Avukatlar, Balyoz Kararını Destekliyor
Avrasya Hukuk ve Demokrasi Derneği Başkanı Mehmet Turcan, darbelerin bu ülkenin alınyazısı gibi görülmesi, bu milletçe kutsal sayılan bir kurumun demokrasiyi, seçimi sandığını devre dışı bırakacak girişim ve oluşumların içine girmesinin meşru görülmesinin mümkün olmadığını söyledi.
Avukat Mehmet Turcan, yaptığı açıklamada, Balyoz Darbe Planı davasında çıkan kararın, işleyen bir hukuk sürecinin sonucu verilmiş bir karar olduğunu düşündüklerini belirtti.
Turcan, "Bu milletçe kutsal sayılan bir kurumun demokrasiyi, seçimi, sandığı devre dışı bırakacak girişim ve oluşumların içine girmesinin hukuk ve millet tarafından meşru görülmesi mümkün değildir. Balyoz darbe planı davasında çıkan kararın, işleyen bir hukuk sürecinin sonucu verilmiş bir karar olduğunu düşünmekteyiz. Kamuoyunda davayı, kararı maniple etmeye yönelik yorum ve tutumların hukuk devleti ile bağdaşmadığını düşünmekteyiz. Ülke olarak demokrasiden yana tavır ve tercihlerini yapmış bir ülkenin, hukuk devletinin usul ve esaslarının işlediği normatif bir hukuk devletinden ödün vermesi düşünülemez." şeklinde konuştuDemokrasilerde hiç kimsenin suç işleme üstünlüğünün bulunmadığının bilinmesi gerektiğinin altını çizen Turcan, "Balyoz darbe planı davasında çıkan kararın eleştirebileceği, ama işleyen bir hukukta tipikliğe uygun suç işleyen herkesin ceza almasının kaçınılmaz olduğu da bir gerçektir. Bağımsız yargının eksikleri olmuş olabilir, ama bunlar tüm yargı sistemimizin işleyişinin sorunları olup bu davaya has sorunlar değildir. Birinci sınıf demokrasi iddiasındaki bir ülkede artık darbe de darbeye teşebbüste mümkün olmayacaktır/olmamalıdır. Avrasya Hukuk ve Demokrasi Derneği olarak bağımsız yargının kararlarına saygılı olmanın toplumun ortak menfaati olduğunu düşünmekteyiz." diye konuştu.
Turcan, "Bu milletçe kutsal sayılan bir kurumun demokrasiyi, seçimi, sandığı devre dışı bırakacak girişim ve oluşumların içine girmesinin hukuk ve millet tarafından meşru görülmesi mümkün değildir. Balyoz darbe planı davasında çıkan kararın, işleyen bir hukuk sürecinin sonucu verilmiş bir karar olduğunu düşünmekteyiz. Kamuoyunda davayı, kararı maniple etmeye yönelik yorum ve tutumların hukuk devleti ile bağdaşmadığını düşünmekteyiz. Ülke olarak demokrasiden yana tavır ve tercihlerini yapmış bir ülkenin, hukuk devletinin usul ve esaslarının işlediği normatif bir hukuk devletinden ödün vermesi düşünülemez." şeklinde konuştuDemokrasilerde hiç kimsenin suç işleme üstünlüğünün bulunmadığının bilinmesi gerektiğinin altını çizen Turcan, "Balyoz darbe planı davasında çıkan kararın eleştirebileceği, ama işleyen bir hukukta tipikliğe uygun suç işleyen herkesin ceza almasının kaçınılmaz olduğu da bir gerçektir. Bağımsız yargının eksikleri olmuş olabilir, ama bunlar tüm yargı sistemimizin işleyişinin sorunları olup bu davaya has sorunlar değildir. Birinci sınıf demokrasi iddiasındaki bir ülkede artık darbe de darbeye teşebbüste mümkün olmayacaktır/olmamalıdır. Avrasya Hukuk ve Demokrasi Derneği olarak bağımsız yargının kararlarına saygılı olmanın toplumun ortak menfaati olduğunu düşünmekteyiz." diye konuştu.