Ergenekon Davasında Talepler Alınıyor

Ergenekon ana davasının dün yapılan oturumunda dinlenen gizli tanık Kıskaç`ın ifadesinin alınmasına bugünkü duruşmada ara verilerek sanıklar ile tanıkların taleplerinin alınmasına başlandı.

 

İstanbul 13 . Ağır Ceza Mahkemesinde görülen Ergenekon ana davasında Veli Küçük , Doğu Perinçek ve Muzaffer Tekin`in de aralarında bulunduğu 22 tutuklu sanık hazır bulundu . Tutuklu sanık Sevgi Erenerol , Danıştay saldırısına ilişkin dava dosyası sanığı Alparslan Arslan ise duruşmaya katılmadı . Ayrıca 23 Ocak 2012 tarihli oturomda olay çıkardıkları gerekçesiyle duruşmalardan men edilen tutuklu sanıklar Bedirhan Şinal , Erhan Timuroğlu , İsmail Sağır , Özkan Kurt ve Osman Yıldırım da duruşmaya katılmadı .


Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese , dün yapılan oturumun sonunda gizli tanık Kıskaç`ın bir süre ifade verdiğini ve saat 18 . 00`de duruşmanın bugüne ertelendiğini hatırlattı . Özese , bugün yapılan oturumda da sanıklar ile avukatların taleplerinin alınacak olması nedeniyle gizli tanık ifadesinin daha sonra alınacağını açıkladı . Daha sonra da sanıkların taleplerinin alınmasına başlandı .


Tutuklu sanıklardan Kemal Kerinçsiz , " Gizli tanık Poyraz , savcılık ifadesinde benim adımdan hiç bahsetmemesine rağmen , mahkemede 25 Ocak 2012 tarihinde verdiği ifadesinde Mecnun Otyakmaz ile yaptıkları bir görüşmede benim ismimin geçtiğini söyledi . Bir ihtilafa ilişkin Şişli Asliye Ceza Mahkemesinde görülen bir davada sorunu çözeceğimin Mecnun Otyakmaz tarafından kendisine söylendiğini ifade etti . Anlattıklarından bu konuşmanın Kelebek operasyonundan hemen önce yapıldığı ve dolayısıyla da 2004 yılı 8/9 veya 10`uncu aylarında yapıldığı anlaşılmaktadır . Hemen sonrasında da Şişli Adliyesinin koridorunda beni görüp tanıdığını söyledi . O zamana kadar kendisiyle hiç tanışmıyorduk . Benin görüntü ya da fotoğrafım ilk kez 2005 yılı 9`uncu ayının 25`inde Boğaziçi Üniversitesinde düzenlenen Ermeni sorunu konferansı sonrasında basında yer aldı . Dolayısıyla beni tanıması mümkün değildir . Bu durum , benim davaya monte edilmek istendiğimi ortaya koymaktadır . " iddiasında bulundu .

Mecnun Otyakmaz ile Sedat Peker`i sadece basından takip ettiği kadarıyla tanıdığını belirten Kerinçsiz , Gizli tanık 17`nin kendisi hakkında verdiği ifadeye de itiraz ettiğini söyledi . Dava iddianamesinde sanıklardan Mehmet Fikri Karadağ ve Kuvayı Milliye 1919 derneği ile kendisi arasında iki konunun irtibat olarak gösterildiğini belirten Kerinçsiz , " Birisi bana gönderildiği söylenen ve adaleti temsil eden terazinin yer aldığı pirinç bir plaket . Diğeri de Fikri Karadağ`ın , Türk Ortadoks kilisesi tarafından verilen bir yemekte beni gördüğünü söylemesidir . Gizli tanık 17 , plaketi bana kendisinin getirdiğini söyledi . Oysa benim yazıhanemin yerini tarif etmesini istediğimde , Adliyenin 70 metre ilerisinde ve çok bilinen bir yerde olmasına rağmen yazıhanemin yerini tarif edememiştir . Kendisine tarif edildiği kadarıyla anlatmaya çalışmıştır . İfadesini kabul etmiyorum . " dedi .


Sanık Semih Tufan Gülaltay ise tanık Talip Doğan Karlıbel`in , 19 Ocak 2012 tarihli ifadesinde , kendisi hakkında dile getirdiği iddiaları kabul etmediğini söyledi . Gülaltay , tanık yazar Talip Doğan Karlıbel`in Alman emniyetinde çalışmadığını , mahkemeyi yanılttığını söyledi .


Karlıbel`in kitabında yer verdiği Almanya Tübingen Savcılığın Gülaltay`ı " Ajan olarak kullamak istediklerine " ilişkin belgenin sahte olduğunu ifade eden Gülaltay , " Bana `Alman ajanlığı` teklif edildiğini , benim de kabul ettiğimin iftirasında bulunmuştur . Bununla ilgili olarak da kitabında yer verdiği belge photoshop programıyla montaj yapılmış basit bir belgedir . Alman Federal yasalarına göre , Almanya topraklarında , ancak mahkeme kararıyla emniyet teşkilatı ajan kullanabilir . Karlıbel , Eymür ile irtibatlı olarak yargılamayı etkilemeye teşebbüs suçunu işlemektedir . Yalan söylemektedir . " dedi .


Gülaltay , Karlıbel`in CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hakkında da iddialarda bulunduğu , bu nedenle Ankara Asliye Ceza Mahkemesinde dava görüldüğünü belirterek , bu mahkemeye Federal Almanya yetkili makamlarınca belge gönderildiğini , Karlıbel`in iddialarıyla birlikte mahkemeye sunduğu belgenin sahte olduğunun anlaşıldığını söyledi . Almanya Federal makamlarından gönderilen yazıyı mahkemeye sunan Gülaltay , " Belgede , resmi mühür bulunmadığı , tutanaktaki yıldızın Hessen polisi tarafından resmi belgede kullanılmadığı , belgede geçen tarihte verilen adreste polis merkezinin bulunmadığı , polis danışma merkezindeki polislerin araç kontrolü yapmadığı , kusur tutanağı hazırlamadıkları ve dolayısıyla da Kemal Kılıçdaroğlu adına herhangi bir işlem olmadığı belirtilmiştir . " ifadesini kullandı .


Tanık Karlıbel`in , Kılıçdaroğlu hakkında yaptığı gibi kendisiyle ilgili de sahte belge düzenlediğini ileri süren Gülaltay , mahkeme tarafından Karlıbel hakkında Sahte belge düzenleme , iftira , ve yargılamayı etkilemeye teşebbüs suçlarından suç duyurusunda bulunulmasını talep etti .