'Hamileler, Doktor Kontrollerini İhmal Etmesin'
Özel Meltem Hastanesi Kadın Doğum Uzmanı Op.Dr. Nuray Günay, kadınların hayatlarındaki en önemli dönemlerinden biri olan hamileliği en güvenli şekilde geçirmeleri için uzman doktorların denetiminin önemli olduğunu söyledi.
Kadın doğum uzmanı Op. Dr. Nuray Günay, hamilelik sürecinde kadınların sık sık uzman doktora görünmesini ve sürecin yakından takip edilmesi gerektiğini belirtti.
Dr. Günay, hamilelik süreci eğer uzman bir doktor tarafından izleniyor ve gerekli tedbirler alınıyorsa oldukça kolay ve sağlıklı geçen bir süreç olduğunu belirterek, “Bu süreci en rahat şekilde atlatmak ve sağlıklı bir doğum yapmak için kaliteli bir hastane ve işinde uzman bir doktor tercih sebebi olmalıdır. Çünkü gerçekten önemli bir süreç olan bu 9 ayda, istenmeyen sonuçların ortaya çıkmaması için profesyonellik gerekir. Her süreç ve buna bağlı olarak meydana gelen semptomlar uzman doktor tarafından dikkatlice takip edilir ve bu süreç en rahat ve sağlıklı şekilde atlatılır.”
"DOĞUM ÖNCESİ EGZERSİZLER SÜREÇ İÇİN ÖNEMLİDİR"
Dr. Günay, doğum öncesi yine uzman doktor kontrolü ile yapılacak egzersizler ile bu sürece en güzel şekilde hazırlanmanın mümkün olduğunu ifade ederek, “İlk üç ayı ele alırsak, kadının fiziğindeki değişimler, bebeğin gelişimi, harcadığı enerji sebebiyle anne, fiziksel olarak yorucu bir döneme girer. Uzmanlar haftada bir veya iki defa yürüyüşe çıkmanın vücut açsından sağlıklı olabileceğini söylemektedirler. İlk üç aydan sonra sırt üzeri yatarak egzersiz yapmaktan kaçınılmalıdır. Bunun nedeni bebeğe giden kan akışını sınırlamasıdır. İkinci üç aylık dönem genel anlamda tüm kadınların kendini en rahat hissettiği dönemdir. Bu dönemde egzersizler değiştirilebilir. Üçüncü üç aylık dönemde birçok kadın bebeğin ağırlığına bağlı olarak kendini halsiz hisseder. Bu süreç hafif yürüyüşler, esneme ve dinlenme şeklinde geçirilir. “
"HANGİ DOĞUM YÖNTEMİNİN UYGULANACAĞI ANNENİN DURUMUNA GÖRE DEĞİŞMEKTEDİR"
Özel Meltem Hastanesi Kadın Doğum Uzmanı Op. Dr. Nuray Günay, doğum yaklaştıkça verilecek en önemli kararlardan birisi de doğum için hangi tekniğin uygulanması gerektiği olduğunu kaydederek sözlerini şöyle sürdürdü:
“Kadının bünyesi kadar psikolojisini de etkileyecek olan bu karar için doğum bilgileri doktor ile görüşülmeli ve en doğru kararı almak için doğru saptamalar yapılmalıdır. Genel olarak 18-35 yaş arası olan ve ilk doğumunu gerçekleştirecek olan anne adayları için normal doğum uygun görülür. Fakat anne ve bebeği tehdit edecek bir durum oluşmuş ise bu durumda sezaryen doğum da tercih edilmektedir.”
Normal doğum ile anne adayının hem kendisini hem de bebeğini mümkün olduğunca ilaçlardan ve yan etkilerinden korumuş olacağını belirten Dr. Günay, "Ancak unutulmamalıdır ki normal doğum sancılı olmaktadır. Epidural anestezi ile ağrısız bir şekilde doğum sağlanabilmektedir. Halk arasında ağrısız doğum denilen epidural anestezi ile doğum, belden uygulanan bir iğne ile ağrı duyusunun yok edilmesidir. Epidural anestezinin tam manasıyla ağrıyı kesmediği anneye mutlaka anlatılmalıdır. Anne adayının daha rahat olduğu bu durumda ıkınma sırasında mutlak işbirliği sağlanmalıdır. Epidural anestezinin bir diğer avantajı ise anne veya bebekte herhangi bir hayati durum faktörü oluştuğunda rahatlıkla sezaryen operasyonuna geçilebilmektedir. Burada profesyonel ekibin ve uzman kadronun önemi ortaya çıkmaktadır. Normal doğumda belli bir standardı olmasa da 20 saniyelik düzenli ağrılar başladığında doktor ile muhakkak temasa geçilmelidir. Doğumun ilk evresinde ağrıların hemen akabinde serviks açılır. Bu açılma uzunluk olarak 10 santimetreye kadar çıkabilmektedir. 2. evrede şiddetli kasılmalarla birlikte itilen bebek serviksten geçerek vajinaya ulaşır. Son evre bebeğin dışarı çıkmasıyla başlar, plasentanın dışarı çıkmasıyla sonlanır. Bebek tamamen dışarı çıktığında plasenta ile bağlantı halindeki göbek kordonu kesilir” ifadelerini kaydetti.
