Memur-sen Genel Başkanı Gündoğdu Afyonkarahisar’da

Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, IMF’ye borç verilmesine tepki gösterdi.

Memur-sen Genel Başkanı Gündoğdu Afyonkarahisar’da
Gündoğdu, “IMF bize muhtaç hale gelmiş ama bizim IMF’den önce bu ülkenin büyümesinde hala hak ettiği refah payını alamayan memuru, işçisi, emekliyi daha önemli bir şekilde dikkate alma mecburiyetimiz var” dedi.

Gündoğdu, BDP’lilerin kucaklaşmasını da eleştirerek, “Ya dağdaki akrabanın yanına çık teröristliğini teröristlerle birlikte devam ettir ya da millet iradesinin temsilcisi olacaksan terörü lanetleyerek Meclis’e gel. Hem dağda hem mecliste olunmaz. Hem teröristlerin hem milletin yanında olunmaz" dedi.

Memur Sendikaları Konfederasyonu (Memur-Sen) Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, Afyonkarahisar’da, Eğitim Bir-Sen 2 Nolu Üniversite Şubesi’nin 1. Olağan Kongresi’ne katıldı.

Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Ahmet Necdet Sezer Kampusu’ndaki sosyal tesislerde düzenlenen kongrede konuşan Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, Türkiye’nin Uluslararası Para Fonu’na (IMF) borç vermesine tepki gösterdi. Gündoğdu, Türkiye’nin IMF’ye borç verecek hale gelmişse önce öğretmene ve öğretim elemanına, sonra emekliler başta olmak üzere bütün memurlara borcunu ödemesi gerektiğini belirtti.

Önce borçların ödenmesini isteyen Gündoğdu, daha sonra IMF’ye borç verilmesi gerektiğini yineleyerek, “Evde kendi başını bağlayamayanların ya da başı eksik bağlayanların düğündeki gelin balı bağlamasını atalarımız söylemiş ya, Sayın Mehmet Şimşek’e çağrıda bulunuyorum. ‘Evet’ Türkiye ayak bağlarından kurtuluyor, faizden kurtuluyor, kapitalizmin cenderesinden kurtuluyor, ekmeği büyüyor, özgürlükleri genişliyor IMF’yi kovar hale gelmişiz, IMF bize muhtaç hale gelmiş ama bizim IMF’den önce bu ülkenin büyümesinde hala hak ettiği refah payını alamayan memuru, işçisi, emekliyi daha önemli bir şekilde dikkate alma mecburiyetimiz var” dedi.

Türkiye’ye Ramazan ayının ve bayramının zehir edildiğini anlatan Gündoğdu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kim tarafından, adı sözde parti olan meclise girmiş bir parti yöneticileri tarafından, kim tarafından, PKK, KCK tarafından, kim tarafından silah tüccarları tarafından, kim tarafından PKK’nın öldürdükleri o ölüm olayındaki acıyı geçim kaynağı edinen siyasetçi ve sendikacılar tarafından. Bazı sivil toplum örgütlerine ve bazı siyasi parti yöneticilerine sesleniyorum, Ergenekon’un PKK’nın JİTEM’in KCK’nın gölgesinden çıkın. Bu milletin yanına gelin. BDP’ye sesleniyorum ya dağdaki akrabanın yanına çık teröristliğini teröristlerle birlikte devam ettir ya da millet iradesinin temsilcisi olacaksan terörü lanetleyerek Meclis’e gel. Hem dağda hem mecliste olunmaz. Hem teröristlerin hem milletin yanında olunmaz. Buradan 74 milyona çağrıda bulunuyorum. Bizim kimse birliğimize bozamaz.”

"ORDU GÖREVE’ PANKARTININ AÇILDIĞI ÜNİVERSİTELERDEN MİLLETİN ARZULADIĞI ÜNİVERSİTELERE GEÇİLDİ”
Geçmişte, üniversitelerin ‘ordu göreve’ pankartının açıldığı milletin vergisi ile milletin değerlerinin tokatlandığı yer olduğunu aktaran Gündoğdu, bugün ise milletin arzusu doğrultusunda dünyada olan bilimin ve özgürlüklerin incelendiği yerlere dönüşmeye başladığını söyledi.

Kocatepe Üniversitesi’nin de Ankara’ya yansıyan sesi bu doğrultuda olduğunu ifade eden Gündoğdu, “Olması gereken bu, milletin değerleri ile kavga eden üniversiteler yerine milletin değerlerinin ve milletin emrinde olan üniversiteleri elbette çok daha fazla seviyoruz” dedi.

