Haydar Aliyev Başkent'te Anıldı
Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, "Aliyev'in Türkçe'yi diriltmesiyle Azerbaycan'la ortak kültür ve sanat dünyasına dönüldü" dedi.
Merhum Azerbaycan Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev'in, ölümünün 9. yıldönümü dolayısıyla Ankara Bilkent Oteli'nde düzenlenen "Haydar Aliyev Dünyasında Kültür ve Sanat Konferansı"nın açılışına Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Azerbaycan Başbakan Yardımcısı Elçin Efendiyev, Azerbaycan Kültür ve Turizm Bakanı Ebülfes Karayev, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Mustafa İsen, Azerbaycan'ın Ankara Büyükelçisi Faig Bağırov ve çok sayıda davetli katıldı.
Etkinliğin açılışında konuşan Başbakan Yardımcısı Atalay, "Rahmetli Haydar Aliyev'in 9. ölüm yıldönümünde anılmasına vesile olacak etkinliği önemli görüyorum" dedi
Etkinliğin düzenlenmesinde emeği geçenlere teşekkür eden Atalay, "Haydar Aliyev Türk dünyasının ve özellikle Türkiye-Azerbaycan dostluk ve işbirliğinin bir sembolüydü ve vefatından bu kadar yıl sonra bile halen sembol olmaya devam ediyor. Bu anlamda derin izler bırakmıştır" diye konuştu.
Atalay, Türkiye'de Haydar Aliyev'in daha çok siyasi başarılarının bilindiğini ifade ederek, "Aliyev, hem Sovyetler Birliği zamanında siyasi yeteneğiyle en üst noktalara yükselmeyi başarmış bir devlet adamı, hem de Sovyetler Birliği'nin dağılması sürecinde Ermenistan'la savaş, Kafkaslar'da geçiş sürecinin getirdiği kargaşa ve istikrarsızlık sırasında Azerbaycan'ın bağımsız bir modern bir devlet haline geçişinde kritik ve belirleyici bir rol oynamıştır" ifadelerini kullandı. "ALİYEV'İN TÜRKÇE'Yİ DİRİLTMESİYLE ORTAK KÜLTÜRE VE SANAT DÜNYASINA DÖNÜLDÜ" Aliyev'in bağımsızlık sonrası, Türkiye-Azerbaycan birlikteliğinin gelişmesinde izlediği politikanın en başta geldiğini belirten Atalay, Aliyev'in dil politikası ve Türkçe'yi tekrar diriltmesiyle ortak kültür ve sanat dünyasına dönüldüğünü vurguladı. Haydar Aliyev'in kültür ve dil politikalarından bazılarını paylaşan Atalay, şunları kaydetti: "Aliyev hayatı boyunca Azerbaycan halkının köklü kültürünü, eğitim ve sanat dünyasındaki başarılarını geliştirme yönünde adımlar atmış, kültüre, sanata, edebiyat ve ilme hep destek vermiş bir liderdir. Ünlü Azerbaycan şairi Nizami Gencev'in birçok ülkede tanınması, büstünün dikilmesi, Fuzuli'nin 500. doğum yıldönümün Azerbaycan'da kutlanması, Molla Penah Vakıf'ın şimdi işgal altında olan Şuşa'da büstünün açılması, Hüseyin Cavit'in cenazesinin Sibirya'dan anavatanı Nahcıvan'a getirilmesi ve orada defnedilmesi Haydar Aliyev'in Azerbaycan kültürüne verdiği önemin birkaç göstergesidir. Aliyev'in özel kararnamesiyle Dede Korkut'un bin 300. doğum yıldönümünün kutlanması da onun Türk tarih ve kültürüne verdiği değerin bir başka göstergesidir." Aliyev'in deyimiyle "tek millet iki devlet" olan Türkiye ile Azerbaycan'ın ortak dile, ortak tarihi, kültürel ve dini değerlere sahip iki kardeş ülke olduğunu belirten Atalay, "Her ne kadar Sovyet döneminde bu iki kardeş ülke arasında kısmi kesintiye uğramış olsa da yine Aliyev'in söylemiyle 'ortak kültürel miras' sayesinde bu durum hızla aşılmış ve hep var ola gelen gönül birliği güçlenerek sürmüştür ve sürecektir. 