Türkiye Afrika İlişkileri

Sultan Abdülaziz döneminde Afrikalı Müslümanların dini eğitimi ve bilgilendirilmesi için Güney Afrika'ya gönderilen Bağdat Müftüsü Ebubekir Efendi'nin torunu Dr. Muhammed Rasheed Begg, "Ebubekir Efendi Osmanlı alimi olarak Cape Town'a geldiğinde yüzde 30'u Müslüman bir toplum vardı. Ancak şu anda kentin yalnızca yüzde 1,5'u Müslüman. Bu aradaki değişim son derece önemli" dedi.

Başbakanlık Kamu Diplomasisi Koordinatörlüğü , Uluslararası Ortadoğu Barış Araştırmaları Merkezi ve TİKA işbirliğiyle, TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi toplantı salonunda "Türkiye-Afrika İlişkileri: Ortak Kader, Ortak Gelecek Sempozyumu" gerçekleştirildi.

TOBB ETU Öğretim Üyesi Prof. Dr. İhsan Sezal, sempozyumun açılışında yaptığı konuşmada, Afrika'nın geleceğinin tüm dünya açısından önemli olduğunu belirterek, "Türkiye'de Afrika kıtası için çok önemli imaja sahibiz. Mağdur, mazlum ama o ölçüde de umut dolu genç bir kıta. Bu kıtanın geleceğinin bizimle birlikte inşa edilmesinin arayışını ortaya koyacağız" dedi.

-Torunu, Ebubekir Efendi'yi anlattı

Osmanlı Alimi Ebubekir Efendi'nin torunu ve Stellenbosch Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Muhammed Rasheed Begg ise konuşmasında şunları kaydetti:

"Ebubekir Efendi Osmanlı Alimi olarak Cape Town'a gitti. Yerel Müslüman halklar arasındaki anlaşmazlıkların çözülmesi için çalışalar yaptı. Cape Town'a geldiğinde yüzde 30'lu Müslüman bir toplum vardı. Ancak şu anda kentin yalnızca yüzde 1,5'i Müslüman. Bu aradaki değişim son derece önemli.

Ebubekir Efendi, daha ziyade uluslararası ilişkilere eğiliyordu. Bir Osmanlı elçisi gibi orada görev yaptı ve dile çok önem verdi. Ebubekir Efendi'nin Güney Afrika'ya gitmesiyle birlikte yeni bir siyaset başladı.

Azınlıklar siyasette rol almaya başladılar."

-"Afrika'nın Türkiye'ye sunabileceği 3 temel nokta var"

Heritage Enstitüsü Başkanı Somalili Abdi Aynte, Afrika'nın Türkiye'ye birçok şey sunabileceğini kaydederek, şunları söyledi:

"Afrika'nın Türkiye'ye sunabileceği 3 temel nokta var. Birincisi, Afrika Türkiye'nin önemli bir ticari müttefikidir. İkinci olarak Türkiye için Afrika siyasi bir müttefik de olacaktır. Türkiye, küresel bir güç olma yolunda hızla ilerlemektedir. Üçüncü ve son olarak ise kültürel miras anlamında da bir bağ oluşturulabilir.

Afrika genç bir kıta. Afrika'nın genç olması önemli. Burada genç derken yalnızca yaştan bahsetmiyoruz. Afrika'nın potansiyelinden de bahsediyoruz. Afrika'nın enerji kaynakları, tarım, hayvancılık ve hammadde gibi birçok kaynak mevcut. Türkiye gibi gelişen bir ülkenin ihtiyaç duyduğu tüm imkanlar Afrika'da mevcut. Türkiye için Afrika'da bulunan insani sermaye de çok önemli. Ortalama 26 yaş ile genç bir nüfusa sahibiz."

-"Araplara ve Afrika'ya daha objektif bakmamız gerekiyor"

Türk-Arap Sosyal Bilimler Kongresi Genel Koordinatörü Doç. Dr. Ahmet Uysal ise, Türkiye'nin Afrika Açılımı kapsamında önemli adımlar attığına işaret ederek, "Bizim Araplara ve Afrika'ya daha objektif bakmamız gerekiyor. Özellikle Kuzey Afrika'daki Osmanlı imajı çok olumlu. Bugün de bu imaj devam ediyor. Osmanlı ile akraba olmak orada yaşayan insanlar için bir hayli önemli. Daha önceden bütün kötülükleri Osmanlı'ya dayandıran bir anlayış ve resmi bir söylem vardı. Kuzey Afrika'da bu anlayış kabul görmedi. Osmanlı, ülkelerin kendi yerel özerkliklerine imkan verdi. Yerel kimliğin korunması anlamında da çok önemli bir yaklaşım sergiledi. Bu anlamda Türklerin Afrika'ya bakışı oldukça farklıdır" ifadelerini kullandı.

Muhabir : Ali Öztürk

Yayıncı : Ogün Duru
Kaynak: AA