Başbakan Yardımcısı Bozdağ Açıklaması
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, ''Mescid-i Nebevi'yi hiç kimse yıkamaz. Yıkması da mümkün değildir. Türkiye ve Müslümanlar da bunun karşısında durur. Kimsenin gücü yetmez'' dedi.
Bozdağ, Diyanet İşleri Başkanlığı, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı ile Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı'nın bütçesinin görüşüldüğü TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda milletvekillerinin sorularını yanıtladı.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı ile Diyanet İşleri Başkanı'nın görüşmesinin eleştirilmesi üzerine Bozdağ, görüşmelerinde bir sakınca bulunmadığını, yadırganacak bir durum olmadığını söyledi.
Başka bakanların da görüşebileceğini belirten Bozdağ, bu ziyarette ayrıca kadına yönelik şiddeti önleme konusunda nasıl ortak çalışma yapılabileceğinin ele alındığını ifade etti.
Dini yüksek ihtisas merkezleri konusundaki eleştirilere de değinen Bozdağ, ''Bunlar, ihtiyaçtan doğdu. Şu ana kadar İstanbul, Konya ve Erzurum'da kurulmuştur. Diyarbakır'da da kurulacaktır. Ülkemizin her bölgesinde bunların açılmasına önem veriyoruz. 10 ayrı yerde dini ihtisas merkezi açılacaktır. Bunun tek amacı, dini konuda yüksek ihtisaslaşmayı sağlamak ve gerekli eğitimi vermektir. Bunun altında her hangi bir şey aramak doğru değildir. İyi niyetle atılmış, yararlı ve faydalı bir adımdır'' diye konuştu.
-Alevi vatandaşların sorunları-
Bekir Bozdağ, alevi vatandaşlarla ilgili sorular üzerine, konuya samimiyetle sahip çıktıklarını, Faruk Çelik'in bakanlığı döneminde çalıştaylar yapıldığını, rapor hazırlandığını anımsattı.
Orta öğretimdeki din kültürü ve ahlak bilgisi ders kitaplarında yer alan Alevilik ile ilgili kısımların, Alevi vatandaşlarca yazıldığını hatırlatan Bozdağ, Madımak Oteli ile ilgili talepler konusunda da yine hükümetlerinin adım attığını anlattı.
Bozdağ, Alevi klasiklerinin Türkçe'ye kazandırılması konusunda da önemli bir adımlar attıklarını, Diyanet İşleri Başkanlığı'nca Alevi uzmanlara yaptırılan tercümelerin hepsinin yayınlandığını söyledi.
Türkiye'de 1990 yılından önce inşa edilen cemevi sayısının 106 olduğuna dikkati çeken Bozdağ, 1990-2000 arasında 163, 2000-2012 arasında ise 329 cemevi yapıldığını bildirdi.
Bozdağ, Türkiye'de şu anda 598 cemevi bulunduğuna işaret ederek, ''Bu milleti yıllar yılı CHP yönetti, kaç tane yapıldı-'' diye sordu.
Alevi vatandaşların sorunlarıyla ilk defa devlet katında hükümetleri döneminde çalışmalar yapıldığını ifade eden Bozdağ, CHP Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt'ün cemevlerinin ibadethane olmasıyla ilgili olarak verdiği soru önergesine, imzasıyla sunduğu yanıtı da okudu.
-''Tekke ve Zaviyeler Kanunu ile ilgili adım atmak lazım''-
Bozdağ, 677 sayılı, 1925 tarihinde kabul edilen tekke ve zaviyelerin kapatılmasına ilişkin kanun metninden hükümler okuyarak, cami veya mescit dışında bütün tekke ve zaviyelerin kapatıldığını vurguladı.
Söz konusu yasanın ''devrim kanunu'' olduğuna dikkati çeken Bozdağ, anayasanın 174. maddesi uyarınca devrim kanunlarının herhangi bir maddesinin anayasaya aykırı olduğunun anlaşılamayacağını ve yorumlanamayacağını, anayasaya aykırı anlama ve yorumlama yasağını konulduğunu söyledi.
