Eşitlik Projesinde Validen Protokol Tepkisi
Avrupa Birliği ve GAP tarafından finanse edilen 'Kadınların ve Kadın STK’larının Güçlendirilmesi Projesi'ne katılan Mardin Valisi Turhan Ayvaz, protokolde sadece erkeklerin oturmasına tepki gösterdi.
Mardin Hilton Garden Inn Otel 'de düzenlenen 'Türkiye 'nin Az Gelişmiş Bölgelerindeki Kadınların ve Kadın STK 'larının Güçlendirilmesi Projesi' için tanıtım toplantısı yapıldı. Toplantıya Mardin Valisi Turhan Ayvaz, Belediye Belediye Başkanı Mehmet Beşir Ayanoğlu, GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanı Sadrettin Karahocagil, Mardin Müftü Vekili Masum Taşcı, Milli Eğitim Müdürü Ziya Eser, Sağlık Müdürü Mehmet Derviş, Mardin 'deki STK 'ların kadın başkan ve temsilcileri ile çok sayıda kadın katıldı.
Toplantının açılış konuşmasını yapan Vali Turhan Ayvaz, protokolde kadın davetlinin olmamasına tepki göstererek, “Şimdi kadın toplantılarına genelde bayanlar şundan şikayet ederler. Bayan toplantılarını yapıyoruz ama hep erkekler konuşuyorlar. Onun için buraya prosedür gereği çıktığımızdan, burada önemli birkaç vurguda bulunmak istiyorum. Sonradan siz bayanları dinleceğiz. Uzun uzun dinleyeceğiz. Ama maalesef ön protokol sırası hep erkeklerden, iki bayan katılmış o da eşlerimiz. Bir tane de sunucu. Gönül istiyor ki bu ön sırada mevki sahibi bayanların olması. Bu nelere bağlı, şimdi onları anlatacağız. Öncelikle işin yasal yönüyle bakmamız lazım. Kadınlarla ilgili dünya çapında yasa, 1985 yılında Birleşmiş Milletlerce, kadına karşı her türlü ayrımcılığın ortadan kaldırılması sözleşmesi yapıldı. Bu sözleşmeye Türkiye de imza attı. Kaç yıl oldu, 35-36 yıl. 36 yıl boyunca kadınlarla ilgili neler yapıldı? Bir tür eşitlilikler getirildi. Hepimiz bunları biliyoruz, ama AB ülkelerine göre kadınlara getirilen haklar konusunda, özellikle mesela oylar konusunda onlardan daha ilerdeyiz. Bir sıkıntımız var, şiddet meselesi.” dedi.
Vali Ayvaz konuşmasında kadınlara haklarının verilmesi konusunda, “Avrupa 'dan daha erken haklarını vermemize rağmen şiddet konusunda Avrupa bizden daha iyi. Şiddet orda daha az. Sebebi oradaki kanunların orda daha az olması. Şiddet uygulayana karşı daha çok cezalar verilmesi. Bizde ceza az.” diye konuştu.
Kadına şiddet konusunda verilen cezalar için geçen hafta Adalet Bakanını bizzat aradığını aktaran Vali Ayvaz, “Adalet Bakanını aradığımda kendisine yeni çıkacak pakette lütfen dedim 'kadına karşı şiddette bir tokat dahi olsa bile sayın bakanım 5 yıl, 10 yıl ceza verilsin. Ya bu ne, hangi devirde yaşıyoruz. Böyle şiddet olur mu? Ayrıca dedim, kadına şiddet söz konusu değil. Hani siz birkaç tokatla kurtuluyorsunuz, ama gazeteleri okuyorsunuz erkeğin erkeğe şiddeti var. Niye yan baktın lan deyip herifi öldürüyor. Böyle şiddet de var bizim bölgemizde, ülkemizde. Hani hala cahiliye döneminin adetlerini bırakmış değiliz. Neden cahiliye dönemi? İş gayet basit, şimdi aile ortamında büyüyen çocukları düşünün.” şeklinde konuştu.