SEZARYEN DOĞUM NE GİBİ DURUMLARDA TERCİH EDİLMELİDİR?
Sezaryen doğuma da değinen Dr. Nuray Günay, “Bebeğin çok iri olması, annenin rahim ağzının dar olduğu durumlarda veya bebeğin yatış pozisyonunun uygun olmaması, bebeğin enlemesine geldiği durumlarda öngörülür. Annenin ıkınmasının sakıncalı olduğu durumlarda, örneğin kalp rahatsızlıkları, anevrizma gibi beyin rahatsızlıklarında zorunlu olarak sezaryen tercih edilir. Yapılacak muayene ve annenin durumuna göre tercih edilecek doğum yöntemi doktorun uzmanlığı ile oldukça kolay bir süreçte, doğru şekilde uygulanacaktır.”
Kadın doğumunun hafife alınmaması gerektiğini belirten Dr. Günay, "En önemli faktör, donanımı yerinde bir hastanede, hijyenik bir ortamda uzman bir kadro ile bu sürecin yapılmasının gerektiğidir. Uygulanacak yöntem, doktorun uzmanlığı ile paralel bir şekilde doğru tercih olmalıdır. Bu noktada anne adayının ne tür bir işlem ile doğuma hazır olduğu yine doktorun gözlemleri doğrultusunda ortaya çıkacaktır.”
9 aylık sürecek bu dönemde doktor tavsiyeleri doğrultusunda korkulacak hiçbir durumun olmadığını belirten Dr. Nuray Günay, “Anne adayları, uzman tavsiyeleri ile gerekli tedbirleri alıp gerekli uygulamaları yaptıkları takdirde süreçte herhangi bir sorun çıkmayacak ve sağlıklı bir doğum yapacaklardır.”
Kaynak: İHA
Dr. Günay, hamilelik süreci eğer uzman bir doktor tarafından izleniyor ve gerekli tedbirler alınıyorsa oldukça kolay ve sağlıklı geçen bir süreç olduğunu belirterek, “Bu süreci en rahat şekilde atlatmak ve sağlıklı bir doğum yapmak için kaliteli bir hastane ve işinde uzman bir doktor tercih sebebi olmalıdır. Çünkü gerçekten önemli bir süreç olan bu 9 ayda, istenmeyen sonuçların ortaya çıkmaması için profesyonellik gerekir. Her süreç ve buna bağlı olarak meydana gelen semptomlar uzman doktor tarafından dikkatlice takip edilir ve bu süreç en rahat ve sağlıklı şekilde atlatılır.”
"DOĞUM ÖNCESİ EGZERSİZLER SÜREÇ İÇİN ÖNEMLİDİR"
Dr. Günay, doğum öncesi yine uzman doktor kontrolü ile yapılacak egzersizler ile bu sürece en güzel şekilde hazırlanmanın mümkün olduğunu ifade ederek, “İlk üç ayı ele alırsak, kadının fiziğindeki değişimler, bebeğin gelişimi, harcadığı enerji sebebiyle anne, fiziksel olarak yorucu bir döneme girer. Uzmanlar haftada bir veya iki defa yürüyüşe çıkmanın vücut açsından sağlıklı olabileceğini söylemektedirler. İlk üç aydan sonra sırt üzeri yatarak egzersiz yapmaktan kaçınılmalıdır. Bunun nedeni bebeğe giden kan akışını sınırlamasıdır. İkinci üç aylık dönem genel anlamda tüm kadınların kendini en rahat hissettiği dönemdir. Bu dönemde egzersizler değiştirilebilir. Üçüncü üç aylık dönemde birçok kadın bebeğin ağırlığına bağlı olarak kendini halsiz hisseder. Bu süreç hafif yürüyüşler, esneme ve dinlenme şeklinde geçirilir. “
"HANGİ DOĞUM YÖNTEMİNİN UYGULANACAĞI ANNENİN DURUMUNA GÖRE DEĞİŞMEKTEDİR"
Özel Meltem Hastanesi Kadın Doğum Uzmanı Op. Dr. Nuray Günay, doğum yaklaştıkça verilecek en önemli kararlardan birisi de doğum için hangi tekniğin uygulanması gerektiği olduğunu kaydederek sözlerini şöyle sürdürdü:
“Kadının bünyesi kadar psikolojisini de etkileyecek olan bu karar için doğum bilgileri doktor ile görüşülmeli ve en doğru kararı almak için doğru saptamalar yapılmalıdır. Genel olarak 18-35 yaş arası olan ve ilk doğumunu gerçekleştirecek olan anne adayları için normal doğum uygun görülür. Fakat anne ve bebeği tehdit edecek bir durum oluşmuş ise bu durumda sezaryen doğum da tercih edilmektedir.”