Bozdağ, ''Bizim bu meseleyi doğru tartışmamız gerekiyor. Bu kanun yürürlükte. 'Şu şu sıfatları kullanmak yasak' deniyor. Şimdi bu noktada bir yandan elimizde bu kanun var. Bu kanunla ilgili adım atmak lazım, eğer biz bu meselede kalıcı bir çözüm istiyorsak. Adım atmazsak, bu kanunu kaldırmadan yapılacak her adım kanuna karşı hiledir. CHP gelsin bunu konuşalım'' diye konuştu.
CHP'li komisyon üyelerini ''Biz bu oyuna gelmeyiz'' yönündeki sözleri üzerine Bozdağ, ''Bunun oyunla ilgisi yok'' diyerek, tartışmanın doğru bir zeminde yapılması gerektiğine işaret etti.
-''Diyanet mezhep esaslı bir teşkilat değil''-
Bir komisyon üyesi tarafından, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın ''Hanefi İşleri Başkanlığı'' olduğunun ifade edildiğini anımsatan Bozdağ, ''Diyanet İşleri Başkanlığı bu konuda eleştiri alıyor. Esasında Diyanet İşleri Başkanlığı mezhep esaslı bir teşkilat değil. Bu ülkenin birliğinin, dirliğinin çimentosudur. Bütün tarikatların, bütün inanışların, bütün mezheplerin üstünde bir yerde durmakta'' ifadesini kullandı.
Bozdağ, Diyanet İşleri Başkanlığı'nı Hanefi mezhebine ilişkin kitaplar yayınladığı gibi, Şafi ve Caferi ilmihaline dair kitaplar da yayınladığını söyledi.
Bozdağ, Kahire'de bulunan İmam Şafi Türbesi'ni de onarmak için adımlar atıldığını sözlerine ekledi.
BDP'li Adil Kurt'un iddialarına da cevap veren Bozdağ, Hakkari'de vatandaşlara çocuklarını okula göndermemeleri yönünde PKK terör örgütünün baskı yaptığını hatırlatarak, sözlerini bu baskıya işaret etmek maksadıyla dile getirdiğini kaydetti.
Bozdağ, ''Ben şunu söyledim; bir taraftan Hakkari'de kardeşlerime baskı yapıyorsunuz, öte yandan kendi çocuklarınızı okutuyorsunuz. Bir yandan açlık grevi, ölüm orucu diye baskı yaparak insanların açlık grevi yapması için PKK talimat veriyor, öte yandan BDP kamuoyu oluşturuyor. Öte yandan, bakıyorsunuz yeyip, içip keyiflerine bakıyorlar'' diye konuştu.
-''Mescid-i Nebevi'yi kimse yıkamaz''-
Bozdağ, Mescid-i Nebevi'nin yıkılması diye bir durumun söz konusu olmadığına dikkati çekerek, şunları söyledi:
''Orada Mecsid-i Nebevi'nin etrafında bulunan bazı konutların yıkılarak çevreni genişletilmesine ilişkin proje hazırlanmış. Yıkılması değil, etrafındaki bazı yerleşim yerlerinin yıkılarak çevresinin genişletilmesidir. O bilgi yanlış. Mescid-i Nebevi'yi hiç kimse yıkamaz. Yıkması da mümkün değildir. Türkiye ve Müslümanlar da bunun karşısında durur. Kimsenin gücü yetmez.''
Kabe'deki revakların kaldırılmasıyla bir genişlemenin olmayacağının Suudi yetkililere söylendiğini ifade eden Bozdağ, şu ana kadar bu revakların yıkılması yönünde alınmış bir kararın da bulunmadığını kaydetti.
Bozdağ, milletvekillerinin Yozgat Müftü Yardımcısı'nın sözlerine ilişkin soruları üzerine ise bu konuyla ilgili müfettiş görevlendirildiğini söyledi.
