Alperen Ocaklarından Açıklama
Alperen Ocakları Kırşehir Şubesi basın açıklaması yaparak merhum Muhsin Yazıcıoğlunun, ölümü ve özel yetkili mahlkemeleri değerlendirdi.
Alperen Ocakları Kırşehir Şube Başkanı İbrahim Ceylan, ‘Bu bildiri, siyasî ucuz bahisler etrafında heyecan kabartma açıklaması değildir’ dedi.
Ceylan açıklamasında, “Yaşanan gelişmelere, izlenen politikalara karşı, Alperen Ocaklıların derinliğine fert genişliğine cemiyet dengesindeki remz şahsiyetleri önüne katıp, sağına soluna bakmadan ağız ishali olmuşlara inat, söylediklerinin altlarına imza atan, keyfiyetini kemmiyet oranında muttasallaştıran bir ihtardır.
2 Temmuz 2012 de Özel Yetkili Mahkemelerin kaldırılması ile ortaya çıkan durum neticesinde, Şehit Liderimizin, Malatya’da görülen mahkemesinde bugün itibariyle tutuklu sanık kalmamıştır.
Maalesef devletimiz, yüce milletimizin "şüpheli bir helikopter kazası" diyerek bütün sağduyusu ile algılamaya çalıştığı ve önem-değer atfettiği konu, gelinen nokta ile güdük kalmıştır.
Süreç çözüme kavuşturulmak yerine çözümsüz bir hale getirilmiştir. Cumhurbaşkanı Gül’ün ‘Düşen helikopterdeki beyni keçiler sökmedi ya’ açıklaması ironik bir vaziyette havada kalmıştır. Maalesef helikopterin beynini sökenler; bu fiili işledikleri an resmedildiği, görüntülendikleri malum-u ilan olduğu halde hepsi tahliye olmuştur.
Helikopterin beyninin keçiler tarafından söküldüğü devlet tarafından tescil edilmiştir!
Baştan aşağı saçmalıklarla dolu olan mahkeme süreci maalesef iyi yönetilememiştir.
Ulaştırma Bakanlığı’nın tutuklanan kaza kırım ekibine avukat tayin etmesi de yine bu süreçte ayrı bir garabetin hukuk tarihinde yer almasını sağlamıştır.
Adeta ‘tez’ konusu türden olan bu ‘utanç vesikası’ için buradan Ulaştırma Bakanı olan zevata seslenmek istiyoruz.
‘Eğer bir personeli(niz) tecavüz, hırsızlık ve diğer adi suçlardan zanlıolarak gözaltına alınsa-tutuklanmış olsa acaba ona da avukat tahsis edecek miydiniz?
Keza Genelkurmay Başkanı, 2. Ordu Komutanı, Kahramanmaraş Bölge Jandarma Komutanı, bu süreçte ağır ihmal ve kusurları olmalarına rağmen nedense ifade vermeye davet edilmediler.
Kamuoyunun belleğinde taptaze duran ve ‘15 Şubat 2012’de Uludağ’da mahsur kalan 3 dağcıya cep telefonu sinyallerinden ulaşıp kurtaran jandarma ekipleri(1), neden aynı yöntemle Keş dağlarına helikopter enkazına ulaşamadı? Ya da kim veya kimler ulaşmalarına engel oldu?,Bu ve buna benzer soruların cevaplarının zamanın Kahramanmaraş Bölge Jandarma Komutanında olduğuna eminiz” şeklinde konuştu.
Basın açıklaması olaysız şekilde sona erdi.