Şehit babasından Baykal'a zor soru
Şehit piyade Uzman çavuş Erdoğan Sönmez'in baba evine taziyeye giden Deniz Baykal'a şehit babası BDP'lileri kastederek "Benim vergimle maaş alıp PKK ile kucaklaşıyorlar 450 kişi 35 kişinin hakkından gelemiyor musunuz?' diye sordu.
CHP eski Genel Başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal, Beytüşşebap 'ta 10 askerin şehit olmasının ardından, 'Tartışılması gereken pek çok hatalı tutumlar var. Bunları biliyoruz. Ama karşılıklı, birbirimize fatura kesme zamanı artık geride kalmıştır. Bir an önce yepyeni bir anlayışla biraraya gelmeli, durumu sorgulamalı ve yeni bir anlayışla Türkiye olarak bu durumdan nasıl çıkarız ona bakmamız lazım ' dedi.
CHP eski Genel Başkanı Baykal, Şırnak 'ın Beytüşşebap İlçesi 'nde düzenlenen terör saldırısında şehit düşen Piyade Uzman Çavuş Erdoğan Sönmez için baba ocağı Antalya 'nın Kepez İlçesi 'ndeki evinde kurulan taziye çadırını ziyaret etti. CHP Antalya milletvekilleri Osman Kaptan, Yıldıray Sapan ve Arif Bulut 'la birlikte taziyeye gelen Baykal, şehidin babası İlyas Sönmez 'le kucaklaştı, başsağlığı diledi.
ŞEHİT BABASINDAN ZOR SORU
Taziye çadırında bir süre kalan Deniz Baykal, 'Her bir evladımızla 70 milyon ölüyor, 70 milyon diriliyoruz ' derken şehit babası Sönmez 'e yaşanan acının altında ezilip kalmamak gerektiğini söyledi. Acılı baba Sönmez ise 'Yılanlara ezilemeyiz ki. Şimdi ağlayayım da yılanları mı sevindireyim? İnşallah son şehit benim ki olur ' dedi. Deniz Baykal ve beraberindeki üç milletvekiline, BDP milletvekillerini kastederek, 'Bu 35 tane milletvekiline karşı gelemiyor musunuz? ' diye soran baba Sönmez, şunları söyledi:
'Bizim vergimizle maaşını alıyor, PKK 'ya yardım ediyor. Ben bundan bir şey anlamadım. 450 kişi 35 kişinin hakkından gelemiyor musunuz? Dağda PKK ile kucaklaşıyor. Maaşıyla gidip mermi alıyor. PKK ile kucaklaştığı zaman benim oğlum şehit değildi ama içim yandı. Fakirlikle büyüttüm ben bu çocukları. Bile bile bir nokta haram yedirmedim. Bana Van 'da Türk, burada Kürt diyorlar. Kürt 'ten milletvekili var, Kürt 'ten cumhurbaşkanı var, Kürt 'ten polis de var. Bu ne Kürt hakkıdır, ben anlamadım. Kim bana bir şey söyleyecek? '
'OYUN KADAR KONUŞUYORSUN '
Şehit babası İlyas Sönmez 'in dile getirdiği bu duyguların çok iyi anlaşılması gerektiğini kaydeden Baykal, 'Herkese sorumluluk düşüyor ama asıl sorumluluk iktidarda. Bunu unutmayın. Bu kadar yanlışlıklar var ki. Bizim de gücümüz yetmiyor maalesef. Oyun kadar konuşuyorsun. İktidardakiler, 'Ya uzlaşayım, anlaşayım ' havasına girdiğinden beri bu iş çığrından çıkıyor ' diye konuştu.
'FATURA KESME ZAMANI DEĞİL '
Taziye evinden ayrılışı sırasında DHA 'ya son yaşanan süreçle ilgili değerlendirmelerde bulunan Deniz Baykal, 'Çok acı, düşündürücü olması gereken bir noktadayız ' dedi. Türkiye 'nin çok ciddi bir sorgulama yapmaya ihtiyacı olduğunu kaydeden Baykal, şunları kaydetti:
'Bir an önce hep birlikte bunu yapmalıyız. Ortada çok yanlışlıklar var. Tartışılması gereken pek çok hatalı tutumlar var. Bunları biliyoruz. Ama karşılıklı, birbirimize fatura kesme zamanı artık geride kalmıştır. Bir an önce yepyeni bir anlayışla biraraya gelmeli, durumu sorgulamalı ve yeni bir anlayışla Türkiye olarak bu durumdan nasıl çıkarız, ona bakmamız lazım. Böyle durumlarda maalesef bir panik havası esiyor. O panik havasının etkisi altında insanlar birbirlerine bakıyor, ne yapacağını birbirine soruyor. Daha önce izlediği politikanın tam tersini izlettiriyor. Bu tutarsızlıklar, bazen öyle bazen böyle, birbiriyle çelişen politikaların izleniyor olması geleceğe yönelik bir güvensizlik ve umutsuzluk yaratıyor. Türkiye 'nin kararlılığa ihtiyacı var. Kararlılığa, ne yapacağını bilmeye ve kararlılıkla onu sonuna kadar uygulama iradesini sergilemeye ihtiyacı var. '
CHP eski Genel Başkanı Baykal, Şırnak 'ın Beytüşşebap İlçesi 'nde düzenlenen terör saldırısında şehit düşen Piyade Uzman Çavuş Erdoğan Sönmez için baba ocağı Antalya 'nın Kepez İlçesi 'ndeki evinde kurulan taziye çadırını ziyaret etti. CHP Antalya milletvekilleri Osman Kaptan, Yıldıray Sapan ve Arif Bulut 'la birlikte taziyeye gelen Baykal, şehidin babası İlyas Sönmez 'le kucaklaştı, başsağlığı diledi.