Konuşmaların ardından Diyanet İşleri Başkanlığı, TİKA ile Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı'nın 2013 yılı bütçeleri komisyonda kabul edildi.
Muhabir: Duygu Can-Ali Eyvaz
Yayıncı: Tarkan Demir
Kaynak: AA
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı ile Diyanet İşleri Başkanı'nın görüşmesinin eleştirilmesi üzerine Bozdağ, görüşmelerinde bir sakınca bulunmadığını, yadırganacak bir durum olmadığını söyledi.
Başka bakanların da görüşebileceğini belirten Bozdağ, bu ziyarette ayrıca kadına yönelik şiddeti önleme konusunda nasıl ortak çalışma yapılabileceğinin ele alındığını ifade etti.
Dini yüksek ihtisas merkezleri konusundaki eleştirilere de değinen Bozdağ, ''Bunlar, ihtiyaçtan doğdu. Şu ana kadar İstanbul, Konya ve Erzurum'da kurulmuştur. Diyarbakır'da da kurulacaktır. Ülkemizin her bölgesinde bunların açılmasına önem veriyoruz. 10 ayrı yerde dini ihtisas merkezi açılacaktır. Bunun tek amacı, dini konuda yüksek ihtisaslaşmayı sağlamak ve gerekli eğitimi vermektir. Bunun altında her hangi bir şey aramak doğru değildir. İyi niyetle atılmış, yararlı ve faydalı bir adımdır'' diye konuştu.
-Alevi vatandaşların sorunları-
Bekir Bozdağ, alevi vatandaşlarla ilgili sorular üzerine, konuya samimiyetle sahip çıktıklarını, Faruk Çelik'in bakanlığı döneminde çalıştaylar yapıldığını, rapor hazırlandığını anımsattı.
Orta öğretimdeki din kültürü ve ahlak bilgisi ders kitaplarında yer alan Alevilik ile ilgili kısımların, Alevi vatandaşlarca yazıldığını hatırlatan Bozdağ, Madımak Oteli ile ilgili talepler konusunda da yine hükümetlerinin adım attığını anlattı.
Bozdağ, Alevi klasiklerinin Türkçe'ye kazandırılması konusunda da önemli bir adımlar attıklarını, Diyanet İşleri Başkanlığı'nca Alevi uzmanlara yaptırılan tercümelerin hepsinin yayınlandığını söyledi.
Türkiye'de 1990 yılından önce inşa edilen cemevi sayısının 106 olduğuna dikkati çeken Bozdağ, 1990-2000 arasında 163, 2000-2012 arasında ise 329 cemevi yapıldığını bildirdi.
Bozdağ, Türkiye'de şu anda 598 cemevi bulunduğuna işaret ederek, ''Bu milleti yıllar yılı CHP yönetti, kaç tane yapıldı-'' diye sordu.
Alevi vatandaşların sorunlarıyla ilk defa devlet katında hükümetleri döneminde çalışmalar yapıldığını ifade eden Bozdağ, CHP Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt'ün cemevlerinin ibadethane olmasıyla ilgili olarak verdiği soru önergesine, imzasıyla sunduğu yanıtı da okudu.
-''Tekke ve Zaviyeler Kanunu ile ilgili adım atmak lazım''-
Bozdağ, 677 sayılı, 1925 tarihinde kabul edilen tekke ve zaviyelerin kapatılmasına ilişkin kanun metninden hükümler okuyarak, cami veya mescit dışında bütün tekke ve zaviyelerin kapatıldığını vurguladı.
Söz konusu yasanın ''devrim kanunu'' olduğuna dikkati çeken Bozdağ, anayasanın 174. maddesi uyarınca devrim kanunlarının herhangi bir maddesinin anayasaya aykırı olduğunun anlaşılamayacağını ve yorumlanamayacağını, anayasaya aykırı anlama ve yorumlama yasağını konulduğunu söyledi.