'Tek millet iki devlet' sözü Aliyev'indir ve bugün halen en çok tekrarladığımız sözlerden birisidir. Adeta bugünün ilişkilerinde bile rehberlik etmektedir. Bunu çok önemli ve değerli görmek gerekiyor" ifadelerini kullandı. "HAYDAR ALİYEV'İN DÜNYASINDA KÜLTÜR VE SANATIN YERİ BÜYÜKTÜ" Günümüzde dünyada ülkeler arasındaki gerçek rekabette bilim ve kültür üzerinden yürütüldüğünü anlatan Atalay, şöyle devam etti: "Aliyev bunun bilincindeydi. Bir yandan Türkiye ile petrol, doğalgaz hatları, demiryolu gibi projelerle, ekonomik ve ticari bağları kurarken diğer yandan Türkiye ile Azerbaycan arasında bilim, kültür ve sanat alanında köprülerin geliştirilmesine öncülük etmiştir. Haydar Aliyev'in dünyasında kültür ve sanatın yeri büyüktü. O milletin zenginliğinin bunlarla olacağını biliyordu. Biz de o yolda yürümeliyiz. O zenginliği görmeliyiz. Millet olma bilinci böyle gelişir. AK Parti olarak 10 yıllık hükümetimiz döneminde Türkiye olarak Haydar Aliyev'in büyük ve derin ifadesinin, 'tek millet, iki devlet' sözünün hakkını vermeye çalışıyoruz. Azerbaycan'la kardeşliğimizi her açıdan güçlendirme çabası içindeyiz. Kültür ve sanat adamlarımızın irtibatlarını teşvik ediyoruz. Ortak kültür, sanat ortamlarının genişlemesi için çabalar sarf ediyoruz. Şu anda ortak film yapım projesi var, bunu önemsiyoruz." "AZERBAYCAN'DAKİ GELİŞMELERİN TEMELİNDE HAYDAR ALİYEV'İN YOL GÖSTERİCİLİĞİNİN OLDUĞUNA İNANIYORUM" Kültür ve Turizm Bakan Ertuğrul Günay ise, Azerbaycan'a ilk defa 1992 yılında gittiğini belirtti.
Günay, o zamanlarda Haydar Aliyev'in Nahcivan Başkanı olduğunu hatırlatarak, "Azerbaycan'da henüz değildi ama Azerbaycan'da münevverden veya halktan her kiminle konuşmuşsak Azerbaycan'ın müstakilliğinin temellenmesi ve medeni inkişafının yükselmesi için Haydar Aliyev'in Azerbaycan'a gelmesi ve Azerbaycan'ın önderliğini devralması gerektiği herkes tarafından paylaşılıyordu. Ayrılırken içimizden 'bir an önce Haydar Aliyev Azerbaycan'a gelmelidir ve Azerbaycan'ın başına geçmelidir' diye dua ettik. Çok kısa bir süre sonra geldi ve 10 yıl Azerbaycan'ın bu kez müstakillik ve bağımsızlık döneminde rehberliğini yeniden yüklendi. Bu dönemde Azerbaycan'ın yalnızca siyasi alanda değil ekonomik ve kültürel alanda çok büyük gelişmelerine yeniden imza attı" ifadelerini kullandı.
Kültür ve Turizm Bakanlığı'nı 2007 yılının hemen sonunda ilk kez üstlendiğini ve ilk ziyaretini Azerbaycan'a yaptığını hatırlatan Bakan Günay, "O dönemden sonra Azerbaycan'daki gelişmeyi, Bakü şehrindeki gelişmeyi, imarı, yeni kültür merkezleri açılmasını ve medeniyet alanındaki büyük gelişmeyi gözlerimle gördüm" dedi.
Günay, bugün çok somut bir şekilde Bakü'deki ekonomik ve medeni gelişmeyi ele tutulur şekilde görmenin çok müşahhas bir gelişme olduğunu belirtti.
Günay, Azerbaycan'daki bütün bu gelişmelerin temelinde Haydar Aliyev'in yol göstericiliğinin olduğuna inandığını kaydederek, sözlerini tamamladı.
