Türk Ocakları Genel Başkanı Öz Afyonkarahisar’da
Türk Ocakları Genel Başkanı Prof. Dr. Mehmet Öz, BDP Grup Başkanvekili ve Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan’ın Uludere ile ilgili açıklamalarına tepki göstererek, “PKK çizgisinde siyaset yapanların Uludere’de yaşananlarla ilgili konuşmaya, herhangi bir demeç vermeye hakları yoktur.Onlar Türkiye’nin her yerinde masum sivillerin katledildiği birtakım canlı bomba eylemleri ya da PKK baskınları için acaba böyle bir demeç vermişler mi? Siz böyle bir şey duydunuz mu?” dedi
Türk Ocakları Genel Başkanı Prof. Dr. Mehmet Öz, yönetim kurulu üyeleri ile birlikte Afyonkarahisar Türk Ocakları’nı ziyaret etti. Burada bir konuşma yapan Prof. Dr. Öz, çok önemli bir dönemde kurulan bu ocağın Türk milletinin yeniden dirilişini sağlamak için çalıştığını ifade etti.
Birinci Dünya Savaşı’nda ve ondan sonra da cumhuriyetin kuruluşunda Türk Ocakları’nın çok önemli roller ifa ettiğini dile getiren Öz, “Cumhuriyetin kuruluşunda Türk cumhuriyetçiliği fikri hakim olmuştur. Türk Ocakları o dönemde hakikaten çok etkili bir rol oynamıştır. Özellikle Türkiye’deki demokrasinin, çok partili demokrasinin gelişmeye başladığı dönemde Türk Ocakları tekrar 1930’larda kapatılmasının ardından tekrar faaliyete geçti. Özellikle darbeler döneminde Türk Ocakları darbelerden çok etkilendi bütün milletimiz gibi. 1986 yılından sonra tekrar faaliyete geçti. Özellikle önceki genel başkanımız Nuri Gürgür’ün döneminde çok etkili bir faaliyet sürdürdü” dedi.
Türk Ocağı olarak üzerlerine düşen görev neyse yapmaları gerektiğini belirten Öz, kuruluş amaçlarının ilmi, fikri, kültürel ve sanat alanında millete hizmet etmek olduğunu kaydetti.
Türk Ocakları’nın gündelik politika ile, parti politikası ile ilgilenmediğinin altını çizen Öz, şunları söyledi: “Ülkenin gündemindeki ciddi konular hakkında Türk Ocakları görüş beyan etmez anlamında değil. Türk Ocakları ülkenin gündemindeki her ciddi mesele ile ilgili kendisine yakışır şekilde kendi üslubu ile, siyasi partiler arasındaki çekişmelerin dışında tamamen Türk milletinin çıkarlarını esas alan bir bakış açısında görüş bildirir. Biz ne bir siyasi partinin güdümündeyiz ne de aktif olarak gündelik siyasetle uğraşan bir kuruluşuz. Biz sadece milletimizin çıkarlarını, Türk milliyetçiliğini esas alan bir tavrı benimsedik. Bu şekilde geçmişten günümüze kadar getirdik, bundan sonra da bu böyle olacaktır.”
“PKK ÇİZGİSİNDE SİYASET YAPAN SİYASETÇİLERİN BU TÜR EYLEMLERİ KINADIĞINI HİÇ DUYDUNUZ MU?”
BDP Milletvekili Hasip Kaplan’ın Uludere olayı ile ilgili sözlerinin hatırlatılması üzerine Öz, o sözü sarf eden kişiyi kınadığını bildirdi. Türkiye’de yaşanan birtakım olayların var olduğuna dikkat çeken Öz, Uludere olayının da Güneydoğu’daki etnik bölücü hareketin çok ustaca kullandığı bir hadise olarak Türkiye’nin gündemine yerleştirildiğini kaydetti.