Bozdağ, ''Bizim bu meseleyi doğru tartışmamız gerekiyor. Bu kanun yürürlükte. 'Şu şu sıfatları kullanmak yasak' deniyor. Şimdi bu noktada bir yandan elimizde bu kanun var. Bu kanunla ilgili adım atmak lazım, eğer biz bu meselede kalıcı bir çözüm istiyorsak. Adım atmazsak, bu kanunu kaldırmadan yapılacak her adım kanuna karşı hiledir. CHP gelsin bunu konuşalım'' diye konuştu.
CHP'li komisyon üyelerini ''Biz bu oyuna gelmeyiz'' yönündeki sözleri üzerine Bozdağ, ''Bunun oyunla ilgisi yok'' diyerek, tartışmanın doğru bir zeminde yapılması gerektiğine işaret etti.
-''Diyanet mezhep esaslı bir teşkilat değil''-
Bir komisyon üyesi tarafından, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın ''Hanefi İşleri Başkanlığı'' olduğunun ifade edildiğini anımsatan Bozdağ, ''Diyanet İşleri Başkanlığı bu konuda eleştiri alıyor. Esasında Diyanet İşleri Başkanlığı mezhep esaslı bir teşkilat değil. Bu ülkenin birliğinin, dirliğinin çimentosudur. Bütün tarikatların, bütün inanışların, bütün mezheplerin üstünde bir yerde durmakta'' ifadesini kullandı.
Bozdağ, Diyanet İşleri Başkanlığı'nı Hanefi mezhebine ilişkin kitaplar yayınladığı gibi, Şafi ve Caferi ilmihaline dair kitaplar da yayınladığını söyledi.
Bozdağ, Kahire'de bulunan İmam Şafi Türbesi'ni de onarmak için adımlar atıldığını sözlerine ekledi.
BDP'li Adil Kurt'un iddialarına da cevap veren Bozdağ, Hakkari'de vatandaşlara çocuklarını okula göndermemeleri yönünde PKK terör örgütünün baskı yaptığını hatırlatarak, sözlerini bu baskıya işaret etmek maksadıyla dile getirdiğini kaydetti.
Bozdağ, ''Ben şunu söyledim; bir taraftan Hakkari'de kardeşlerime baskı yapıyorsunuz, öte yandan kendi çocuklarınızı okutuyorsunuz. Bir yandan açlık grevi, ölüm orucu diye baskı yaparak insanların açlık grevi yapması için PKK talimat veriyor, öte yandan BDP kamuoyu oluşturuyor. Öte yandan, bakıyorsunuz yeyip, içip keyiflerine bakıyorlar'' diye konuştu.
-''Mescid-i Nebevi'yi kimse yıkamaz''-
Bozdağ, Mescid-i Nebevi'nin yıkılması diye bir durumun söz konusu olmadığına dikkati çekerek, şunları söyledi:
''Orada Mecsid-i Nebevi'nin etrafında bulunan bazı konutların yıkılarak çevreni genişletilmesine ilişkin proje hazırlanmış. Yıkılması değil, etrafındaki bazı yerleşim yerlerinin yıkılarak çevresinin genişletilmesidir. O bilgi yanlış. Mescid-i Nebevi'yi hiç kimse yıkamaz. Yıkması da mümkün değildir. Türkiye ve Müslümanlar da bunun karşısında durur. Kimsenin gücü yetmez.''
Kabe'deki revakların kaldırılmasıyla bir genişlemenin olmayacağının Suudi yetkililere söylendiğini ifade eden Bozdağ, şu ana kadar bu revakların yıkılması yönünde alınmış bir kararın da bulunmadığını kaydetti.
Bozdağ, milletvekillerinin Yozgat Müftü Yardımcısı'nın sözlerine ilişkin soruları üzerine ise bu konuyla ilgili müfettiş görevlendirildiğini söyledi.
Konuşmaların ardından Diyanet İşleri Başkanlığı, TİKA ile Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı'nın 2013 yılı bütçeleri komisyonda kabul edildi.
Muhabir: Duygu Can-Ali Eyvaz
Yayıncı: Tarkan Demir