ŞEHİT BABASINDAN ZOR SORU
Taziye çadırında bir süre kalan Deniz Baykal, 'Her bir evladımızla 70 milyon ölüyor, 70 milyon diriliyoruz ' derken şehit babası Sönmez 'e yaşanan acının altında ezilip kalmamak gerektiğini söyledi. Acılı baba Sönmez ise 'Yılanlara ezilemeyiz ki. Şimdi ağlayayım da yılanları mı sevindireyim? İnşallah son şehit benim ki olur ' dedi. Deniz Baykal ve beraberindeki üç milletvekiline, BDP milletvekillerini kastederek, 'Bu 35 tane milletvekiline karşı gelemiyor musunuz? ' diye soran baba Sönmez, şunları söyledi:
'Bizim vergimizle maaşını alıyor, PKK 'ya yardım ediyor. Ben bundan bir şey anlamadım. 450 kişi 35 kişinin hakkından gelemiyor musunuz? Dağda PKK ile kucaklaşıyor. Maaşıyla gidip mermi alıyor. PKK ile kucaklaştığı zaman benim oğlum şehit değildi ama içim yandı. Fakirlikle büyüttüm ben bu çocukları. Bile bile bir nokta haram yedirmedim. Bana Van 'da Türk, burada Kürt diyorlar. Kürt 'ten milletvekili var, Kürt 'ten cumhurbaşkanı var, Kürt 'ten polis de var. Bu ne Kürt hakkıdır, ben anlamadım. Kim bana bir şey söyleyecek? '
'OYUN KADAR KONUŞUYORSUN '
Şehit babası İlyas Sönmez 'in dile getirdiği bu duyguların çok iyi anlaşılması gerektiğini kaydeden Baykal, 'Herkese sorumluluk düşüyor ama asıl sorumluluk iktidarda. Bunu unutmayın. Bu kadar yanlışlıklar var ki. Bizim de gücümüz yetmiyor maalesef. Oyun kadar konuşuyorsun. İktidardakiler, 'Ya uzlaşayım, anlaşayım ' havasına girdiğinden beri bu iş çığrından çıkıyor ' diye konuştu.
'FATURA KESME ZAMANI DEĞİL '
Taziye evinden ayrılışı sırasında DHA 'ya son yaşanan süreçle ilgili değerlendirmelerde bulunan Deniz Baykal, 'Çok acı, düşündürücü olması gereken bir noktadayız ' dedi. Türkiye 'nin çok ciddi bir sorgulama yapmaya ihtiyacı olduğunu kaydeden Baykal, şunları kaydetti:
'Bir an önce hep birlikte bunu yapmalıyız. Ortada çok yanlışlıklar var. Tartışılması gereken pek çok hatalı tutumlar var. Bunları biliyoruz. Ama karşılıklı, birbirimize fatura kesme zamanı artık geride kalmıştır. Bir an önce yepyeni bir anlayışla biraraya gelmeli, durumu sorgulamalı ve yeni bir anlayışla Türkiye olarak bu durumdan nasıl çıkarız, ona bakmamız lazım. Böyle durumlarda maalesef bir panik havası esiyor. O panik havasının etkisi altında insanlar birbirlerine bakıyor, ne yapacağını birbirine soruyor. Daha önce izlediği politikanın tam tersini izlettiriyor. Bu tutarsızlıklar, bazen öyle bazen böyle, birbiriyle çelişen politikaların izleniyor olması geleceğe yönelik bir güvensizlik ve umutsuzluk yaratıyor. Türkiye 'nin kararlılığa ihtiyacı var. Kararlılığa, ne yapacağını bilmeye ve kararlılıkla onu sonuna kadar uygulama iradesini sergilemeye ihtiyacı var. '