Azerbaycan'nın Ankara Büyükelçisi Faig Bağırov da, "Ulu önderimiz, bağımsız Azerbaycan'ın cumhurbaşkanı seçilmesinden sonra kültür ve sanata destek ve katkıları artarak devam etmiştir" dedi
Aliyev'in özellikle Azerbaycan'ın kültür ve sanat mirasının dünyada tanınmasına ağırlık verdiğini belirten Bağırov, "Haydar Aliyev'in en büyük özelliklerinden biri de aydın ve yaratıcı insanlara özel önem ve değer vermesiydi. Devlet desteğiyle onların geniş kitlelere tanıtılması ve eserlerinin yayılması bugün de devam eden güzel bir geleneğe dönüşmüştür" dedi
Kaynak: İHA
Etkinliğin açılışında konuşan Başbakan Yardımcısı Atalay, "Rahmetli Haydar Aliyev'in 9. ölüm yıldönümünde anılmasına vesile olacak etkinliği önemli görüyorum" dedi
Etkinliğin düzenlenmesinde emeği geçenlere teşekkür eden Atalay, "Haydar Aliyev Türk dünyasının ve özellikle Türkiye-Azerbaycan dostluk ve işbirliğinin bir sembolüydü ve vefatından bu kadar yıl sonra bile halen sembol olmaya devam ediyor. Bu anlamda derin izler bırakmıştır" diye konuştu.
Atalay, Türkiye'de Haydar Aliyev'in daha çok siyasi başarılarının bilindiğini ifade ederek, "Aliyev, hem Sovyetler Birliği zamanında siyasi yeteneğiyle en üst noktalara yükselmeyi başarmış bir devlet adamı, hem de Sovyetler Birliği'nin dağılması sürecinde Ermenistan'la savaş, Kafkaslar'da geçiş sürecinin getirdiği kargaşa ve istikrarsızlık sırasında Azerbaycan'ın bağımsız bir modern bir devlet haline geçişinde kritik ve belirleyici bir rol oynamıştır" ifadelerini kullandı. "ALİYEV'İN TÜRKÇE'Yİ DİRİLTMESİYLE ORTAK KÜLTÜRE VE SANAT DÜNYASINA DÖNÜLDÜ" Aliyev'in bağımsızlık sonrası, Türkiye-Azerbaycan birlikteliğinin gelişmesinde izlediği politikanın en başta geldiğini belirten Atalay, Aliyev'in dil politikası ve Türkçe'yi tekrar diriltmesiyle ortak kültür ve sanat dünyasına dönüldüğünü vurguladı. Haydar Aliyev'in kültür ve dil politikalarından bazılarını paylaşan Atalay, şunları kaydetti: "Aliyev hayatı boyunca Azerbaycan halkının köklü kültürünü, eğitim ve sanat dünyasındaki başarılarını geliştirme yönünde adımlar atmış, kültüre, sanata, edebiyat ve ilme hep destek vermiş bir liderdir. Ünlü Azerbaycan şairi Nizami Gencev'in birçok ülkede tanınması, büstünün dikilmesi, Fuzuli'nin 500. doğum yıldönümün Azerbaycan'da kutlanması, Molla Penah Vakıf'ın şimdi işgal altında olan Şuşa'da büstünün açılması, Hüseyin Cavit'in cenazesinin Sibirya'dan anavatanı Nahcıvan'a getirilmesi ve orada defnedilmesi Haydar Aliyev'in Azerbaycan kültürüne verdiği önemin birkaç göstergesidir. Aliyev'in özel kararnamesiyle Dede Korkut'un bin 300. doğum yıldönümünün kutlanması da onun Türk tarih ve kültürüne verdiği değerin bir başka göstergesidir." Aliyev'in deyimiyle "tek millet iki devlet" olan Türkiye ile Azerbaycan'ın ortak dile, ortak tarihi, kültürel ve dini değerlere sahip iki kardeş ülke olduğunu belirten Atalay, "Her ne kadar Sovyet döneminde bu iki kardeş ülke arasında kısmi kesintiye uğramış olsa da yine Aliyev'in söylemiyle 'ortak kültürel miras' sayesinde bu durum hızla aşılmış ve hep var ola gelen gönül birliği güçlenerek sürmüştür ve sürecektir. 