Soylu: Türkiye, Dağı Aşmaktadır

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu, Türkiye'nin dağı aşmakta olduğunu ifade ederek, "Dağın arkasında, 76 milyon insanın eline alabileceği bir elmas vardır.

Bu elmas, Türkiye’yi de bu coğrafyayı da aydınlatmaktadır. Bu elmas, çözüm sürecinin adıdır. Barış sürecinin adıdır." dedi.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu, partisinin il teşkilatının 'Siyaset Akademisi'nin açılışına katılmak üzere Bolu'ya geldi. Açılıştan önce Bolu Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz'ı makamında ziyaret eden Soylu, burada gazetecilerin sorularını cevapladı.İmralı Süreci ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Soylu, "Onun için dünkü kavgalar üzerinden ve dünkü siyaset polemikleri üzerinden bunu yürütmenin BDP’ye de bir faydası olduğu kanaatinde değilim. Bu meselenin hallinden sonra kendilerine daha iyi bir siyaset alanı açılacaktır. Bunu düşünebilirler. CHP’ye de MHP’ye de AK Parti’ye de daha geniş siyaset alanı açılacak. BDP’ye de daha geniş siyaset alanı açılacak. Türkiye normalleşecek. Türkiye’de normal siyaset yapacağız. Türkiye’nin kalkınması, zenginleşmesi, gelişmesi üzerine bir siyaset tavrı ortaya koyacağız. Bugün ülkenin Güneydoğusunda yaşanan problem kimsenin hoşuna gitmiyordur. Eğer hoşuna giden varsa, onun insanlıkla ilgili temel problemi söz konusudur." dedi.

Ayrıca, rahmetli Başbakan Adnan Menderes dönemi Türkiyesinin anlatılacağı ve yakında ekranlara gelecek olan diziyle ilgili görüşlerini ifade eden Soylu, şunları ifade etti: "Rahmetli Adnan Menderes’in dizisine gelince de geçmiş tarihimizin hepimizin üzerinde bıraktığı tahribatlar söz konusu. 1950-60 dönemi Türkiye için demokratikleşme açısından, kalkınma açısından iyi bir dönem, 1960 darbesi ve sonrası da Türkiye için ara rejimin başladığı, ara dönemin başladığı ve Türkiye’de AK Parti’nin ilk iktidar yıllarında da bunu çok net bir şekilde gördüğü dönemdir. Elbette ki o günün Türkiyesini, Türkiye iyi tartmalıdır. Amerika’da da bu böyledir. Avrupa’da da böyledir. Geçmiş tarihlerle yüzleşmek her zaman mahkemelerle olmaz. Her zaman sıcak çatışmalarla olmaz. Bazen yumuşak işlerle de olur. Edebiyat klasikleri televizyon dizilerine çevrilebiliyorsa, elbette ki o tarihte yaşananların da televizyon dizileriyle geniş kitlelerimize anlatılmasında herhangi bir mahsuru yoktur. Yorum kendilerine aittir. Nasıl 'Muhteşem Yüzyıl'da, nasıl 'Hatırla Sevgili' için de dönem dönem yorumlarımız olmuştur, eleştirdiğimiz noktalar olmuştur, takdir ettiğimiz noktalar da olmuştur. Bütün bunların hepsi kendi değerlendirmelerimizdir."