Babaları anneye karşı şiddet uyguladığı zaman çocukların otomatikman psikopat olarak yetiştiğine dikkat çeken Vali Ayvaz, konuşmasını şu şekilde sürdürdü: “Yani öyle yetişen annesine karşı devamlı darp, şiddet gören bir çocuğun psikolojisi normal, düzgün olabilir mi, bu mümkün değil. Yani o çocuk yalım yamalak büyüyor. Ne kadar eğitimden vesaireden de geçse, doktorlarımız diyor ki insan karakteri 3 yaşından 4 yaşından başlar yerleşmeye artık, 7 -8 yaşına kadar karakter yerleşmiştir. O çocuk ömür boyu ya pısırıktır veyahut çok başarılı çocuk olur aile içi yaşantıda, okul içerisindeki yaşantıda yani hayatını ömür boyu etkiler. Her ailede böyle şiddet olursa al başımıza psikopat bir toplum. Yani onun için bir baba anneye karşı bir şiddet vesaire uyguladığı zaman çocuklarınız on kat şiddet uygulamış olur. Kadının tüzüğündeki tokadın acısı beş dakika sonra geçebilir ama o çocuklar üzerindeki psikolojik acı ömür boyu kalkmaz. Kendi ailesine en büyük kötülüğü yapmış sayılır.”
GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanı Sadrettin Karahocagil ise proje kapsamında hazırlanmış olan Yerel Eşitlik Eylem Planlarının ilkinin tanıtımı amacıyla toplandıklarını söyledi. Yerel Eşitlik Eylem Planı, kadın-erkek eşitliğinin sağlanması genel hedefine katkıda bulunmak amacıyla, ilde faaliyet gösteren kadın sivil toplum kuruluşları, karma sivil toplum kuruluşları ve kamu kurumlarının ortaklaşa belirlediği “Kadına yönelik şiddet ile mücadele” ve “Kadın istihdamının geliştirilmesi” başlıklarından oluştuğunu ifade eden Karahocagil, proje hakkında şu bilgileri verdi: “Her iki sorunla mücadele için toplam 36 faaliyet tanımlanıyor ve bu faaliyetlerin Mart 2013 'te, yani 1 yıl içinde tamamlanması planlanıyor. Hedef kitlesi kamu kurumları, belediyeler ve sivil toplum örgütleri olan Mardin Yerel Eşitlik Eylem Planı, kadınlar kadar erkeklerin de eğitimine odaklanıyor. Proje kapsamında, kadına yönelik şiddet konusunda erkeklerin bilinçlendirilmesi ve farkındalık oluşturulması amacıyla muhtarlara, ortaokul ve lise çağındaki erkeklere de eğitim verilmesi planlanıyor. Plan ile ilde kadın-erkek eşitliğinin sağlanması ve kadınların kamu hizmetlerine erişimlerinin artırılmasına yönelik yeni çalışmaların başlatılmasının yanı sıra mevcut çalışmaların da etkinliklerinin artırılarak sürdürülmesi amaçlanmaktadır. Plan, yerel kamu kurumları ve kadın sivil toplum kuruluşlarının işbirliği kurma ve birlikte çalışma kapasitelerinin artırılmasını da hedeflemektedir.”
Toplantı daha sonra kadın haklarının masaya yatırıldığı panelle devam etti.
Toplantının açılış konuşmasını yapan Vali Turhan Ayvaz, protokolde kadın davetlinin olmamasına tepki göstererek, “Şimdi kadın toplantılarına genelde bayanlar şundan şikayet ederler. Bayan toplantılarını yapıyoruz ama hep erkekler konuşuyorlar. Onun için buraya prosedür gereği çıktığımızdan, burada önemli birkaç vurguda bulunmak istiyorum. Sonradan siz bayanları dinleceğiz. Uzun uzun dinleyeceğiz. Ama maalesef ön protokol sırası hep erkeklerden, iki bayan katılmış o da eşlerimiz. Bir tane de sunucu. Gönül istiyor ki bu ön sırada mevki sahibi bayanların olması. Bu nelere bağlı, şimdi onları anlatacağız. Öncelikle işin yasal yönüyle bakmamız lazım. Kadınlarla ilgili dünya çapında yasa, 1985 yılında Birleşmiş Milletlerce, kadına karşı her türlü ayrımcılığın ortadan kaldırılması sözleşmesi yapıldı. Bu sözleşmeye Türkiye de imza attı. Kaç yıl oldu, 35-36 yıl. 36 yıl boyunca kadınlarla ilgili neler yapıldı? Bir tür eşitlilikler getirildi. Hepimiz bunları biliyoruz, ama AB ülkelerine göre kadınlara getirilen haklar konusunda, özellikle mesela oylar konusunda onlardan daha ilerdeyiz. Bir sıkıntımız var, şiddet meselesi.” dedi.
