Chp’li Umut Oran Mersin’de
CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran, Başbakan Recep Tayip Erdoğan’ın yurt dışında kime ‘kardeşim’ dediyse onun sonunun kötü olduğunu belirterek, “Bizde de bir ‘Kardeşim Abdullah’ var, inşallah onun sonu bakalım nasıl olacak? Şimdi o kardeş kavgası AKP’de başladı” dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran, “Güncel Ekonomik ve Siyasal Gelişmeler” konulu bir konferans vermek üzere İçel’e geldi. Konferans öncesinde CHP’li merkez ilçe Mezitli ve Yenişehir Belediyelerini ziyaret eden Oran, akşam saatlerinde de CHP İçel İl Başkanlığı’nca düzenlenen konferansa katıldı.
İçel Büyükşehir Belediyesi Kongre ve Sergi Sarayı’nda gerçekleştirilen konferansa CHP İl Başkanı Faruk Mehmet Akar, CHP’li Büyükşehir Belediye Başkanı Macit Özcan ile partililer ve sivil toplum örgütlerinin üyeleri katıldı.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Oran, konferansta İçel’in ve CHP’li belediyelerin yaşadığı sorunlara değinmesinin ardından AK Parti hükümetine yüklendi. Türkiye’de 10 yıldır saklanan gerçekler olduğunu, her şeyin çok iyi gibi gösterildiğini kaydeden Oran, “Yani bir masal, bir yalan anlatıldı ama o masala vatandaş inandı. 3 dönemdir iktidar olan ve oyu giderek artan bir parti var ama bugün itibariyle özellikle 2011 genel seçimlerinden sonra başta Başbakan olmak üzere hükümet yetkililerinin söylemleri, eylemleri artık belli bir kontrolden çıkmışlık içeriyor. Artık bir güç ama kontrolsüz güç, ne zaman, nereye, ne şekilde vuracağı belli değil. 2011 seçimlerinde vatandaş AKP’yi bu kadar kötü algılamıyordu ama AKP, 2011 seçimlerine göre şu anda 8,3 puan oyu kaybetmiş durumda. Çünkü o kontrolsüz, fütursuz güçten artık bıçak kemiğe dayanmış durumda. Artık yalanlara, masallara vatandaşın karnı tok” diye konuştu.
‘Bunlar demokrat, ilerici’ diyen Avrupa Birliği’nin de şu anda AK Parti’nin yüzüne vurulmuş bir tokat gibi İlerleme Raporları yayınladığını ve tüm konularda çok sert uyarılarda, eleştirilerde bulunduğunu ifade eden Oran, “Aynı şeyi Sosyalist Enternasyonal da yapıyor. Ayrıca Avrupa’daki birçok siyasi parti grubu, Başbakan ve hükümete özellikle temel hak ve özgürlükler, yargının bağımsızlığı, kuvvetler ayrılığı paranoyası noktalarında son derece ağır eleştirilerde bulunuyorlar” şeklinde konuştu.
“BAŞBAKAN DİKTATÖRLÜĞE DOĞRU GİDİYOR”
Musa Kart’ın bugünkü Cumhuriyet Gazetesi’nde yer alan ve Başbakan Erdoğan’ı Hitler’e benzeten karikatürüne değinen Oran, şunları söyledi: “Başbakan’ın da zaten gittiği yol o. Yakında imajını da değiştirirse şaşırmayalım. O dönemde Hitler’in Propagandadan Sorumlu Bakan olarak atadığı Joseph Goebbels diyor ki, ‘medya iktidarın klavyesidir, propaganda da tuşlarıdır’. Bu başbakan da böyle yapmadı mı? Önce medyayı ele geçirdi. Medyayı kullanarak ve tuşlara basar gibi de algıyı yönetiyor. İleri demokrasi, büyüyen ekonomi, komşularla sıfır sorun denildi, demokratik açılımlardan bahsedildi ama bunların hepsinin masal olduğu ortaya çıktı. Bundan önce algı farklıydı, gerçekler farklıydı ama şu anda artık algıyla gerçekler birbiriyle örtüşüyor.” Şu anda dünyada en fazla tutuklu gazetecinin bulunduğu ülkenin Türkiye olduğunu, hala 8 milletvekilinin ve bine yakın yurtsever subayının tutuklu olduklarını vurgulayan Oran, “Eğer Başbakan birisine ‘kardeşim’ derse bilin ki, o kardeşimin sonu kötü. Yurt dışında kime ‘kardeşim’ dediyse sonu kötü oldu. Bizde de bir ‘Kardeşim Abdullah’ var, inşallah onun sonu bakalım nasıl olacak? Şimdi o kardeş kavgası AKP’de başladı.
