Kahraman Ormancılar, Vücutlarıyla Ateşe Set Oluyor
Terör örgütü PKK, "Ormanları kül edin" diye talimat veredursun fedakâr ormancılar, ateşe cansiperane atlamaya devam ediyor.
Bunun son örneği, İzmir`de birkaç gün önce çoğu aynı anda çıkan orman yangınlarında görüldü. Özellikle ateşin daha fazla alana yayılmaması ve yerleşim yerlerine ulaşmaması için iftarı bile ayaküstü yapan İzmir Orman Bölge Müdürlüğü işçileri, bir ağacın daha yanmaması için yer yer hayatlarını tehlikeye attı. 200 hektar ormanın yok olduğu yangın gecesi sabahlayan işçiler, "Bu fedakârlığı ülkemiz için seve seve yaptık, her zaman da yaparız." dedi.
Yangınların ilki Menemen ilçesinde çıktı. Ardından Seferihisar ilçesindeki Ürkmez Barajı`nın üst kısmındaki dağlık alanda, iki noktada aynı anda başladı. Aynı gün Bayındır Alankıyı ve Bornova Işıkkent`te çıkan yangınlarla birlikte sayı bir anda dörde yükseldi. Yangınların arka arkaya çıkması müdahaleyi zorlaştırırken İzmir, Manisa ve Aydın gibi illerden gelen 2 bine yakın işçi, dört noktaya sevk edildi. Ramazan olması sebebiyle birçok işçi oruç tuttuğu için yakıcı ateşe karşı adeta vücualarını set yaptı. Helikopterlerin havanın kararmasından sonra devredışı kalması da yer ekiplerinin işini zorlaştırdı. Geniş düzlükler açarak yangının köylere ilerlemesini engellemek isteyen işçiler çapa, kürek ve tırmıklarla dağlık ve otluk alanı adeta düz hale getirdi.
İşçilerin yaşadıklarına tercüman olan Öz Orman İş Sendikası İzmir Şube Başkanı Hamiyet Boyacı, bin 754 işçinin yanısıra çevre illerden de takviye geldiğini söyledi. Birçoğu kadrosuz olmasına rağmen fedakârca ateşe koştuklarını anlatan Boyacı, "Yangın çıktığı anda bölgeye gittim. İşçilerin birçoğu oruçlu olduğu için iftar vaktinde kumanya ve içecek dağıtarak moral vermeye çalıştım. Sabaha kadar çabaladılar. Ben onlara `kahraman` ve `cengaver` diyorum, çünkü herkes kaçarken onlar ateşe koşuyor. Yangını söndürerek bir nevi insanlığı kurtarıyorlar." şeklinde konuştu.
İsimlerinin açıklanmasını istemeyen işçiler ise, "Görevimizi yaptık. Bizim için ağaç kutsaldır. Ayrıca yangının ilerlemesi durumunda birçok ev de yanabilirdi. Bu sebeple durdurmak için var gücümüzle çalıştık. Birçoğumuz orucumuzu geç saatlerde açabildik." dedi.
Yangınların ilki Menemen ilçesinde çıktı. Ardından Seferihisar ilçesindeki Ürkmez Barajı`nın üst kısmındaki dağlık alanda, iki noktada aynı anda başladı. Aynı gün Bayındır Alankıyı ve Bornova Işıkkent`te çıkan yangınlarla birlikte sayı bir anda dörde yükseldi. Yangınların arka arkaya çıkması müdahaleyi zorlaştırırken İzmir, Manisa ve Aydın gibi illerden gelen 2 bine yakın işçi, dört noktaya sevk edildi. Ramazan olması sebebiyle birçok işçi oruç tuttuğu için yakıcı ateşe karşı adeta vücualarını set yaptı. Helikopterlerin havanın kararmasından sonra devredışı kalması da yer ekiplerinin işini zorlaştırdı. Geniş düzlükler açarak yangının köylere ilerlemesini engellemek isteyen işçiler çapa, kürek ve tırmıklarla dağlık ve otluk alanı adeta düz hale getirdi.
İşçilerin yaşadıklarına tercüman olan Öz Orman İş Sendikası İzmir Şube Başkanı Hamiyet Boyacı, bin 754 işçinin yanısıra çevre illerden de takviye geldiğini söyledi. Birçoğu kadrosuz olmasına rağmen fedakârca ateşe koştuklarını anlatan Boyacı, "Yangın çıktığı anda bölgeye gittim. İşçilerin birçoğu oruçlu olduğu için iftar vaktinde kumanya ve içecek dağıtarak moral vermeye çalıştım. Sabaha kadar çabaladılar. Ben onlara `kahraman` ve `cengaver` diyorum, çünkü herkes kaçarken onlar ateşe koşuyor. Yangını söndürerek bir nevi insanlığı kurtarıyorlar." şeklinde konuştu.
İsimlerinin açıklanmasını istemeyen işçiler ise, "Görevimizi yaptık. Bizim için ağaç kutsaldır. Ayrıca yangının ilerlemesi durumunda birçok ev de yanabilirdi. Bu sebeple durdurmak için var gücümüzle çalıştık. Birçoğumuz orucumuzu geç saatlerde açabildik." dedi.