Başbakan Erdoğan Pakistan'a Gitti

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Irak’ın kuzeyinde Barzani ve Maliki’nin zaman zaman çatışma içine girmesinin mezhep savaşına taşınabileceğine dikkat çekerek, “Arapların, Kürtlerin, Türkmenlerin belli bir dayanışma içerisinde olması Maliki'yi sıkıntıya sokacaktır.

Maliki yönetimi de Türkiye ile olan bağlarını çok farklı bir şekilde kopardı. Atılan olumlu adımları farklı bir şekilde kopardı” dedi

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, merhum Necmettin Erbakan'ın öncülüğünde oluşturulan D-8 ülkelerinin Pakistan'da gerçekleştirilecek 8'inci toplantısına katılmak üzere İslamabad'a gitti. Pakistan'a hareketinden önce Esenboğa Havalimanı'nda bir basın toplantısı düzenleyen Başbakan Erdoğan, D-8'in Türkiye'nin daveti üzerine 1996 yılında kurulduğunu hatırlatarak, D-8'in sekreteryasının da İstanbul'da bulunduğunu söyledi.

D-8 içinde daha önce atılan ekonomik ve ticari adımlar olduğunu fakat bunların yeterli olmadığını söyleyen Başbakan Erdoğan, bunları daha da verimli hale getirmenin gayreti içerisinde olacaklarını dile getirdi. Erdoğan, "Özellikle bu zirve, 8'inci zirve barış ve refah için demokratik ortaklık temasını konu alacak bir zirvedir” derken, “Buna da ihtiyacımızın özellikle bölgemizde yoğun olduğu bir döneme isabet etmesi sebebiyle bu zirve çok daha anlamlı olacak” diye konuştu

Erdoğan, ayrıca ziyaret sırasında Pakistanlı muhataplarıyla Suriye konusunu da masaya yatıracaklarını söyledi.

“KILIÇDAROĞLU SİYASETTE ÇIRAK” Başbakan Erdoğan, açıklamalarının ardından gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını cevapladı. Bir gazetecinin Kılıçdaroğlu’nun Malatya Kürecik’teki füze kalkanının kaldırılması yönünde bir açıklaması olduğunu hatırlatması üzerine Erdoğan şunları söyledi: “Eğer NATO'nun kurmuş olduğu bir sistemi biz kalkıp da 'burası İsrail için kurulmuştur' diye değerlendiriyorsak çok ciddi bir siyaset acemiliğidir. Sayın Kılıçdaroğlu, her zaman söylüyorum bu zat bir çıraktır. Daha çıraklık sürecini aşamadı. Burada NATO'nun daha önce var olan bir üssü, yeniden aynı yerde kurulmuştur. İlk defa Kürecik'te radar üssü kurulmuyor. İfade de şu, 'füze kalkanı' diyor. Bunun da cahili. Orada füze mi var ki, 'füze kalkanı' diyorsun. Burası bir radar üssüdür. Füze müze yok orada. Eğer füze oraya yerleştirilecekse bunun müsaadesi bizden çıkmalıdır. Bunun kılavuzları yanlış ve şecaat arz ederken, sürekli olarak sirkatini söylüyor. Karşısında da tabii hamasetten hoşlanan bir kendi grubu var, onunla da netice alacağını zannediyor. Bağırıyor, çağırıyor, bir şeyler yapıyor. Bu bir NATO radar üssüdür ve biz bu NATO'nun üyesiyiz. Ve bu bölgeye yönelik, dünyaya yönelik bir radar üssü olarak kurulmuştur. Ve bizler de NATO'nun bir üyesi olarak bu üsse evet demişizdir. Evet dememizin de yine şartları vardır. İstediğimiz zaman, istediğimiz anda velev ki NATO'nun radar üssü de olsa oradan onu kaldırma hakkına da yaptığımız protokolle sahibiz.” ANADİLDE SAVUNMA Başbakan Erdoğan, anadilde savunma hakkının dışında yeni adımlar olup olmayacağı şeklindeki bir soruya, “Bunlar hep yeni adım, bu adımlar biliyorsunuz büyük kongremizde açıkladığımız maddeler içerisinde yer alıyor. Detaylandırılması yönetmelikle açılıyor. Bunlar devam edecek. 4. yargı paketi içerisinde yer alacak. Bütün bunlarla ilgili çalışmaları yürüten ekiplerimiz var. Son olarak anadilde savunma konusuyla ilgili sahiplenmeye kalktı birileri. Biz bunu kongrede söyledikten sonra birilerinin gündemine düşüyor. Nasılıyla ilgili detaylandırmaları göreceksiniz. Sanık tarafında ve yargıya tercüman noktasında çift dikiş götürelim istiyoruz. Sanık istediği şekilde tercümanını getirebilir” şeklinde konuştu.