Başbakan kuvvetler ayrılığından bahsetti, yargıdan çıt yok. Kuvvetler ayrılığı olmayan tek rejim var o da diktatörlük. Narenciye Tanıtım Grubu, Muhteşem Yüzyıl ekibi ile güzel bir tanıtım filmi çektirmiş. Filmi tam oynatacaklar, Başbakanın Kütahya’daki konuşması ortaya çıktı. Şimdi korkudan oynatamıyorlar. Başbakan öyle bir hale geldi ki, nereye cami yapılacak Başbakan karar veriyor, hangi heykel yıkılacak Başbakan karar veriyor, bir tabloya biraz müstehcen derse tablo kaldırılıyor. Böyle bir şey olabilir mi? Durum bu. Kuvvetler ayrılığı diyor, zaten kuvvetleri artık elinde toplamış, artık öyle bir hale gelmiş ki, diktatörlüğe doğru gidiyor. Başkanlık sistemi ile de buna bir kılıf aramaya çalışıyor. Başbakana destek veren Avrupalılar bile başkanlık sistemine çok karşı çıkıyorlar” ifadelerini kullandı.
“BUNUN SONUCU TASDİKNAMEDİR”
Kaliteli demokrasi yoksa güçlü ekonominin de olamayacağını savunan Oran, 1989 yılında dünyanın 14. büyük ekonomisi olan Türkiye’nin 2011’de 17., 2012’de ise 18. sıraya gerilediğini ve ekonominin büyümediğini dile getirdi. Türkiye’nin, dünyada en fazla cari açığı olan 2. ülke olduğuna işaret eden Oran, büyümede de daralma olduğunu ve her 5 gençten birinin işsiz olduğunu söyledi.
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in, “Türkiye’de emekli maaşları çok yüksek” diyerek bir gafa imza attığını, bunun yenir yutulur bir gaf olmadığını belirten Oran, “İnsaf yani. Bu konuda sorumlu bakan, gözünü memurun, işçinin, emeklinin maaşına dikmiş” dedi.
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun ortaya koyduğu ‘komşularla sıfır sorun’ projesinde ise Türkiye’nin çevresinin şu anda ateş çemberi olduğunu kaydeden Oran, sözlerine şöyle devam etti: “Şu bölgede hem İran ile hem Irak ile hem İsrail ile aynı anda düşman olabilmeyi başarabilmiş tek ülke Türkiye. Bunun tek kaybedeni Türkiye’dir. Sıfır sorun dediler ama sırf sorun oldular komşularla. Terörle mücadelede 2002 yılında sıfır terörle hükümeti devralan AKP iktidarı, 10 yılda bin 163 şehit verdi. Türkiye’nin, insanları şehit cenazelerinde buluşturan değil, iradeyle terörle mücadele eden, terörle asla pazarlık etmeyen bir hükümete ihtiyacı var. Demokraside karne sıfır, ekonomide karne sıfır, dış politikada karne sıfır, terörle mücadelede karne sıfır. Bunun sonucu tasdiknamedir. AKP’nin artık pili bitti. Kendi içlerinde de çatışma var. Çok yakında düşecekler. ‘Cin şişeden çıktı’ derler ya, AKP’nin de son kullanma tarihi geçti.”
Kaynak: İHA
İçel Büyükşehir Belediyesi Kongre ve Sergi Sarayı’nda gerçekleştirilen konferansa CHP İl Başkanı Faruk Mehmet Akar, CHP’li Büyükşehir Belediye Başkanı Macit Özcan ile partililer ve sivil toplum örgütlerinin üyeleri katıldı.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Oran, konferansta İçel’in ve CHP’li belediyelerin yaşadığı sorunlara değinmesinin ardından AK Parti hükümetine yüklendi. Türkiye’de 10 yıldır saklanan gerçekler olduğunu, her şeyin çok iyi gibi gösterildiğini kaydeden Oran, “Yani bir masal, bir yalan anlatıldı ama o masala vatandaş inandı. 3 dönemdir iktidar olan ve oyu giderek artan bir parti var ama bugün itibariyle özellikle 2011 genel seçimlerinden sonra başta Başbakan olmak üzere hükümet yetkililerinin söylemleri, eylemleri artık belli bir kontrolden çıkmışlık içeriyor. Artık bir güç ama kontrolsüz güç, ne zaman, nereye, ne şekilde vuracağı belli değil. 2011 seçimlerinde vatandaş AKP’yi bu kadar kötü algılamıyordu ama AKP, 2011 seçimlerine göre şu anda 8,3 puan oyu kaybetmiş durumda. Çünkü o kontrolsüz, fütursuz güçten artık bıçak kemiğe dayanmış durumda. Artık yalanlara, masallara vatandaşın karnı tok” diye konuştu.
‘Bunlar demokrat, ilerici’ diyen Avrupa Birliği’nin de şu anda AK Parti’nin yüzüne vurulmuş bir tokat gibi İlerleme Raporları yayınladığını ve tüm konularda çok sert uyarılarda, eleştirilerde bulunduğunu ifade eden Oran, “Aynı şeyi Sosyalist Enternasyonal da yapıyor. Ayrıca Avrupa’daki birçok siyasi parti grubu, Başbakan ve hükümete özellikle temel hak ve özgürlükler, yargının bağımsızlığı, kuvvetler ayrılığı paranoyası noktalarında son derece ağır eleştirilerde bulunuyorlar” şeklinde konuştu.