Bu konuda basını da eleştiren Öz, şunları söyledi: “Maalesef Türkiye’deki birtakım basın mensupları da buna çok büyük bir ölçüde çanak tuttu. Hiç kimse masum insanların öldürülmesi için ‘bu iyi oldu’ tarzında yaklaşım içerisinde olamaz. Fakat bölücüleri özellikle de PKK çizgisinde siyaset yapanların bu konuda konuşmaya, herhangi bir demeç vermeye hiç hakları yoktur. Onlar Türkiye’nin her yerinde masum sivillerin katledildiği birtakım canlı bomba eylemleri ya da PKK baskınları için acaba böyle bir demeç vermişler mi? Siz böyle bir şey duydunuz mu? Daha yeni Kayseri Pınarbaşı’da bir olay oldu. Siz hiç Hasip Kaplan veya PKK çizgisinde siyaset yapan siyasetçilerin bu tür eylemleri kınadığını hiç duydunuz mu? Bunun için bu maalesef onların sürekli kullandığı bir tarzdır. Nerede böyle bir devletin Silahlı Kuvvetleri aleyhine kullanabilecekleri bir olay olsa bunu büyük ölçüde istismar etmek ve buradan kendileri lehinde sonuç çıkartmak için ellerinden geleni yaparlar. Tabii ki böyle bir ifadeyi bizim kabul etmemiz, mazur görmemiz uygun değildir. Şiddetle reddederiz. Orada bir hata yapılmışsa bunu devletin ilgi birimleri araştırırlar, sonucu ortaya koyarlar. Kimse, kasten kendi vatandaşına karşı eylem gerçekleştirmez. Böyle bir şey bizim aklımızın ucundan bile geçmez. Onun için bu ifadeyi kullanan kişi de ben kınıyorum.”
“ANAYASA KONUSUNDA TAVRIMIZ NET OLARAK BELLİDİR”
Yeni anayasa ile ilgili görüşlerini net bir şekilde ifade etmelerine rağmen bazı internet sitelerinde olumsuz düşünceler ortaya çıkaran yazıların yayınladığını söyleyen Mehmet Öz, “Bizim bu konularda görüşlerimiz her zaman net ve açıktır. Biz yeni anayasa çalışmalarında Türk milleti kavramından resmi dil ve eğitim dili olarak Türkçe’nin dışında herhangi bir dilin kullanılmasına karşı olduğumuzu belirten ifadeler çok net bir şekilde yer almıştır. Ama bazıları nedense bizim bu kendi beyanlarımızı değil, kendi kafalarından geçenleri esas alarak Türk Ocakları’nın bu konundaki görüşlerinin çok net olmadığını söylüyor. Halbuki bu devletin en üst katına yüz yüze bir toplantı sırasında iletilmiştir. Meclis Başkanlığı’na da bu iletilmiştir” diye konuştu.
Kaynak: İHA
Birinci Dünya Savaşı’nda ve ondan sonra da cumhuriyetin kuruluşunda Türk Ocakları’nın çok önemli roller ifa ettiğini dile getiren Öz, “Cumhuriyetin kuruluşunda Türk cumhuriyetçiliği fikri hakim olmuştur. Türk Ocakları o dönemde hakikaten çok etkili bir rol oynamıştır. Özellikle Türkiye’deki demokrasinin, çok partili demokrasinin gelişmeye başladığı dönemde Türk Ocakları tekrar 1930’larda kapatılmasının ardından tekrar faaliyete geçti. Özellikle darbeler döneminde Türk Ocakları darbelerden çok etkilendi bütün milletimiz gibi. 1986 yılından sonra tekrar faaliyete geçti. Özellikle önceki genel başkanımız Nuri Gürgür’ün döneminde çok etkili bir faaliyet sürdürdü” dedi.
Türk Ocağı olarak üzerlerine düşen görev neyse yapmaları gerektiğini belirten Öz, kuruluş amaçlarının ilmi, fikri, kültürel ve sanat alanında millete hizmet etmek olduğunu kaydetti.
