabilecek sürdürülebilir, ucuz ve çevre dostu enerji kaynaklarına ihtiyaç duyuyor. Yenilenebilir enerji kaynakları gerek sürdürülebilir, gerekse çevre dostu olmaları sebebiyle bu alternatiflerden en çok öne çıkan kaynaklardır” dedi.
Dünyadaki enerji kullanımının yüzde 80’ini fosil yakıtların oluşturduğunu anlatan Abbasoğlu, nükleer enerjinin ise yüzde 8’ine denk geldiğini belirtti.
Nükleer enerji konusunun bilimsel olarak her yönüyle konuşulması gerektiğini söyleyen Abbasoğlu, hidroelektrik santrallerinin, jeotermal, biyo kütle, güneş ve rüzgar enerjisinin yenilenebilir enerji kaynakları arasında yer aldığını söyledi.
Abbasoğlu, yenilenebilir enerji konusunda Türkiye’nin iyi durumda olduğunu dile getirdi. Dünya genelinde ve Türkiye’de enerjinin daha çok endüstri, ulaşım ve konutlarda kullanıldığını hatırlatan Abbasoğlu, elektriğin de kullanılan birincil yakıt olmasa da en yoğun kullanılan dönüşülmüş yakıt olduğunu aktardı. İklimlerin değişmesinde birçok etkenin olduğundan bahseden Abbasoğlu, “Yaklaşık 5-6 tane doğal sebebi var. Ancak insan kaynaklı unsurların tetiklediği görüşü de hakim. Kullandığımız doğalgazın yanmasıyla ortaya çıkan karbondioksit atmosferde birikerek dünyada sera etkisi yapıyor. Gelen güneş ışığı geçiyor dünyayı ısıtıyor. Ancak dünyadan ışınlar çıkamıyor veya az çıkıyor. Bu şekilde de küresel ısınma oluşuyor. Yapılan bazı çalışmalarda ısınmanın 2100 yılına kadar 1,5-2 dereceyle 6 derece arasında değişeceği öngörülüyor. 6 derece demek muhtemelen bir çağ değişimi demektir. Küresel ısınma sebebiyle 300 bin insan çeşitli hastalıklarla karşı karşıya. 2020 yılında bu rakamın ikiye katlanacağı düşünülüyor” diye konuştu.
Kaynak: İHA
Türkiye’de de yenilenebilir enerji konusunda ciddi çalışmalar yapıldığını belirten Pala, enerjinin ülke ekonomisinde önemli bir yer kapladığını ifade etti.
Türkiye’nin sahip olduğu enerji kaynaklarını en iyi ve en doğru şekilde kullanılması gerektiğini dile getiren Pala, “Enerji konusunu ideolojik çekişmelerin ötesinde tutmalıyız. Nükleer enerjiye tehlikeli olduğunu söyleyerek karşı çıkanlar var. O zaman hidroelektrik santralleri yapalım deniyor. Bu sefer çevreciler karşı çıkıyor. Kötü örnekler olabilir, ancak bu tür konular enine boyuna tartışılmalıdır. Ülkenin huzurunu kaçıracak eylemler yapmadan medenice konuşarak sonuca varmalıyız” dedi.
UKÜ Enerji Sistemleri Mühendisliği Bölüm Başkanı Doç. Dr. Serkan Abbasoğlu, ‘dünyada enerji kullanımı’, ‘enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji sistemleri’ hakkında bilgiler verdi. Dünyanın huzurunu bozan, ama dünyanın da ihtiyaç duyduğu üç husus bulunduğunu, bunların enerji, su ve gıda olduğunu söyleyen Abbasoğlu, gerek dünyada, gerekse ülkemizde enerji tüketimi ve üretiminin arttığına dikkat çekti. 2040 yılında 2010 yılına göre yüzde 30 daha fazla enerji kullanılacağının tahmin edildiğini dile getiren Abbasoğlu, “Genel olarak yüzde 80 oranında fosil yakıt denen yakıtları kullanıyoruz. Yoğun şekilde kullanılan fosil yakıtlar da tükeniyor. Bu sebeple fosil yakıtlarının maliyetleri artıyor ve çevreye zarar veriyor. Türkiye’de de dünya paralel olarak fosil yakıt kullanıyor. Fosil yakıtları büyük oranda ithal ediyor. Artık Tüm dünya fosil yakıtlara alternatif olabilecek sürdürülebilir, ucuz ve çevre dostu enerji kaynaklarına ihtiyaç duyuyor. Yenilenebilir enerji kaynakları gerek sürdürülebilir, gerekse çevre dostu olmaları sebebiyle bu alternatiflerden en çok öne çıkan kaynaklardır” dedi.
Dünyadaki enerji kullanımının yüzde 80’ini fosil yakıtların oluşturduğunu anlatan Abbasoğlu, nükleer enerjinin ise yüzde 8’ine denk geldiğini belirtti.
Nükleer enerji konusunun bilimsel olarak her yönüyle konuşulması gerektiğini söyleyen Abbasoğlu, hidroelektrik santrallerinin, jeotermal, biyo kütle, güneş ve rüzgar enerjisinin yenilenebilir enerji kaynakları arasında yer aldığını söyledi.
Abbasoğlu, yenilenebilir enerji konusunda Türkiye’nin iyi durumda olduğunu dile getirdi. Dünya genelinde ve Türkiye’de enerjinin daha çok endüstri, ulaşım ve konutlarda kullanıldığını hatırlatan Abbasoğlu, elektriğin de kullanılan birincil yakıt olmasa da en yoğun kullanılan dönüşülmüş yakıt olduğunu aktardı. İklimlerin değişmesinde birçok etkenin olduğundan bahseden Abbasoğlu, “Yaklaşık 5-6 tane doğal sebebi var. Ancak insan kaynaklı unsurların tetiklediği görüşü de hakim. Kullandığımız doğalgazın yanmasıyla ortaya çıkan karbondioksit atmosferde birikerek dünyada sera etkisi yapıyor. Gelen güneş ışığı geçiyor dünyayı ısıtıyor. Ancak dünyadan ışınlar çıkamıyor veya az çıkıyor. Bu şekilde de küresel ısınma oluşuyor. Yapılan bazı çalışmalarda ısınmanın 2100 yılına kadar 1,5-2 dereceyle 6 derece arasında değişeceği öngörülüyor. 6 derece demek muhtemelen bir çağ değişimi demektir. Küresel ısınma sebebiyle 300 bin insan çeşitli hastalıklarla karşı karşıya. 2020 yılında bu rakamın ikiye katlanacağı düşünülüyor” diye konuştu.