MUSEVİ VATANDAŞLAR DA MEKANİZMA İÇİNDE YER ALABİLECEK Erdoğan, bir gazetecinin Davutoğlu'nun Gazze'de ateşkesin sağlanması için 'Tüm kanallarımız açık” şeklinde ifade kullandığını hatırlatarak "İsrail ile doğrudan ya da dolaylı bir görüşme oldu mu?" şeklindeki sorusu üzerine, "Biz bir şeyi hep karıştırıyoruz. Şuanda neyi nasıl anlatıyor veya nasıl anlaşılıyor onu bilemem ama biz siyasi olarak şuanda İsrail tarafıyla bir görüşme yapmadık, bir görüşme de şu süreç içerisinde fevkalade bir durum olmadıkça yapmayız" dedi

Türkiye'nin İsrail'de başkonsolosluğunun hala görevde olduğunu, İsrail'in de yine Türkiye'de başkonsolosluğunun bulunduğunu söyleyen Başbakan Erdoğan, "Tamamıyla her şey kesilip atılmış değil, bazı bağlar var" diye konuştu.

İstihbarat görevlilerinin ve diğer bazı ilgililerin dolaylı yollardan İsrail ile görüşme gerçekleştirdiğine vurgu yapan Erdoğan, "Ama şuanda 8 gün oldu, 9 gün oldu, bunlardan alınmış bir netice de yok. Görüşmeleri yapanlar 'olmadı olmuyor' diye geri dönüyorlar. Böyle bir süreç çalışıyor. Umarım bugün bir neticeye varır bu iş" diyerek ölü sayısının da 135'e ulaştığı bilgisini verdi.

Türkiye'de 20-30 bin Musevi vatandaşının bulunduğuna dikkat çeken Başbakan Erdoğan, "Bunlar da mekanizme içinde devreye girebilecek kişilerdir. İrtibatları vardır ve kurmaları gerekir. Bulunduğumuz pozisyonu onlar da çok iyi bilmektedirler" dedi.

“PATRİOTLARLA İLGİLİ NATO'YA GEREKLİ CEVAP VERİLECEK” Başbakan Erdoğan, bir gazetecinin Meclis Darbeleri Araştırma Komisyonu'nun sorularına vereceği cevaplarda Dolmabahçe görüşmesine ilişkin bir ipucu olup olmayacağı sorusuna, "Dolmabahçe ile ilgili verilecek cevaplar tabi o sorular içerisinde. Zaten sorular birbirine çok çok yakın ve bu cevabı vereceğiz. Cevabı verdikten sonra ne olduğunu anlamak daha isabetli olur" diyerek şimdiden cevap verdiği takdirde Meclis'ten gelen soruların bir anlamının kalmayacağını belirtti

Erdoğan, sınıra kurulacak Patriot füzeleri ile ilgili bir soru üzerine de, "Patriot'la ilgili değerlendirmeleri büyük ölçüde bitirdiler. NATO'ya gerekli cevap verilecek. Talepse talep, bütün bunlar yapılacak ve ona göre adımı atacağız. Şuanda tehdit altında olan ülke Türkiye'nin toprakları olduğu kadar NATO'nun da topraklarıdır" dedi.

IRAK'TAKİ MALİKİ-BARZANİ ÇATIŞMASI Başbakan Erdoğan, Kuzey Irak'ta Barzani'nin Peşmergeleri ile Irak ordusunun birbirine girmek üzere olduğu ve Türkiye'nin mesajının ne olacağı sorusu üzerine bazı değerlendirmelerde bulundu. Erdoğan, "Bizim mesajımız baştan beri korkumuzdu, endişemizdi. Burada bir iç savaşa doğru rejim bu işi götürmek istiyor. Bunu bir Allah göstermesin mezhep savaşına taşıyabilirler endişesini taşıdık. Bu korkulanlar olmaya başladı" diye konuştu.

Bölgedeki son durumun kendilerini endişeye sevk ettiğini ifade eden Erdoğan, "Aynı zamanda bu bir petrol kavgası da olabilir. 'Niye sen bize elindeki petrolden merkezi hükümetin bilgisi olmadan satış yapıyorsun?' havasında merkezi yönetim, bunu bahane ederek saldırıyor. Ama farklı nedenler yatıyor arkasında" diyerek, "Arapların, Kürtlerin, Türkmenlerin belli bir dayanışma içerisinde olması Maliki'yi sıkıntıya sokacaktır. Maliki yönetimi de Türkiye ile olan bağlarını çok farklı bir şekilde kopardı. Atılan olumlu adımları farklı bir şekilde kopardı" şeklinde konuştu.

Maliki'nin çok garip tehditler sallamak suretiyle Türk işadamlarına yönelik olumsuz adımlar içerisine girdiğini ifade eden Başbakan Erdoğan, bunun ise hiç hoş olmadığını belirtti.

"Anlaşma yapıyorsunuz, aynen mahalle çocuklarının kavgası gibi ben size bir daha gelmeyeceğim deyip işadamını ortada bırakıyor" diyen Başbakan Erdoğan, "Böyle saçmalık olur mu, anlaşma yapmışsın. Adil yönetime yakışan şey değildir" dedi.

Başbakan Erdoğan, açıklamalarının ardından Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, AK Parti Grup Başkanvekili Nurettin Canikli, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Nükhet Hotar ve TBMM Sağlık Komisyonu Başkanı ve AK Parti Milletvekili Cevdet Erdöl ve beraberindeki gazetecilerle birlikte Pakistan'a hareket etti. Dün Gazze'ye geçen ve geceyi Mısır'da geçiren Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu da Mısır'dan Pakistan'a geçecek .
Kaynak: İHA