Rum ordusu kırmızı alarma geçti

Kıbrıs Rum Yönetimi, Türkiye'nin tüm uyarılarına rağmen doğalgaz arama çalışmalarına dün akşam başladı. İsrail'in savaş gemisi ve uçaklarla petrol ve gaz arama faaliyetlerine destek verdiği belirtildi.

Rum ordusu kırmızı alarma geçti
Platforma personelleri taşıyacak helikopter de dün saat 11.15 sıralarında platforma gitti. Platformda çalışacak 3 Amerikalı, 1 de İsrailli personelin helikopterle platforma gittiği belirtildi.

Amerikan Noble Energy şirketinin, Güney Kıbrıs açıklarında “Afrodit” ismiyle anılan 12. parseldeki sondaj işlemleri 24 boyunca aralıksız devam edecek. Rum Ticaret Bakanı Andonis Pashalidis, Rum medyası aracılığıyla sondaj çalışmasının başladığını duyurdu. Rum Milli Muhafız Ordusu’nun da (RMMO) kırmızı alarma geçtiği bildirildi. Sondaj çalışmalarını da İsrail donanmasına ait savaş gemileri ve casus uçakların koruduğu bildirildi.

ÇALIŞMALAR İYİ GİDİYOR
Rum Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Enerji Dairesi Müdürü Solon Kasinis de, 12. parselde doğalgaz çıkarılması amacıyla sondaj çalışmalarına önceki akşamdan itibaren başlandığını doğruladı. Kasinis, çalışmaların 24 saat temelinde yapıldığını ve şu an için iyi gittiğini vurguladı.

CASUS UÇAKLAR KORUYOR
Rum radyosu da, Noble Enery şirketinin platformunun üzerinde İsrail insansız casus uçaklarının uçuş yaptıklarını ve İsrail donanmasına ait gemilerin de platformun doğusunda görüldüklerini duyurdu. Hükümet Sözcüsü Vekili Hristos Hristofidis de, hükümet olarak gerekli gördüklerinde açıklama yapacaklarını belirtti.

OBAMA DESTEKLİ
Öte yandan Rum basını ABD yönetiminin, Noble Enegy şirketini desteklediğini öne sürmüş ve “Obama Ankara’yı perde gerisinde uyardı” diye yazmıştı.

‘O BÖLGE TARTIŞMALI’
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Kıbrıs Rum yönetiminin Güney Kıbrıs açıklarında ‘’Afrodit’’ ismiyle anılan 12. parselde petrol ve doğalgaz sondajı yapmasını “Bu münhasır ekonomik bölge tartışmalıdır, bu tartışmalı bölgede de böyle bir adımı atmalarının doğru olmadığını daha önce kendilerine de iletmiştik” sözleriyle değerlendirdi.

Başbakan Erdoğan, ABD’ye hareketinden önce Esenboğa Havalimanı’nda soruları yanıtladı. Bir gazetecinin, “Rum tarafının Doğu Akdeniz’de petrol arama çalışmalarının başladığı yönde haberler var. ABD Başkanı Obama’ya bu konuda ne tür mesajlar vereceksiniz? Bu arama çalışmalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusu üzerine, şunları söyledi:

Güney Kıbrıs’ın, İsrail’in hatta Yunanistan’ın burada böyle bir münhasır ekonomik bölge ilan etmek suretiyle böyle bir çalışmaya başlamış olması... Biz de şu anda KKTC ile bu adımı atmış vaziyetteyiz ve çok kısa bir içerisinde, bu hafta içerisinde olması da mümkündür, münhasır ekonomik bölgemiz içerisinde bu çalışmaları başlatacağız. Münhasır ekonomik bölge olarak ilan ettikleri bölgeye yönelik de bizim farklı yaklaşım tarzlarımız var. Bu konuyla ilgili de askeri noktada gerek firkateynler, hücum botlarımızla gerekse bu noktada hava kuvvetlerimizin bölgede sürekli buraları takip etmek suretiyle...”

NEDEN 12. PARSEL SEÇİLDİ?
Milliyet'in haberine göre; Rumlar aslında doğalgaz aramalarını 3 veya 9’uncu parselde araştırma yapacaktı. Rum Yönetimi 2007’de bu yönde hem Suriye hem de Mısır’la anlaşmalar imzalandı. Anlaşmaların kamuoyuna açıklanmasından sonra Türkiye hem Suriye’ye hem de Mısır’a bu konuda sert tepki gösterdi. O dönem yapılan diplomatik temaslar sonucunda Suriye ve Mısır doğalgaz aramada geri adım attı. Rumlar da yalnız kalınca arama çalışmalarını sürdüremedi. Rumların geri adım atmasındaki en büyük tedirginliği bu parsellerin Türkiye’ye yakın olmasıydı.

DÜŞMANIMIN DÜŞMANI
Türkiye İsrail ilişkilerinde yaşanan krizi “düşmanımın düşmanı dostumdur” mantığıyla avantaja çevirmeye çalışan Rum Yönetimi, İsrail’le diplomatik ilişkileri geliştirdi. 11 yıl aradan sonra ilk kez Rum Lider Dimitris Hristofyas İsrail’de üst düzey protokolle ağırlandı. Bu ağırlamanın ardından daha önce İsrail’le de doğalgaz arama anlaşması imzalayan Rum Yönetimi, sürecin hızlandırılmasını istedi.

İSRAİL’İN AMACI
İsrail de, doğalgaz arama konusunda Rumlara tam destek verdi. İki ülke arasında yapılan istişareler sonucunda İsrail’e en yakın olan 12. parsel seçildi. Buradaki amaç bu parsele Türkiye’nin müdahalesinin zor olacağının hesaplanması. 12. parsel hem Rum tarafına hem de İsrail’e yakın bir bölgede. Ada’nın tam diğer ucunda yer alıyor.

TÜRKİYE’NİN İTİRAZI
Türkiye ve Kıbrıs Türk tarafı, parsel konusuna itiraz etmiyor. Türk tarafının savunduğu tez, “Ada’da çözüm olmadan Rumlar doğal kaynakları tek başına çıkaramaz ve buradan kazanç elde edemezÖ” Bunu da 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti yasalarına bağlıyor. ‘Kıbrıs Cumhuriyeti’ eğer yasalsa ki, Rumlar “yasal” diyor. 1960 Cumhuriyeti’nde Rumlar kadar Türklerin de hakkı bulunuyor. Yani 1960 Cumhuriyeti’ne göre Türklerin de onayı ile adım atması gerekiyor Rumların. Türk tarafının itirazı da buna.