‘Prtadoğu ve Suriye’ Paneli
Yazar Faik Bulut, Suriye’de yaşananlar ile ilgili olarak Türkiye ve uluslararası basında; Suriye’de her şeyin muhaliflerin eline geçtiği, rejimin düştüğü ve Suriye’nin çöktüğü yönündeki haberlerin gerçeği yansıtmadığını söyledi.
Bulut, “Aksine Suriye dimdik ayakta duruyor” dedi.
Samandağ Kalkındırma Derneği’nce organize edilen; ‘Evvel Temmuz Festivali’ kapsamında Deniz Sitesi Ahmet Kaya Düğün Salonu’nda ‘Ortadoğu ve Suriye’ konulu bir panel düzenlendi.
Yoğun ilgi gösterilen panele; Gazeteci-Yazar Nuray Mert ile Ortadoğu üzerine yaptığı çalışmalarla öne çıkan Yazar Faik Bulut konuşmacı olarak katıldı.
Ortadoğu’da yaşananların masaya yatırıldığı oturumu ise Timur Rencüzoğulları yönetti. Burada konuşan Faik Bulut, dünya basınında olduğu gibi Türk medyasında da Suriye konusunda çıkan haberlerin yanlı, taraflı ve tümüyle rejim karşıtı haberlerden oluştuğu yorumunda bulundu.
Bulut, “Türkiye ve uluslararası basın, Suriye’de sanki her şey muhaliflerin eline geçti, rejim düştü düşecek gibi haberler yapıyor. Bunların hepsi asılsız ve dayanağı olmayan haberler. Suriye çöktü çökecek yönündeki haberler bir hayal ürününden ibaret. Aksine Suriye dimdik ayakta duruyor. Türkiye, Suriye ile uğraşacağına Suudi Arabistan’da ezik insanları desteklesin. Oraya demokrasi getirsin. Muhalefete gelince; aslında bakarsanız çok bölük pörçük bir yapıya sahip. Parçalı, merkezi bir yönetimden uzak. Çok sayıda muhalif odaklar, oluşumlar söz konusu. Benim Son olarak okuduğum kadarıyla 63-64 civarı muhalif grup vardı. Kimi zaman semt komiteleri, kimi zaman mahalle komiteleri ya da şu ilin koordinasyon komiteleri, halk komiteleri adı altında, bazen partiler, siyasal partiler, bazen şahsiyetler bu işin içinde. Yani 63-64 muhalif kesimden söz etmek mümkün. Sürekli de bölünüyorlar. Bu nedenle kesin sayıyı vermek doğru değil” dedi.
“ABD, BAŞKALDIRAN DEVLETLERİ YOK ETMEK İSTİYOR”
Söz konusu muhaliflerin üç ayrı kategoride toplanabileceğini kaydeden Bulut, konuşmasını da şöyle sürdürdü: “Bu muhalefet zaten Amerika’da ve Londra’da yaşıyor, İngiltere ve Fransa’da, Avrupa’nın çeşitli ülkelerinde, Suudi Arabistan ve Katar gibi yerlerde yaşıyorlar. Bu muhalefet de tek parçalı değil. Ama kabataslak İslamcılardan, liberallerden, Batı yanlılarından, Batı’nın adamlarından oluşuyor demek çok doğru olur. Suriye’deki olaylar ilk önce Derğa ilinde başladı.
Daha Sonra sınıra yakın oldukları için komşu ülkelerin desteği ile Hama, Humus ve İdlip sıçradı. Arap ülkelerinde Suriye, başkaldıran bir devlet. ABD başkaldıran devletleri yok etmek istiyor.” Ortadoğu’nun çok önemli bir çatışma alanı ve ölüm merkezi olduğunu savunan Gazeteci-Yazar Nuray Mert de ‘Irak Savaşı’nın ardından 2004 yılından Sonra Suriye’nin adeta ‘hedef’ haline getirildiğinin altını çizdi. Mert, Suriye ye demokrasi getirme bahanesiyle uğraşan emperyalist ülkelerinin emellerine ulaşamayacaklarını da sözlerine ekledi .
