Devrek Bastonları "parmak İzleriyle" İlgi Çekiyor

ZONGULDAK - ERDİNÇ AKSOY/KASIM SAKALLI - Kızılcık dalının işlenerek sanat eserine dönüştürüldüğü Devrek'te, zift kullanılarak hazırlanan bastonların motifleri birbiriyle benzerlik göstermiyor.

Gövdesi kızılcıktan, sapı ceviz ağacından yapılan, kezzapla renklendirilen, geleneksel yılan motifiyle yaşamın, yeniden doğuşun ve nesillerin sürekliliğinin simgeleyen ilçeye özgü bastonlar, ustaların el işçiliğinin hünerlerini yansıtıyor.

Kartal, kurt, kobra, aslan ve at başı, keçi ayağı, panter ve kuş figürleriyle süslenen topuzlar ile gümüş ortopedik saplara işlenen motifler bastona, sözlükteki anlamından farklı değerler yüklüyor.

Devrek'te zift kullanarak ilk bastonları yapanlar arasında gösterilen Münteka Çelebi'nin atölyesinde yetişen ustalar, benzer teknikle hazırladıkları ürünlerde hiçbir zaman aynı motifi yakalayamadığından benzersiz ürünler yapıyor.

Zifte batırdıkları bezi kızılcık dalının üzerine süren ustalar, rastgele oluşan motiflerle önemli bir kültür mirasını yaşatıyor.

Devrek'te bastonların tanıtılmasına katkı sağlayarak çok sayıda usta yetiştiren ve 1994'te hayatın kaybeden Münteka Çelebi'nin atölyesini yaşatmaya çalışan emekli öğretmen kızı Rüveyda Çelebi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kardeşi Rüştü'nün bu yıl vefat etmesinin ardından işi devraldığını söyledi.

Kardeşinin eşi Dilek Çelebi ile atölyeyi ayakta tutmaya çalıştıklarını ifade eden Çelebi, "Vefat eden kardeşim avukat olmasına karşın baston ustası olarak çalışıyordu. Bu mirası yaşatma zorunluluğunu hissettik. 1982'den beri bu sanatı yaşatmaya çalışıyoruz" diye konuştu.

Çelebi, ürünlerini tamamen el işçiliğiyle yaptıklarına işaret ederek, atölyelerinden çıkan bastonların Türkiye'ye gelen ya da Türk liderlerin ziyaret ettiği ABD'den İngiltere'ye kadar çok sayıda önemli devlet adamına hediye edildiğini dile getirdi.

Devrek'te sıvama yöntemiyle yapılan bastonların ayrı önem taşıdığını anlatan Çelebi, "Ahşap boyama tekniği olan sıvamayla yaptığımız ürünleri satın alanlar dünyada eşi olmayan bir bastona sahip oluyorlar çünkü hiçbir motif birbirine benzemiyor" diye konuştu.

Dilek Çelebi ise eşinin vefatının ardından atölyelerinin üretim geleneğini sürdürmeye çalıştıklarını, farklı motiflerin ve yöntemlerin unutulmamasına gayret gösterdiklerini kaydetti.

-Bastonların "parmak izi"

Atölyenin 20 yıllık ustası Fahrettin Sarı ise ziftle oluşturulan motiflerin bastonun parmak izi olduğuna işaret ederek, bu yöntemle hazırlanan el sanatı ürünlerinin pek bilinmediğini vurguladı.

Herkesin ziftle şekillendirilen bastonları yapamadığını, yöntemi atölyeleri dışında yetişenlerin pek bilmediğini anlatan Sarı, şunları kaydetti:

"Zımpara işleminden sonra zifte batırdığımız bezi bastonun gövdesine sürüyoruz. Bu şekilde motifler oluşuyor. Küçük bir el refleksi ya da bezi tutuş şekliniz bile motiflerin farklılaşmasını sağlıyor. Daha sonra vernik aşamasıyla ürün tamamlanıyor. Sonuç olarak bu ürünü satın aldığınızda eşsiz bir bastona sahip oluyorsunuz."

Kaynak: AA