Evinde ağlamayı çok gördüler!

Ergenekon’da tutuklanan Prof.Dr. Fatih Hilmioğlu’nun oğlu trafik kazasında hayatını kaybetti. İzinle Ankara’ya getirilen Hilmioğlu geceyi eşinin yanında değil Sincan Cezaevi’nde geçirdi Tutuklu bir uyuşturucu kaçakçısının kardeşinin vefatından sonra gönderildiği evden kaçarak kayıplara karışması Hilmioğlu’nun ailesinin yanına gönderilmemesine gerekçe olarak gösterildi

Evinde ağlamayı çok gördüler!
Ergenekon davası kapsamında kanser hastası olmasına rağmen 3 yıldır Silivri Cezaevi 'nde tutulan eski Malatya İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu 'nun oğlu Emir Hilmioğlu (22) cumartesi günü arkadaşının doğum günü için gittiği Çubuk 'tan Ankara 'ya dönmek için yola çıktı. Yanındaki iki arkadaşı bulunan Hilmioğlu 'nun kullandığı otomobil Yenice Mahallesi Gürsan Cam Fabrikası önüne geldiğinde Fatih Koç yönetimindeki özel halk otobüsüne arkadan çarptı. Hilmioğlu, olay yerinde hayatını kaybetti.

'Beni evime götürün '
Acı haberi alan aile, bir yandan oğullarına ağlarken, diğer yandan haberin 13 Nisan 2009 'dan bu yana Silivri Cezaevi 'nde tutulan, kanser hastası olmasına rağmen Adli Tıp raporuyla tutukluluk halinin devamına karar verilen Fatih Hilmioğlu 'na nasıl verileceğini düşünmeye başladı. Zor görev, Hilmioğlu 'nun hukukçu kardeşlerine düştü. Hilmioğlu 'nun avukat kardeşleri İlhan ve Hayati Hilmioğlu, savcılıktan cenaze için izin başvurusunda bulundu. Acı haberi alınca baygınlık geçiren ve uzun süre kendine gelemeyen Fatih Hilmioğlu, “Çocuklarıma bir şey olacağına bana olsaydı. Ne olur beni hemen evime götürün” dedi.

Evden çıkınca yığıldı
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, Hilmioğlu 'na 4 gün cenaze izni verdi. Ancak mahkeme, Adalet Bakanlığı ve HSYK 'nın genelgeleri uyarınca Hilmioğlu 'na geceyi evinde geçirme izni vermedi. Mahkeme, yeterli güvenlik önlemi alınamayacağı gerekçesiyle, Hilmioğlu 'nun gündüzleri evinde, geceleri ise Sincan Cezaevi 'nde kalmasını kararlaştırdı. Hilmioğlu ve beraberindeki biri rütbeli 4 jandarma görevlisi uçakla Ankara 'ya geldi. Birlik Mahallesi 'ndeki evine gelen Hilmioğlu, vandarmaların uyarması üzerine 1 saat sonra evden çıkartıldı. Sincan Cezaevi 'ne götürülecek olan Hilmioğlu kapıdan çıktıktan sonra fenalaştı. Hilmioğlu, getirilen ambulansta kontrol edildikten sonra Sincan Cezaevi 'ne götürüldü. Acı içindeki eşi ve diğer oğlunu teselli bile edemeden cezaevine götürülen Hilmioğlu, sabah 06.00 sıralarında yeniden evine getirildi.

'Sağlık olsun '
Konuşmakta güçlük çeken Hilmioğlu, “Yine de buradayım. Hukuk böyleyse ne yapalım? Sağlık olsun. Bütün gece uyuyamadım, ne diyebilirim ki? Uymak zorundayız. Firar olmuş bir süre önce, o yüzden bu uygulama başlatılmış. Çok üzgünüm, ne diyebilirim” dedi. Hilmioğlu, gazeteden oğlunun kaza yaptığı arabaya bakarken, “Oğlum bu arabada mı sıkışmış?” diyerek feryat etti. Hayati Hilmioğlu, “Nisan ayında cezaevinde 4. yılı olacak. Uzun yıllardır siroz hastasıydı. Şimdi karaciğerinde iki tümör, bir tümör başlangıcı var. Nasıl dayanacak bilemiyoruz” diye konuştu.

Haberal ve Dönmez de hapishanede öğrenmişti
Ergenekon davasının diğer bir tutuklu sanığı Yarbay Mustafa Dönmez de, oğlunun ölüm haberini duruşma salonunda öğrenmişti. Oğlu için izin verilen Dönmez, cenazeye yetişememiş, bunun üzerine iznin geç verildiği iddiaları gündeme gelmişti. CHP Zonguldak Milletvekili Prof. Dr. Mehmet Haberal da, ağır hasta olan annesinin vefatını hapishanede öğrenmiş ve memleketinde düzenlenen cenaze törenine katılmıştı.

Duruşmada başsağlığı
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi 'de dün görülen Ergenekon davasında Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese, “Fatih Hilmioğlu 'nun oğlunun öldüğünü öğrendik. Kendisine başsağlığı diliyoruz. Allah rahmet eylesin” dedi.

'Baron ' kaçtı uygulama değiştirildi
Fatih Hilmioğlu 'nun yaşamının en zor gecesini Sincan Cezaevi 'nde geçirmesine Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü ile HSYK 'nın yakın zamanda aldığı kararlar ve genelgeler yol açtı. Bu karar ve genelgeler Silivri Cezaevi 'nde yatan bir uyuşturucu suçlusunun cenaze izni sırasında evin camından kaçması ve görevli jandarmaların bu nedenle tutuklu yargılanmasından kaynaklandı. Halen Firari durumda olan uyuşturucu davası sanığının İstanbul 'da 1 yıl önce Baybaşin grubuna yönelik 281 kilogram kokain ele geçirilen operasyonda yakalanan ve “uyuşturucu baronu” olarak nitelenen Mehmet Sait Özmen olduğu ortaya çıktı. Yargılandığı davada, Abdullah Baybaşin ile birlikte 51 yıla kadar hapsi istenen Özmen, geçtiğimiz Şubat ayında kardeşinin vefatı üzerine taziye için gittiği İstanbul Bahçelievler 'deki evin penceresinden “jandarmaların uyumasını fırsat bilip” kaçmıştı. Soruşturma kapsamında, 2 astsubay, 2 uzman çavuş ile 5 er tutuklanmıştı. Bakanlık ve HSYK 'nın, yüksek güvenlik imkanı olmadığı hallerde, cenaze izni için çıkanların gece evlerinde değil cezaevinde kalması gerektiğine yönelik kararların, Cezaların İnfazı Hakkında Kanun 'daki değişikliklere ve Özmen olayına dayandığı öğrenildi. Hilmioğlu, yeni uygulama kapsamında, daha önce cezaevindeyken eşini kaybeden gazeteci Doğan Yurdakul 'un aksine acısını evinde değil, cezaevinde yaşamak zorunda kaldı.