'Tek millet iki devlet' sözü Aliyev'indir ve bugün halen en çok tekrarladığımız sözlerden birisidir. Adeta bugünün ilişkilerinde bile rehberlik etmektedir. Bunu çok önemli ve değerli görmek gerekiyor" ifadelerini kullandı. "HAYDAR ALİYEV'İN DÜNYASINDA KÜLTÜR VE SANATIN YERİ BÜYÜKTÜ" Günümüzde dünyada ülkeler arasındaki gerçek rekabette bilim ve kültür üzerinden yürütüldüğünü anlatan Atalay, şöyle devam etti: "Aliyev bunun bilincindeydi. Bir yandan Türkiye ile petrol, doğalgaz hatları, demiryolu gibi projelerle, ekonomik ve ticari bağları kurarken diğer yandan Türkiye ile Azerbaycan arasında bilim, kültür ve sanat alanında köprülerin geliştirilmesine öncülük etmiştir. Haydar Aliyev'in dünyasında kültür ve sanatın yeri büyüktü. O milletin zenginliğinin bunlarla olacağını biliyordu. Biz de o yolda yürümeliyiz. O zenginliği görmeliyiz. Millet olma bilinci böyle gelişir. AK Parti olarak 10 yıllık hükümetimiz döneminde Türkiye olarak Haydar Aliyev'in büyük ve derin ifadesinin, 'tek millet, iki devlet' sözünün hakkını vermeye çalışıyoruz. Azerbaycan'la kardeşliğimizi her açıdan güçlendirme çabası içindeyiz. Kültür ve sanat adamlarımızın irtibatlarını teşvik ediyoruz. Ortak kültür, sanat ortamlarının genişlemesi için çabalar sarf ediyoruz. Şu anda ortak film yapım projesi var, bunu önemsiyoruz." "AZERBAYCAN'DAKİ GELİŞMELERİN TEMELİNDE HAYDAR ALİYEV'İN YOL GÖSTERİCİLİĞİNİN OLDUĞUNA İNANIYORUM" Kültür ve Turizm Bakan Ertuğrul Günay ise, Azerbaycan'a ilk defa 1992 yılında gittiğini belirtti.
Günay, o zamanlarda Haydar Aliyev'in Nahcivan Başkanı olduğunu hatırlatarak, "Azerbaycan'da henüz değildi ama Azerbaycan'da münevverden veya halktan her kiminle konuşmuşsak Azerbaycan'ın müstakilliğinin temellenmesi ve medeni inkişafının yükselmesi için Haydar Aliyev'in Azerbaycan'a gelmesi ve Azerbaycan'ın önderliğini devralması gerektiği herkes tarafından paylaşılıyordu. Ayrılırken içimizden 'bir an önce Haydar Aliyev Azerbaycan'a gelmelidir ve Azerbaycan'ın başına geçmelidir' diye dua ettik. Çok kısa bir süre sonra geldi ve 10 yıl Azerbaycan'ın bu kez müstakillik ve bağımsızlık döneminde rehberliğini yeniden yüklendi. Bu dönemde Azerbaycan'ın yalnızca siyasi alanda değil ekonomik ve kültürel alanda çok büyük gelişmelerine yeniden imza attı" ifadelerini kullandı.
Kültür ve Turizm Bakanlığı'nı 2007 yılının hemen sonunda ilk kez üstlendiğini ve ilk ziyaretini Azerbaycan'a yaptığını hatırlatan Bakan Günay, "O dönemden sonra Azerbaycan'daki gelişmeyi, Bakü şehrindeki gelişmeyi, imarı, yeni kültür merkezleri açılmasını ve medeniyet alanındaki büyük gelişmeyi gözlerimle gördüm" dedi.
Günay, bugün çok somut bir şekilde Bakü'deki ekonomik ve medeni gelişmeyi ele tutulur şekilde görmenin çok müşahhas bir gelişme olduğunu belirtti.
Günay, Azerbaycan'daki bütün bu gelişmelerin temelinde Haydar Aliyev'in yol göstericiliğinin olduğuna inandığını kaydederek, sözlerini tamamladı.
Azerbaycan'nın Ankara Büyükelçisi Faig Bağırov da, "Ulu önderimiz, bağımsız Azerbaycan'ın cumhurbaşkanı seçilmesinden sonra kültür ve sanata destek ve katkıları artarak devam etmiştir" dedi
Aliyev'in özellikle Azerbaycan'ın kültür ve sanat mirasının dünyada tanınmasına ağırlık verdiğini belirten Bağırov, "Haydar Aliyev'in en büyük özelliklerinden biri de aydın ve yaratıcı insanlara özel önem ve değer vermesiydi. Devlet desteğiyle onların geniş kitlelere tanıtılması ve eserlerinin yayılması bugün de devam eden güzel bir geleneğe dönüşmüştür" dedi