Vali Ayvaz konuşmasında kadınlara haklarının verilmesi konusunda, “Avrupa 'dan daha erken haklarını vermemize rağmen şiddet konusunda Avrupa bizden daha iyi. Şiddet orda daha az. Sebebi oradaki kanunların orda daha az olması. Şiddet uygulayana karşı daha çok cezalar verilmesi. Bizde ceza az.” diye konuştu.
Kadına şiddet konusunda verilen cezalar için geçen hafta Adalet Bakanını bizzat aradığını aktaran Vali Ayvaz, “Adalet Bakanını aradığımda kendisine yeni çıkacak pakette lütfen dedim 'kadına karşı şiddette bir tokat dahi olsa bile sayın bakanım 5 yıl, 10 yıl ceza verilsin. Ya bu ne, hangi devirde yaşıyoruz. Böyle şiddet olur mu? Ayrıca dedim, kadına şiddet söz konusu değil. Hani siz birkaç tokatla kurtuluyorsunuz, ama gazeteleri okuyorsunuz erkeğin erkeğe şiddeti var. Niye yan baktın lan deyip herifi öldürüyor. Böyle şiddet de var bizim bölgemizde, ülkemizde. Hani hala cahiliye döneminin adetlerini bırakmış değiliz. Neden cahiliye dönemi? İş gayet basit, şimdi aile ortamında büyüyen çocukları düşünün.” şeklinde konuştu.
Babaları anneye karşı şiddet uyguladığı zaman çocukların otomatikman psikopat olarak yetiştiğine dikkat çeken Vali Ayvaz, konuşmasını şu şekilde sürdürdü: “Yani öyle yetişen annesine karşı devamlı darp, şiddet gören bir çocuğun psikolojisi normal, düzgün olabilir mi, bu mümkün değil. Yani o çocuk yalım yamalak büyüyor. Ne kadar eğitimden vesaireden de geçse, doktorlarımız diyor ki insan karakteri 3 yaşından 4 yaşından başlar yerleşmeye artık, 7 -8 yaşına kadar karakter yerleşmiştir. O çocuk ömür boyu ya pısırıktır veyahut çok başarılı çocuk olur aile içi yaşantıda, okul içerisindeki yaşantıda yani hayatını ömür boyu etkiler. Her ailede böyle şiddet olursa al başımıza psikopat bir toplum. Yani onun için bir baba anneye karşı bir şiddet vesaire uyguladığı zaman çocuklarınız on kat şiddet uygulamış olur. Kadının tüzüğündeki tokadın acısı beş dakika sonra geçebilir ama o çocuklar üzerindeki psikolojik acı ömür boyu kalkmaz. Kendi ailesine en büyük kötülüğü yapmış sayılır.”
GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanı Sadrettin Karahocagil ise proje kapsamında hazırlanmış olan Yerel Eşitlik Eylem Planlarının ilkinin tanıtımı amacıyla toplandıklarını söyledi. Yerel Eşitlik Eylem Planı, kadın-erkek eşitliğinin sağlanması genel hedefine katkıda bulunmak amacıyla, ilde faaliyet gösteren kadın sivil toplum kuruluşları, karma sivil toplum kuruluşları ve kamu kurumlarının ortaklaşa belirlediği “Kadına yönelik şiddet ile mücadele” ve “Kadın istihdamının geliştirilmesi” başlıklarından oluştuğunu ifade eden Karahocagil, proje hakkında şu bilgileri verdi: “Her iki sorunla mücadele için toplam 36 faaliyet tanımlanıyor ve bu faaliyetlerin Mart 2013 'te, yani 1 yıl içinde tamamlanması planlanıyor. Hedef kitlesi kamu kurumları, belediyeler ve sivil toplum örgütleri olan Mardin Yerel Eşitlik Eylem Planı, kadınlar kadar erkeklerin de eğitimine odaklanıyor. Proje kapsamında, kadına yönelik şiddet konusunda erkeklerin bilinçlendirilmesi ve farkındalık oluşturulması amacıyla muhtarlara, ortaokul ve lise çağındaki erkeklere de eğitim verilmesi planlanıyor. Plan ile ilde kadın-erkek eşitliğinin sağlanması ve kadınların kamu hizmetlerine erişimlerinin artırılmasına yönelik yeni çalışmaların başlatılmasının yanı sıra mevcut çalışmaların da etkinliklerinin artırılarak sürdürülmesi amaçlanmaktadır. Plan, yerel kamu kurumları ve kadın sivil toplum kuruluşlarının işbirliği kurma ve birlikte çalışma kapasitelerinin artırılmasını da hedeflemektedir.”
Toplantı daha sonra kadın haklarının masaya yatırıldığı panelle devam etti.