Kaynak: İHA
Samandağ Kalkındırma Derneği’nce organize edilen; ‘Evvel Temmuz Festivali’ kapsamında Deniz Sitesi Ahmet Kaya Düğün Salonu’nda ‘Ortadoğu ve Suriye’ konulu bir panel düzenlendi.
Yoğun ilgi gösterilen panele; Gazeteci-Yazar Nuray Mert ile Ortadoğu üzerine yaptığı çalışmalarla öne çıkan Yazar Faik Bulut konuşmacı olarak katıldı.
Ortadoğu’da yaşananların masaya yatırıldığı oturumu ise Timur Rencüzoğulları yönetti. Burada konuşan Faik Bulut, dünya basınında olduğu gibi Türk medyasında da Suriye konusunda çıkan haberlerin yanlı, taraflı ve tümüyle rejim karşıtı haberlerden oluştuğu yorumunda bulundu.
Bulut, “Türkiye ve uluslararası basın, Suriye’de sanki her şey muhaliflerin eline geçti, rejim düştü düşecek gibi haberler yapıyor. Bunların hepsi asılsız ve dayanağı olmayan haberler. Suriye çöktü çökecek yönündeki haberler bir hayal ürününden ibaret. Aksine Suriye dimdik ayakta duruyor. Türkiye, Suriye ile uğraşacağına Suudi Arabistan’da ezik insanları desteklesin. Oraya demokrasi getirsin. Muhalefete gelince; aslında bakarsanız çok bölük pörçük bir yapıya sahip. Parçalı, merkezi bir yönetimden uzak. Çok sayıda muhalif odaklar, oluşumlar söz konusu. Benim Son olarak okuduğum kadarıyla 63-64 civarı muhalif grup vardı. Kimi zaman semt komiteleri, kimi zaman mahalle komiteleri ya da şu ilin koordinasyon komiteleri, halk komiteleri adı altında, bazen partiler, siyasal partiler, bazen şahsiyetler bu işin içinde. Yani 63-64 muhalif kesimden söz etmek mümkün. Sürekli de bölünüyorlar. Bu nedenle kesin sayıyı vermek doğru değil” dedi.
“ABD, BAŞKALDIRAN DEVLETLERİ YOK ETMEK İSTİYOR”
Söz konusu muhaliflerin üç ayrı kategoride toplanabileceğini kaydeden Bulut, konuşmasını da şöyle sürdürdü: “Bu muhalefet zaten Amerika’da ve Londra’da yaşıyor, İngiltere ve Fransa’da, Avrupa’nın çeşitli ülkelerinde, Suudi Arabistan ve Katar gibi yerlerde yaşıyorlar. Bu muhalefet de tek parçalı değil. Ama kabataslak İslamcılardan, liberallerden, Batı yanlılarından, Batı’nın adamlarından oluşuyor demek çok doğru olur. Suriye’deki olaylar ilk önce Derğa ilinde başladı.
Daha Sonra sınıra yakın oldukları için komşu ülkelerin desteği ile Hama, Humus ve İdlip sıçradı. Arap ülkelerinde Suriye, başkaldıran bir devlet. ABD başkaldıran devletleri yok etmek istiyor.” Ortadoğu’nun çok önemli bir çatışma alanı ve ölüm merkezi olduğunu savunan Gazeteci-Yazar Nuray Mert de ‘Irak Savaşı’nın ardından 2004 yılından Sonra Suriye’nin adeta ‘hedef’ haline getirildiğinin altını çizdi. Mert, Suriye ye demokrasi getirme bahanesiyle uğraşan emperyalist ülkelerinin emellerine ulaşamayacaklarını da sözlerine ekledi .