Normal doğum ile anne adayının hem kendisini hem de bebeğini mümkün olduğunca ilaçlardan ve yan etkilerinden korumuş olacağını belirten Dr. Günay, "Ancak unutulmamalıdır ki normal doğum sancılı olmaktadır. Epidural anestezi ile ağrısız bir şekilde doğum sağlanabilmektedir. Halk arasında ağrısız doğum denilen epidural anestezi ile doğum, belden uygulanan bir iğne ile ağrı duyusunun yok edilmesidir. Epidural anestezinin tam manasıyla ağrıyı kesmediği anneye mutlaka anlatılmalıdır. Anne adayının daha rahat olduğu bu durumda ıkınma sırasında mutlak işbirliği sağlanmalıdır. Epidural anestezinin bir diğer avantajı ise anne veya bebekte herhangi bir hayati durum faktörü oluştuğunda rahatlıkla sezaryen operasyonuna geçilebilmektedir. Burada profesyonel ekibin ve uzman kadronun önemi ortaya çıkmaktadır. Normal doğumda belli bir standardı olmasa da 20 saniyelik düzenli ağrılar başladığında doktor ile muhakkak temasa geçilmelidir. Doğumun ilk evresinde ağrıların hemen akabinde serviks açılır. Bu açılma uzunluk olarak 10 santimetreye kadar çıkabilmektedir. 2. evrede şiddetli kasılmalarla birlikte itilen bebek serviksten geçerek vajinaya ulaşır. Son evre bebeğin dışarı çıkmasıyla başlar, plasentanın dışarı çıkmasıyla sonlanır. Bebek tamamen dışarı çıktığında plasenta ile bağlantı halindeki göbek kordonu kesilir” ifadelerini kaydetti.
SEZARYEN DOĞUM NE GİBİ DURUMLARDA TERCİH EDİLMELİDİR?
Sezaryen doğuma da değinen Dr. Nuray Günay, “Bebeğin çok iri olması, annenin rahim ağzının dar olduğu durumlarda veya bebeğin yatış pozisyonunun uygun olmaması, bebeğin enlemesine geldiği durumlarda öngörülür. Annenin ıkınmasının sakıncalı olduğu durumlarda, örneğin kalp rahatsızlıkları, anevrizma gibi beyin rahatsızlıklarında zorunlu olarak sezaryen tercih edilir. Yapılacak muayene ve annenin durumuna göre tercih edilecek doğum yöntemi doktorun uzmanlığı ile oldukça kolay bir süreçte, doğru şekilde uygulanacaktır.”
Kadın doğumunun hafife alınmaması gerektiğini belirten Dr. Günay, "En önemli faktör, donanımı yerinde bir hastanede, hijyenik bir ortamda uzman bir kadro ile bu sürecin yapılmasının gerektiğidir. Uygulanacak yöntem, doktorun uzmanlığı ile paralel bir şekilde doğru tercih olmalıdır. Bu noktada anne adayının ne tür bir işlem ile doğuma hazır olduğu yine doktorun gözlemleri doğrultusunda ortaya çıkacaktır.”
9 aylık sürecek bu dönemde doktor tavsiyeleri doğrultusunda korkulacak hiçbir durumun olmadığını belirten Dr. Nuray Günay, “Anne adayları, uzman tavsiyeleri ile gerekli tedbirleri alıp gerekli uygulamaları yaptıkları takdirde süreçte herhangi bir sorun çıkmayacak ve sağlıklı bir doğum yapacaklardır.”