İpekçi‘ye Basın Özgürlüğü Ödülü

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Başkanı Orhan Erinç, gazeteciliğin ‘‘Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluk Bildirgesi‘‘ kapsamında yapılmasının giderek zorlaştığını belirterek, ‘‘Meslek ilkelerine önem veren gazetecilerin işsiz kalma tehlikesi de ne yazık ki büyümektedir‘‘ dedi. 

Geleneksel Gazeteciler Günü dolayısıyla TGC tarafından Vodafone‘un katkılarıyla düzenlenen ‘‘2011 Basın Özgürlüğü Ödülleri‘‘ töreni CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu‘nun da aralarında bulunduğu çok sayıda davetlinin katılımıyla Dolmabahçe Sarayı Has Bahçe‘de gerçekleştirildi.

Erinç, törende yaptığı konuşmada, gazetecilik faaliyetleri nedeniyle Terörle Mücadele Yasası ile ilişkilendirilerek uzun sürelerdir tutuklu bulanan 70 gazetecinin durumunun basın mensuplarının endişeyle izlediği sorunlar arasında yer aldığını söyledi. 

TGC Başkanı Erinç, 2004‘te yaşama geçirilen, ifade özgürlüğünü sınırlayacağını, hapisteki gazeteci sayısını artıracağını ısrarla vurguladıkları yasa maddelerinin ‘‘Hele bir uygulansın, bir sıkıntı doğarsa değiştiririz‘‘ diye özetlenecek sözlere karşın yürürlükte olduğunu belirtti. 

Bu durumun yanı sıra yayın organlarına ve gazetecilere yönelik olarak uygulanan kaba kuvvet ve can güvenliklerine yönelik tehditlerin döneme damgasını vuran olumsuzluklar arasında önemli bir yer tuttuğunu ifade eden Erinç, şöyle konuştu:

‘‘Özeleştirimizi yaparsak gazeteciliğin ‘Türkiye Gazeteceleri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi‘ kapsamında yapılması giderek zorlaşmakta, meslek ilkelerine önem veren gazetecilerin işsiz kalma tehlikesi de ne yazık ki büyümektedir. Bahsettiğim bu olumsuzlukların devam etmesinin, Türkiye‘nin hukuk devleti kimliğiyle bağdaşmadığı inancındayız. Uluslararası verilerde Türkiye‘nin dünya sıralamasında son sıralarda gösterilmesi de ifade özgürlüğünün ve gazetecilerin çalışma koşullarının durumunu yansıtmaktadır. Ancak sorunlarımızın çözümsüz kalacağını da düşünmüyoruz. TBMM‘nin üzerine düşün görevi yerine getirme konusunda gerekli hassasiyeti göstereceği de beklentilerimiz arasındadır.‘‘        

     

-ÖDÜL TÖRENİ-

Daha sonra geçilen ödül töreninde, ‘‘2011 Basın Özgürlüğü Ödülü‘‘ ödülü , ‘‘basın özgürlüğü konusunda yaptığı çalışmalar, bu konudaki örgütlü mücadeleyi geliştirmeye yönelik  katkıları, sürece uluslararası destek sağlamayı başarabilmesi‘‘ nedeniyle Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Genel Başkanı Ercan İpekçi‘ye verildi. 

Ödülünü TGC Başkanı Erinç‘in elinden alan İpekçi, yaptığı teşekkür konuşmasında, Basın Özgürlüğü Ödülü‘nü, basın emekçisi Ahmet Şık ile paylaşmanın kendisi için büyük bir onur olduğunu belirtti.

Cezaevlerindeki tüm tutuklu ve hükümlü gazetecilerin onurlu direnişi, cesareti ve demokrasi mücadelesine katkıları karşısında, bu ödülü hak edebilecek kadar yeterli gayreti gösterebildiği kanısında olmadığını dile getiren İpekçi, ‘‘Yapılmış olanlar da tek başıma benim altından kalkabileceğim işler değildi. Yapılan her şey, hem sendikal kadrolarımızın hem de meslek örgütlerimizin, yayın kuruluşlarının ve tüm gazetecilerin büyük bir dayanışmasının eseridir. Varsa kendi bireysel küçük katkılarımdan dolayı, gösterdikleri anlayış ve tahammül için eşime ve çocuklarıma teşekkür etmeliyim. Ayrıca çalıştığım iş yeri olan Anadolu Ajansı‘ndaki tüm mesai arkadaşlarıma ve sendika üyelerimize, ihmalkarlığım karşısında ortaya koydukları hoşgörüden dolayı da şükranlarımı sunmak zorundayım‘‘ diye konuştu.

İpekçi,  ödülü tek başına almasının kendisine ağır geleceğini belirterek, ‘‘Ben bu ödülü tarihe emanet etmek istiyorum. Bu amaçla Türkiye Gazeteciler Cemiyeti‘nin Basın Müzesi‘nde sergilenmesini diliyorum‘‘ dedi. 

Sansüre direnişin 103. yıl dönümü olan bugün, cezaevlerindeki gazetecilerin mektuplarıyla hazırlanan ve bazı gazetelerin eki olarak verilen ‘Tutuklu Gazete‘den de bahseden İpekçi, gazetenin 39 tutuklu ve hükümlü gazeteci kadrosu ve 1 konuk yazarıyla, sansüre direnişin bir simgesi olarak çıktığını vurguladı.

İpekçi, ‘‘Cezaevlerinde 1 değil 5 gazete çıkaracak kadar gazeteci kadrosu var. Cezaevlerindeki tutuklu ve hükümlü gazeteci sayısı 70‘e ulaştı. Geçen yılın 24 Temmuz‘unda bu sayı 47 idi. Eğer kanunlar değiştirilmezse, eğer mahkemeler kanun hükümlerini, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihatları ve hukukun evrensel ilkeleri doğrultusunda daha geniş bir perspektifle uygulamazlarsa, gelecek yıl cezaevlerindeki gazeteci sayısının 100‘ü geçmesi kaçınılmazdır‘‘şeklinde konuştu. 

-AHMET ŞIK‘IN ÖDÜLÜNÜ AVUKATI ALDI-

Kaynak: AA