4+4+4 kademeli sisteminin uygulanmasındaki aksaklıkları eleştirdikçe sisteme özünden karşı olanların, ‘Gördünüz mü Memur-Sen de, Eğitim Bir-Sen de eleştiriyor’ dediğini anlatan Gündoğdu, şunları söyledi: "Biz toplu sözleşme yasasını yüzde 90 istediğimiz gibi çıkardık, darısı Hak-İş, Türk-İş, KESK’in başına, hala yasaları yok. Toplu sözleşmenin uygulanmasında hakkın verilmesine ‘Evet’ ancak uygulanmasına ‘Hayır’ diyen bakanlarla mücadele ettik. O zaman ana muhalefet lideri Kemal Kılıçdaroğlu ‘Gördün mü Memur-Sen oh olsun size. Siz mi referandum da evet denmiştiniz, madem ‘Evet’ dediniz öyleyse size oh olsun’ diyordu grup toplantısında. Şimdi de Kamu-Sen, KESK, MHP, CHP ‘Siz miydiniz kademeli eğitime geçiş için Milli Eğitim Şurası’nda önerge veren, işte cezayı çekin oh olsun size’ diyorlar. Şunun altını çizerek söylüyorum. Biz bu ülkenin demokratikleşmesi için, bu ülkenin darbecilerden kurtulması için, darbecilerle kol kola girmektense darbecilere Ergenekon’a ev sahipliği yapmaktansa aç kalmayı tercih eden bir örgütüz. Eğitim için biz biz 28 şubat sürecini yaşatan kirli aktörlerin onların çarkına su taşıyan sözde sendikacıların düştüğü rezil duruma düşmek yerine, Mili Eğitim Şura kararlarında alınan kararlara uymayı, bu kararların yol haritası olmasını önemseyen bir örgütüz. 28 şubat sürecinde katsayı engelini getirenler 8 yıllık kesintisiz eğitimi dayatanlar eğitimde kalite istediği için değil İmam hatip lisesinden dinden hizmetten topyekün Anadolu insanından rahatsızlık duydukları için derin devletin maşası olarak bunu dayatmışlardı, 4+4+4 kademeli eğitim ise halkın kendi çocuklarının geleceğine, kendisinin karar vermesidir. Buna Ömer Dinçer’in eksiklikleri de onun üslup yanlışlıklarına onun öğretmeni sevmeyen tarzı da bu sisteme destek vermemize asla engel olmayacak. Türkiye’nin demokratikleşmesine ‘Evet’ demokrasinin yeşermesine ‘Evet’ uygulayıcıların uygulamadaki aksaklıklarını hep beraber çözeriz yeter ki istikameti millet olsun.” “EĞİTİME 2.5 MİLYON HARCADIK” Afyonkarahisar Belediye Başkanı Burhanettin Çoban ise, Afyonkarahisar Belediyesi’nin eğitime yaptığı katkılar hakkında bilgi verdi. Başkan Çoban, şimdiye kadar bin adet öğrenciye ücretsiz TT Net vitamin programı dağıttıklarını aktaran Çoban, başarılı olan öğrencilere bilgisayar gibi hediyeler verdiklerini kaydetti.

40 okula projeksiyon ve bilgisayar dağıttıklarının bilgisini veren Çoban, “Sekiz ayrı bölgede bilgi evi yaptık. Gerçekten çok muhteşem oldu. Bu bilgi evlerinde çocuğun parasıyla gittiği dershanede hangi kitap, hangi test yaprağı veriliyorsa biz daha fazlasını veriyoruz. 20’şer kişilik sınıflarda projeksiyonlu, bilgisayarlı, akıllı tahtalı sınıflarda çocuklara dershane imkanını sunuyoruz. 2006-2012 yılı arasında Afyonkarahisar Bölgesi’nin eğitimle ilgili harcadığı para tam 2.5 milyon TL’yi buldu. 2.5 milyon TL’nin 10’da 1’ini dahi geçmişte belediyemiz eğitim için harcayamıyordu. Allah’a şükür bunu da sağladık” dedi.

TÜRK İŞ İL TEMSİLCİSİNDEN BDP’YE TEPKİ
Türk-İş İl Temsilcisi Muharrem Uslu da, bugün Türkiye’de gerçek anlamda sıkıntılar var olduğuna değinerek, “Bu sıkıntılardan biriside terördür. Yakın zamanda bayram yaşadık. Bayramda terörü konuştuk. Gerçekten herkese dokunduğunu görüyorum. Millet olarak bu terörün acısını çektiğimizi düşünüyorum. 30 yıldır artık bu sürecin sonuna gelindiğini hesap etmek lazım. Buna bağlı olarak TBMM’de dört tane partimiz var. Bunlardan bir tanesi Barış ve Demokrasi Partisi. Baktığınız zaman barıştan bahsediyor, demokrasiden bahsediyor. Barış ve demokrasinin terörle ne alakası vardır diye insan hayret ediyor. Dolayısıyla barış ve demokrasi isminin silinip başka bir isim altında TBMM’de faaliyet göstermesi lazım. Bu barış ve demokrasi ismi kesinlikle yakışmamaktadır. Bu güne kadar Türkiye bilmediği, görmediği, göremediği bir sürecin eşiğine gelmiştir. Bugün Türkiye’de bu yapılan terör hadiseleri sanki bir hukuksuzluğu Türkiye’de insanlara kabul edin deniyor. Bu yapılanların 10’da 1’ini yapanlar Türkiye’de ceza gördü. Bugün bunun 20 katını yapanlara bir şey yapılmıyor” diye konuştu.

Eğitim Bir-Sen 2 Nolu Üniversite Şubesi’nin 1. Olağan Kongresi’nde Mustafa İşbilir tek liste ile yer aldı. Kongrede, Memur-Sen İl Temsilcisi Gündoğdu ve Başkan Çoban’ın yanı sıra, Milli Eğitim Müdürü Metin Yalçın, Memur-Sen İl Temsilcisi Abdullah Çelik, Türk-İş İl Temsilcisi Uslu ve sendika üyeleri yer aldı .
Kaynak: İHA