Doktor Sabahattin Altıntaş'tan Ramazan’da Beslenme Uyarıları
Tavşanlı Doç. Dr. Mustafa Kalemli Devlet Hastanesi Başhekimi Sabahattin Altıntaş, Ramazan da oruçluyken ve iftarda sahura kadar olan zamanda nelere dikkat edilmesi gerektiği konusu hakkında bilgiler verdi.
Ramazanda en dikkat dilmesi gereken öğünün iftar olduğunu belirten Altıntaş; “İftarda uzun süre boş kalan mideyi birden doldurmamalı, yemekleri yavaş yemeli. Hatta orucu açıp çorba, kahvaltı gibi hafif şeyler yedikten sonra biraz ara verip sonra devam etmelidir” dedi.
Altıntaş, “Sahurda gün için gerekli gıdalar ve sıvı alınmalıdır. böylece aç kalınacak süre kısaltılmış olur. Sahurda sadece su içmek yeterli değildir. Sahurda posalı ve sindirimi yavaş yiyecek olan sebze, meyve, kepekli ekmek, yufka, az yağlı börek, peynir, zeytin, domates, salatalık gibi ürünler tercih edilmeli. Yeterli sıvı almalıdır” dedi.
Altıntaş şunları söyledi: “Zaman olarak en uzun oruçların tutulacağı bir Ramazan içerisindeyiz. Bu nedenle oruç tutan vatandaşlarımız günlük yaşantılarına dikkat etmeleri gerekiyor ki oruç nedeniyle sağlıkları bozulmasın.
Ramazan’da öncelikle beslenmeye dikkat etmek gerekiyor. Beslenme düzeni itibariyle uzun süre aç kalınacağı için mutlaka ve mutlaka sahurda bir şeylerin yenilmesi gerekiyor. Yani sahura kalkmadan oruca niyetlenmek şu günlerde çok doğru olmaz. O nedenle mutlaka sahura kalkılmalıdır. Sahurda da daha çok tok tutacak gıdalar yenmelidir. Bunlar daha çok posalı yiyeceklerdir. Sıvıyı bol miktarda almak gerekiyor. Gündüz uzun süre aç kaldıktan sonra iftar açıldığında birden çok fazla yemeğe yüklenilmemelidir. İftarda doğru olan öncelikle hafif yiyeceklerle orucu açmak, bir süre sonra bir miktar daha yemek hazım açısından en doğrusudur. Tabi ramazanda özellikle özenti ve değişik imkanlara göre çok fazla miktarda yiyecek ve çeşit içeren iftar sofralarını hazırlamak da çok doğru değil. Çünkü iftar sofrasına konulan şeyler uzun süre açlığın vermiş olduğu etkiyle de hakikaten insan çok fazla yemek yiyor. Bu da hazım sistemi açısından doğru değil. Hem de şeker, kalp, tansiyon gibi değişik metobolik rahatsızlıkları olan vatandaşlar için hastalık dengelerini alt üst edebilir. O nedenle iftarda da ölçülü ve az miktarda yemek gerekiyor.”
Ramazanda orucun Hastalara farklı etkileri olabileceğini vurgulayan Altıntaş, “özellikle ilaç kullananların oruç tutup tutamayacağını, tutacaksa ilaç ve diyetlerinde ne gibi değişiklikler yapması gerektiğini mutlaka doktoruna danışmalıdır. Hastaların doktora danışmadan kendi bildiklerine uygulamalar yapması sağlıkları açısından olumsuzluk yaratabilir. Bazı hastalar doktora gitsem doktor bana oruç tutma der diye kendi kendine karar verip oruca niyetleniyor. Bu da hastalığına olumsuz bir etki yaratabiliyor. Özellikle şeker hastalıklarında komaya yol açabiliyor” şeklinde konuştu .
Kaynak: İHA
Altıntaş, “Sahurda gün için gerekli gıdalar ve sıvı alınmalıdır. böylece aç kalınacak süre kısaltılmış olur. Sahurda sadece su içmek yeterli değildir. Sahurda posalı ve sindirimi yavaş yiyecek olan sebze, meyve, kepekli ekmek, yufka, az yağlı börek, peynir, zeytin, domates, salatalık gibi ürünler tercih edilmeli. Yeterli sıvı almalıdır” dedi.
Altıntaş şunları söyledi: “Zaman olarak en uzun oruçların tutulacağı bir Ramazan içerisindeyiz. Bu nedenle oruç tutan vatandaşlarımız günlük yaşantılarına dikkat etmeleri gerekiyor ki oruç nedeniyle sağlıkları bozulmasın.
Ramazan’da öncelikle beslenmeye dikkat etmek gerekiyor. Beslenme düzeni itibariyle uzun süre aç kalınacağı için mutlaka ve mutlaka sahurda bir şeylerin yenilmesi gerekiyor. Yani sahura kalkmadan oruca niyetlenmek şu günlerde çok doğru olmaz. O nedenle mutlaka sahura kalkılmalıdır. Sahurda da daha çok tok tutacak gıdalar yenmelidir. Bunlar daha çok posalı yiyeceklerdir. Sıvıyı bol miktarda almak gerekiyor. Gündüz uzun süre aç kaldıktan sonra iftar açıldığında birden çok fazla yemeğe yüklenilmemelidir. İftarda doğru olan öncelikle hafif yiyeceklerle orucu açmak, bir süre sonra bir miktar daha yemek hazım açısından en doğrusudur. Tabi ramazanda özellikle özenti ve değişik imkanlara göre çok fazla miktarda yiyecek ve çeşit içeren iftar sofralarını hazırlamak da çok doğru değil. Çünkü iftar sofrasına konulan şeyler uzun süre açlığın vermiş olduğu etkiyle de hakikaten insan çok fazla yemek yiyor. Bu da hazım sistemi açısından doğru değil. Hem de şeker, kalp, tansiyon gibi değişik metobolik rahatsızlıkları olan vatandaşlar için hastalık dengelerini alt üst edebilir. O nedenle iftarda da ölçülü ve az miktarda yemek gerekiyor.”
Ramazanda orucun Hastalara farklı etkileri olabileceğini vurgulayan Altıntaş, “özellikle ilaç kullananların oruç tutup tutamayacağını, tutacaksa ilaç ve diyetlerinde ne gibi değişiklikler yapması gerektiğini mutlaka doktoruna danışmalıdır. Hastaların doktora danışmadan kendi bildiklerine uygulamalar yapması sağlıkları açısından olumsuzluk yaratabilir. Bazı hastalar doktora gitsem doktor bana oruç tutma der diye kendi kendine karar verip oruca niyetleniyor. Bu da hastalığına olumsuz bir etki yaratabiliyor. Özellikle şeker hastalıklarında komaya yol açabiliyor” şeklinde konuştu .