“BAŞBAKAN DİKTATÖRLÜĞE DOĞRU GİDİYOR”
Musa Kart’ın bugünkü Cumhuriyet Gazetesi’nde yer alan ve Başbakan Erdoğan’ı Hitler’e benzeten karikatürüne değinen Oran, şunları söyledi: “Başbakan’ın da zaten gittiği yol o. Yakında imajını da değiştirirse şaşırmayalım. O dönemde Hitler’in Propagandadan Sorumlu Bakan olarak atadığı Joseph Goebbels diyor ki, ‘medya iktidarın klavyesidir, propaganda da tuşlarıdır’. Bu başbakan da böyle yapmadı mı? Önce medyayı ele geçirdi. Medyayı kullanarak ve tuşlara basar gibi de algıyı yönetiyor. İleri demokrasi, büyüyen ekonomi, komşularla sıfır sorun denildi, demokratik açılımlardan bahsedildi ama bunların hepsinin masal olduğu ortaya çıktı. Bundan önce algı farklıydı, gerçekler farklıydı ama şu anda artık algıyla gerçekler birbiriyle örtüşüyor.” Şu anda dünyada en fazla tutuklu gazetecinin bulunduğu ülkenin Türkiye olduğunu, hala 8 milletvekilinin ve bine yakın yurtsever subayının tutuklu olduklarını vurgulayan Oran, “Eğer Başbakan birisine ‘kardeşim’ derse bilin ki, o kardeşimin sonu kötü. Yurt dışında kime ‘kardeşim’ dediyse sonu kötü oldu. Bizde de bir ‘Kardeşim Abdullah’ var, inşallah onun sonu bakalım nasıl olacak? Şimdi o kardeş kavgası AKP’de başladı.
Başbakan kuvvetler ayrılığından bahsetti, yargıdan çıt yok. Kuvvetler ayrılığı olmayan tek rejim var o da diktatörlük. Narenciye Tanıtım Grubu, Muhteşem Yüzyıl ekibi ile güzel bir tanıtım filmi çektirmiş. Filmi tam oynatacaklar, Başbakanın Kütahya’daki konuşması ortaya çıktı. Şimdi korkudan oynatamıyorlar. Başbakan öyle bir hale geldi ki, nereye cami yapılacak Başbakan karar veriyor, hangi heykel yıkılacak Başbakan karar veriyor, bir tabloya biraz müstehcen derse tablo kaldırılıyor. Böyle bir şey olabilir mi? Durum bu. Kuvvetler ayrılığı diyor, zaten kuvvetleri artık elinde toplamış, artık öyle bir hale gelmiş ki, diktatörlüğe doğru gidiyor. Başkanlık sistemi ile de buna bir kılıf aramaya çalışıyor. Başbakana destek veren Avrupalılar bile başkanlık sistemine çok karşı çıkıyorlar” ifadelerini kullandı.
“BUNUN SONUCU TASDİKNAMEDİR”
Kaliteli demokrasi yoksa güçlü ekonominin de olamayacağını savunan Oran, 1989 yılında dünyanın 14. büyük ekonomisi olan Türkiye’nin 2011’de 17., 2012’de ise 18. sıraya gerilediğini ve ekonominin büyümediğini dile getirdi. Türkiye’nin, dünyada en fazla cari açığı olan 2. ülke olduğuna işaret eden Oran, büyümede de daralma olduğunu ve her 5 gençten birinin işsiz olduğunu söyledi.
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in, “Türkiye’de emekli maaşları çok yüksek” diyerek bir gafa imza attığını, bunun yenir yutulur bir gaf olmadığını belirten Oran, “İnsaf yani. Bu konuda sorumlu bakan, gözünü memurun, işçinin, emeklinin maaşına dikmiş” dedi.
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun ortaya koyduğu ‘komşularla sıfır sorun’ projesinde ise Türkiye’nin çevresinin şu anda ateş çemberi olduğunu kaydeden Oran, sözlerine şöyle devam etti: “Şu bölgede hem İran ile hem Irak ile hem İsrail ile aynı anda düşman olabilmeyi başarabilmiş tek ülke Türkiye. Bunun tek kaybedeni Türkiye’dir. Sıfır sorun dediler ama sırf sorun oldular komşularla. Terörle mücadelede 2002 yılında sıfır terörle hükümeti devralan AKP iktidarı, 10 yılda bin 163 şehit verdi. Türkiye’nin, insanları şehit cenazelerinde buluşturan değil, iradeyle terörle mücadele eden, terörle asla pazarlık etmeyen bir hükümete ihtiyacı var. Demokraside karne sıfır, ekonomide karne sıfır, dış politikada karne sıfır, terörle mücadelede karne sıfır. Bunun sonucu tasdiknamedir. AKP’nin artık pili bitti. Kendi içlerinde de çatışma var. Çok yakında düşecekler. ‘Cin şişeden çıktı’ derler ya, AKP’nin de son kullanma tarihi geçti.”