Türk Ocakları’nın gündelik politika ile, parti politikası ile ilgilenmediğinin altını çizen Öz, şunları söyledi: “Ülkenin gündemindeki ciddi konular hakkında Türk Ocakları görüş beyan etmez anlamında değil. Türk Ocakları ülkenin gündemindeki her ciddi mesele ile ilgili kendisine yakışır şekilde kendi üslubu ile, siyasi partiler arasındaki çekişmelerin dışında tamamen Türk milletinin çıkarlarını esas alan bir bakış açısında görüş bildirir. Biz ne bir siyasi partinin güdümündeyiz ne de aktif olarak gündelik siyasetle uğraşan bir kuruluşuz. Biz sadece milletimizin çıkarlarını, Türk milliyetçiliğini esas alan bir tavrı benimsedik. Bu şekilde geçmişten günümüze kadar getirdik, bundan sonra da bu böyle olacaktır.”
“PKK ÇİZGİSİNDE SİYASET YAPAN SİYASETÇİLERİN BU TÜR EYLEMLERİ KINADIĞINI HİÇ DUYDUNUZ MU?”
BDP Milletvekili Hasip Kaplan’ın Uludere olayı ile ilgili sözlerinin hatırlatılması üzerine Öz, o sözü sarf eden kişiyi kınadığını bildirdi. Türkiye’de yaşanan birtakım olayların var olduğuna dikkat çeken Öz, Uludere olayının da Güneydoğu’daki etnik bölücü hareketin çok ustaca kullandığı bir hadise olarak Türkiye’nin gündemine yerleştirildiğini kaydetti.
Bu konuda basını da eleştiren Öz, şunları söyledi: “Maalesef Türkiye’deki birtakım basın mensupları da buna çok büyük bir ölçüde çanak tuttu. Hiç kimse masum insanların öldürülmesi için ‘bu iyi oldu’ tarzında yaklaşım içerisinde olamaz. Fakat bölücüleri özellikle de PKK çizgisinde siyaset yapanların bu konuda konuşmaya, herhangi bir demeç vermeye hiç hakları yoktur. Onlar Türkiye’nin her yerinde masum sivillerin katledildiği birtakım canlı bomba eylemleri ya da PKK baskınları için acaba böyle bir demeç vermişler mi? Siz böyle bir şey duydunuz mu? Daha yeni Kayseri Pınarbaşı’da bir olay oldu. Siz hiç Hasip Kaplan veya PKK çizgisinde siyaset yapan siyasetçilerin bu tür eylemleri kınadığını hiç duydunuz mu? Bunun için bu maalesef onların sürekli kullandığı bir tarzdır. Nerede böyle bir devletin Silahlı Kuvvetleri aleyhine kullanabilecekleri bir olay olsa bunu büyük ölçüde istismar etmek ve buradan kendileri lehinde sonuç çıkartmak için ellerinden geleni yaparlar. Tabii ki böyle bir ifadeyi bizim kabul etmemiz, mazur görmemiz uygun değildir. Şiddetle reddederiz. Orada bir hata yapılmışsa bunu devletin ilgi birimleri araştırırlar, sonucu ortaya koyarlar. Kimse, kasten kendi vatandaşına karşı eylem gerçekleştirmez. Böyle bir şey bizim aklımızın ucundan bile geçmez. Onun için bu ifadeyi kullanan kişi de ben kınıyorum.”
“ANAYASA KONUSUNDA TAVRIMIZ NET OLARAK BELLİDİR”
Yeni anayasa ile ilgili görüşlerini net bir şekilde ifade etmelerine rağmen bazı internet sitelerinde olumsuz düşünceler ortaya çıkaran yazıların yayınladığını söyleyen Mehmet Öz, “Bizim bu konularda görüşlerimiz her zaman net ve açıktır. Biz yeni anayasa çalışmalarında Türk milleti kavramından resmi dil ve eğitim dili olarak Türkçe’nin dışında herhangi bir dilin kullanılmasına karşı olduğumuzu belirten ifadeler çok net bir şekilde yer almıştır. Ama bazıları nedense bizim bu kendi beyanlarımızı değil, kendi kafalarından geçenleri esas alarak Türk Ocakları’nın bu konundaki görüşlerinin çok net olmadığını söylüyor. Halbuki bu devletin en üst katına yüz yüze bir toplantı sırasında iletilmiştir. Meclis Başkanlığı’na da bu iletilmiştir” diye konuştu.