İlker Başbuğ hapisten Şirin Payzın'ın sorularını yanıtladı
Ergenekon Davası’nın tutuklu sanıklarından eski Genelkurmay Başkanları’ndan İlker Başbuğ, tutuklu bulunduğu cezaevinden avukatı aracılığı gündeme dair önemli açıklamalar yaptı.
CNN TÜRK 'te Şirin Payzın 'ın sunduğu ' '360 Derece ' ' programına konuk olan İlker Başbuğ 'un avukatı İlkay Sezer, İlker Başbuğ 'un mesajlarını canlı yayında iletti. YAŞ kararlarından, Şemdinli olaylarına kadar çeşitli açıklamalarda bulunan İlker Başbuğ, “Terörist” suçlamasının kanını dondurduğunu da söyledi.
İşte Başbuğ 'un avukatı aracılığıyla verdiği mesajlar:
KANIMI DONDURUYOR
Ben ve yaşıtlarım yaşamımızın son çeyreği içindeyiz. Hayatınızın neredeyse son 20 yılını terörle mücadele içinde geçirmişsiniz. Bütün maddi ve manevi varlığınızı ortaya koymuşsunuz. Sonra birileri kalkıyor size terörist ve terör örgütü yöneticisi diyor. Kanınız donuyor. İsyan ediyorsunuz. Bu sizi manen öldürüyor. Bu suçlama kişisel olarak kalıyor mu? Hayır. Sizin de karargâhtaki çalışma arkadaşlarınız üzerinden adeta TSK da bir terör örgütü olarak gösteriliyor. İş burada da kalmıyor. Bu suçlama aslında siyaseten devlete de yöneltilmiş oluyor.
TÜRK HALKINA SESLENDİ
'Aziz milletim; senin evlatlarından oluşan Türk ordusu bir terör örgütü olarak gösteriliyor. Bu ileri sürülen çirkin iddia vicdanınızı hiç rahatsız etmiyor mu? Türk Silahlı Kuvvetleri zor bir dönemden geçiyor. Geçtiğimiz hafta içinde YAŞ kararı ile tutuklu durumda bulunan 37 General ve Amiral'in emekliye ayrıldığını öğrendik. Bir çoğunu yakinen tanımaktayım. Onların TSK'ya uzun süre değerli hizmet verebileceklerine inanmaktaydım. Hem onlar adına hem de Türk ordusu adına bu sonuçtan dolayı büyük üzüntü duyduğumu belirtmek isterim'.
GÜVENLİKLİ BÖLGESİ ORTADAN KALDIRILMALI
Prensip olarak olayın yaşandığı coğrafyayı, oradaki güvenlik güçlerinin ve terörist durumu bilmeden, günlük olayların değerlendirilmesini, askeri açıdan yapmaya çalışmanın çok yanlış olduğunu düşünüyorum. Sanki bugün Şemdinli'de bir kurtarılmış bölgenin oluşturulması isteniyor. Terörle mücadeleyi Ordu, yasal çerçevede ve sivil halka zarar vermeden yürütmeye çalışıyor. Elbette bu doğrudur. Ancak süreyi uzatabilir. Burada altının çizilmesi gereken asıl nokta, siz bu mücadeleyi yasal çerçevede yürütmenize rağmen bir gün ''gizli tanık '' ifadeleriyle suçlanabilme durumunun olmasıdır. Bu hassas bir konudur. Personel kendini güvende hissetmelidir. Birincisi, Irak'ın kuzeyindeki PKK terör örgütünün kullanmakta olduğu ''güvenli bölge'' ortadan kaldırılmalıdır. İkinci önemli husus ise, Dağdan inişleri teşvik edecek tedbirler alınmalıdır.
BEYAZ GAZETE
İşte Başbuğ 'un avukatı aracılığıyla verdiği mesajlar:
KANIMI DONDURUYOR
Ben ve yaşıtlarım yaşamımızın son çeyreği içindeyiz. Hayatınızın neredeyse son 20 yılını terörle mücadele içinde geçirmişsiniz. Bütün maddi ve manevi varlığınızı ortaya koymuşsunuz. Sonra birileri kalkıyor size terörist ve terör örgütü yöneticisi diyor. Kanınız donuyor. İsyan ediyorsunuz. Bu sizi manen öldürüyor. Bu suçlama kişisel olarak kalıyor mu? Hayır. Sizin de karargâhtaki çalışma arkadaşlarınız üzerinden adeta TSK da bir terör örgütü olarak gösteriliyor. İş burada da kalmıyor. Bu suçlama aslında siyaseten devlete de yöneltilmiş oluyor.
TÜRK HALKINA SESLENDİ
'Aziz milletim; senin evlatlarından oluşan Türk ordusu bir terör örgütü olarak gösteriliyor. Bu ileri sürülen çirkin iddia vicdanınızı hiç rahatsız etmiyor mu? Türk Silahlı Kuvvetleri zor bir dönemden geçiyor. Geçtiğimiz hafta içinde YAŞ kararı ile tutuklu durumda bulunan 37 General ve Amiral'in emekliye ayrıldığını öğrendik. Bir çoğunu yakinen tanımaktayım. Onların TSK'ya uzun süre değerli hizmet verebileceklerine inanmaktaydım. Hem onlar adına hem de Türk ordusu adına bu sonuçtan dolayı büyük üzüntü duyduğumu belirtmek isterim'.
GÜVENLİKLİ BÖLGESİ ORTADAN KALDIRILMALI
Prensip olarak olayın yaşandığı coğrafyayı, oradaki güvenlik güçlerinin ve terörist durumu bilmeden, günlük olayların değerlendirilmesini, askeri açıdan yapmaya çalışmanın çok yanlış olduğunu düşünüyorum. Sanki bugün Şemdinli'de bir kurtarılmış bölgenin oluşturulması isteniyor. Terörle mücadeleyi Ordu, yasal çerçevede ve sivil halka zarar vermeden yürütmeye çalışıyor. Elbette bu doğrudur. Ancak süreyi uzatabilir. Burada altının çizilmesi gereken asıl nokta, siz bu mücadeleyi yasal çerçevede yürütmenize rağmen bir gün ''gizli tanık '' ifadeleriyle suçlanabilme durumunun olmasıdır. Bu hassas bir konudur. Personel kendini güvende hissetmelidir. Birincisi, Irak'ın kuzeyindeki PKK terör örgütünün kullanmakta olduğu ''güvenli bölge'' ortadan kaldırılmalıdır. İkinci önemli husus ise, Dağdan inişleri teşvik edecek tedbirler alınmalıdır.
BEYAZ GAZETE