Medikalcilerin ‘Tahsilat’ İsyanı
Çukurova Medikalciler Derneği (ÇUMED) Yönetim Kurulu Başkanı Hilmi Akşamoğlu, özel ve kamu hastanelerine verdikleri tıbbi malzemelerin bedelini tahsil etmekte ciddi sıkıntılar yaşadıklarını ifade ederek, “Artık bıçak kemiğe dayandı” dedi.
İnsanların sağlığı için hizmet verdiklerini kaydeden Akşamoğlu, her ne kadar devlet nezdinde yapılan açıklamalarda sağlık alanında herhangi bir sıkıntı olmadığı belirtilse de medikal sektöründe ciddi sorun ve sıkıntılar yaşandığını vurguladı. Akşamoğlu, bugün yaşanan sorunun daha çok organizasyon eksikliğinden kaynaklandığını ifade ederek, "Yönetmeliğe göre, hastanelere verdiğimiz tıbbi malzemeler için kestiğimiz faturamızın 90 gün içinde ödenmesi lazım. Ancak, şu an 6 ay ile 8 ay arasında tahsilat süresi var. Şirketler ciddi sıkıntılar içinde. Durum böyle olunca medikalciler bankanın kucağına teslim edildi” ifadesini kullandı.
Medikalciler olarak, ayakta durabilmek için kredi kullanıp, faiz ödemek zorunda kaldıklarını dile getiren Akşamoğlu, açıklamasını da şöyle sürdürdü; “Bizim şirketlerimizin ciroları yüksek, çok sayıda eleman çalıştırıyoruz. Faturalarımızın tahsili 6 ayı geçiyor. Hiç birimizin tek kuruş vergi borcu yok ama, milyonlarca lira alacağımız var.” Akşamoğlu, hastanelerin zorunlu giderlerinin artmasıyla medikal firmalarının alacaklarının da ötelendiğini, ilk sıralarda yer bulmadığını savundu.
”FİRMALAR CİDDİ SIKINTILARLA KARŞI KARŞIYA”
Hilmi Akşamoğlu, "Hastanın gelip, taburcu oluna kadar geçen süreçte ilaç ve tıbbi malzeme hareketleri var. Bunları da biz karşılıyoruz. Ancak, milyonlarca liralık alacakların ödenmemesi, tahsil edilememesi nedeniyle medikal şirketleri ciddi sıkıntılar yaşıyor. Bıçak kemiğe dayandı. Bize göre, paranın yetmiyor gibi bir durum söz konusu olamaz. Devletin üst organları sıkıntı olmadığını bildirdiğine göre, bir organizasyon ve yönetim sıkıntısı var. 3-5 yıl önceye kadar medikalciler vergi sıralamasında yer alırken, şimdi ilk binlerde bile bulunmuyorlar. Faiz giderleri yüzde 100 gider gösterildiği için ödeyecekleri vergi, bankalara faiz gideri olarak gidiyor. Alacağımız zamanında ödense, bankalara muhtaç edilmesek, bankalara faiz gideri olarak ödediğimiz para, devletin kasasına vergi olarak gider. İşimizi yürütmek için alacağımıza karşılık bankaya temlik veriyoruz. Mecburiyet karşısında bunu yapmamıza rağmen, bazı hastaneler bunu bile yapmaktan kaçınıyor” diye konuştu.
“TEMLİK İÇİN TEYİT SÜRECİNDE DAHİ KEYFİ UYGULAMALAR VAR”
Temlik için teyit sürecinde dahi keyfi uygulamalara maruz kaldıklarını dile getiren Akşamoğlu, bütün kurumlarda aynı sorunların yaşandığını, bu duruma bağlı olarak da sektörün kendi kendini besleyemez hale geldiği uyarısında bulundu. Şu anda sektörde bulunan firmaların 1 TL dahi borcu olmadığını, insan sağlığına teşhis ve tedavi amaçlı ürünleri sunduklarını anlatan Akşamoğlu, “Bizler bir takımın parçasıyız. Ama biz yükleniciyiz. Yüklenici olarak bizim de yükümüzün hafifletilmesini ve alacaklarımızın ödenmesini istiyoruz. 10 milyon liralık cirosu olan bir kuruluşun bankacılar nezdinde güvenli görülmediği günler yaşıyoruz. Ticari hayatın en stratejik ve vazgeçilmez bir sektörü olan medikal camiasından, yatırım, istihdam ve üretim isteniyorsa alacakları zamanında ödenmeli” dedi.
Kaynak: İHA
Medikalciler olarak, ayakta durabilmek için kredi kullanıp, faiz ödemek zorunda kaldıklarını dile getiren Akşamoğlu, açıklamasını da şöyle sürdürdü; “Bizim şirketlerimizin ciroları yüksek, çok sayıda eleman çalıştırıyoruz. Faturalarımızın tahsili 6 ayı geçiyor. Hiç birimizin tek kuruş vergi borcu yok ama, milyonlarca lira alacağımız var.” Akşamoğlu, hastanelerin zorunlu giderlerinin artmasıyla medikal firmalarının alacaklarının da ötelendiğini, ilk sıralarda yer bulmadığını savundu.
”FİRMALAR CİDDİ SIKINTILARLA KARŞI KARŞIYA”
Hilmi Akşamoğlu, "Hastanın gelip, taburcu oluna kadar geçen süreçte ilaç ve tıbbi malzeme hareketleri var. Bunları da biz karşılıyoruz. Ancak, milyonlarca liralık alacakların ödenmemesi, tahsil edilememesi nedeniyle medikal şirketleri ciddi sıkıntılar yaşıyor. Bıçak kemiğe dayandı. Bize göre, paranın yetmiyor gibi bir durum söz konusu olamaz. Devletin üst organları sıkıntı olmadığını bildirdiğine göre, bir organizasyon ve yönetim sıkıntısı var. 3-5 yıl önceye kadar medikalciler vergi sıralamasında yer alırken, şimdi ilk binlerde bile bulunmuyorlar. Faiz giderleri yüzde 100 gider gösterildiği için ödeyecekleri vergi, bankalara faiz gideri olarak gidiyor. Alacağımız zamanında ödense, bankalara muhtaç edilmesek, bankalara faiz gideri olarak ödediğimiz para, devletin kasasına vergi olarak gider. İşimizi yürütmek için alacağımıza karşılık bankaya temlik veriyoruz. Mecburiyet karşısında bunu yapmamıza rağmen, bazı hastaneler bunu bile yapmaktan kaçınıyor” diye konuştu.
“TEMLİK İÇİN TEYİT SÜRECİNDE DAHİ KEYFİ UYGULAMALAR VAR”
Temlik için teyit sürecinde dahi keyfi uygulamalara maruz kaldıklarını dile getiren Akşamoğlu, bütün kurumlarda aynı sorunların yaşandığını, bu duruma bağlı olarak da sektörün kendi kendini besleyemez hale geldiği uyarısında bulundu. Şu anda sektörde bulunan firmaların 1 TL dahi borcu olmadığını, insan sağlığına teşhis ve tedavi amaçlı ürünleri sunduklarını anlatan Akşamoğlu, “Bizler bir takımın parçasıyız. Ama biz yükleniciyiz. Yüklenici olarak bizim de yükümüzün hafifletilmesini ve alacaklarımızın ödenmesini istiyoruz. 10 milyon liralık cirosu olan bir kuruluşun bankacılar nezdinde güvenli görülmediği günler yaşıyoruz. Ticari hayatın en stratejik ve vazgeçilmez bir sektörü olan medikal camiasından, yatırım, istihdam ve üretim isteniyorsa alacakları zamanında ödenmeli” dedi.