Kimlik üretecek bir hareketlenme çıkmaz
Yeni Şafak Gazetesi Yazarı Ali Bayramoğlu, Kılıçdaroğlu'nun CHP'deki karmakarışık bir yapıyla kimlik üretmeye çalıştığını ifade ederek, "Yemin boykotuyla kimlik üretecek bir hareketlenme çıkacağını sanmıyorum" dedi.
Habertürk ekranlarında yayınlanan, Ece Üner'in sunduğu Akşam Raporu programının dünkü bölümüne Yeni Şafak Gazetesi Yazarı Ali Bayramoğlu konuk oldu. Bayramoğlu, CHP'nin yemin boykotuna ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Kılıçdaroğlu dönemindeki gücün, CHP'ye hak ederek geldiği bir dönem olmadığını ifade eden Bayramoğlu, "Erbakan'ı yenmiş bir Erdoğan var, İsmet Paşa'yı yenmiş bir Demirel vardı. Baykal'ın gidiş şekli, Kılıçdaroğlu'nun oraya gelme biçimi ve gelirken ne türk ittifaklar üstüne oturduğu, ne tür tasviye politikaları üzerinden yol aldığı da ortada" şeklinde konuştu.
Bayramoğlu, "Diğer taraftan baktığımızda kendisini dil olarak yenilemeye çalaşılan ama sürekli olarak CHP'nin içerisindeki çok sert duvalara çarpan, dolayısıyla biraz yamalı bohçayı andıran, bir tarafta çok radilal bir demokrat temsille, diğer tarafta ergenekoncu temsile kadar giden ya da CHP'lilikle hiç alakası olmayan Sinan Aygün gibi isimlerin içerisinde yer aldığı, 28 Şubat'ın Savunma Bakanı Turhan Tayan gibi isimlerin içinde yer almış olduğu karmakarışık bir yapı. Bu yapıdan Kılıçdaroğlu bir kimlik ve bütünlük üretmeye çalışıyor" şeklinde konuştu.
Seçim Kampanyasının son 15 gününde, özellikle Güneydoğu'daki çıkışlarıyla CHP'nin fena gitmediğini savunan Bayramoğlu, "Yemin boykotu da onun parçalarından biri olarak düşünülebilir" dedi. Bayramoğlu, "Eğer buradan başarıyla çıkabilirse ya da çıkabilecek hamleler yapmış olsaydı elbette kendi gücünü ve kendi iktidarını daha parti içinde pekiştirirdi ama görüntü o değil" diye konuştu.
"Buradan Tayyip Erdoğan karşısında bu dili, bu tutumu sürdürdükçe, eğer Tayyip Erdoğan'ı tanıyorsak, Kılıçdaroğlu'nun sonu çalması söz konusu değildir" diyen Bayramoğlu şöyle devam etti:
"Eğer Kılıçdaroğlu meclise girip bu işi başka türlü zorlasaydı, Türkiye'de oluşacak iklimin daha pragmatist olan bir başbakanın, biraz da ataerkil, yani dinleyip dinleyip insanlar haklı, verme zamanıdır diye düşünen bir Başbakanın harekete geçebileceğini varsayabildik. Şu noktada tam tersine Başbakanı daha meşru bir poziyona iten, bir manasızlığın içinde sanıyorum CHP. Ve buradan da kimlik üretecek bir hareketlenme çıkacağını sanmıyorum"
Kılıçdaroğlu dönemindeki gücün, CHP'ye hak ederek geldiği bir dönem olmadığını ifade eden Bayramoğlu, "Erbakan'ı yenmiş bir Erdoğan var, İsmet Paşa'yı yenmiş bir Demirel vardı. Baykal'ın gidiş şekli, Kılıçdaroğlu'nun oraya gelme biçimi ve gelirken ne türk ittifaklar üstüne oturduğu, ne tür tasviye politikaları üzerinden yol aldığı da ortada" şeklinde konuştu.
Bayramoğlu, "Diğer taraftan baktığımızda kendisini dil olarak yenilemeye çalaşılan ama sürekli olarak CHP'nin içerisindeki çok sert duvalara çarpan, dolayısıyla biraz yamalı bohçayı andıran, bir tarafta çok radilal bir demokrat temsille, diğer tarafta ergenekoncu temsile kadar giden ya da CHP'lilikle hiç alakası olmayan Sinan Aygün gibi isimlerin içerisinde yer aldığı, 28 Şubat'ın Savunma Bakanı Turhan Tayan gibi isimlerin içinde yer almış olduğu karmakarışık bir yapı. Bu yapıdan Kılıçdaroğlu bir kimlik ve bütünlük üretmeye çalışıyor" şeklinde konuştu.
Seçim Kampanyasının son 15 gününde, özellikle Güneydoğu'daki çıkışlarıyla CHP'nin fena gitmediğini savunan Bayramoğlu, "Yemin boykotu da onun parçalarından biri olarak düşünülebilir" dedi. Bayramoğlu, "Eğer buradan başarıyla çıkabilirse ya da çıkabilecek hamleler yapmış olsaydı elbette kendi gücünü ve kendi iktidarını daha parti içinde pekiştirirdi ama görüntü o değil" diye konuştu.
"Buradan Tayyip Erdoğan karşısında bu dili, bu tutumu sürdürdükçe, eğer Tayyip Erdoğan'ı tanıyorsak, Kılıçdaroğlu'nun sonu çalması söz konusu değildir" diyen Bayramoğlu şöyle devam etti:
"Eğer Kılıçdaroğlu meclise girip bu işi başka türlü zorlasaydı, Türkiye'de oluşacak iklimin daha pragmatist olan bir başbakanın, biraz da ataerkil, yani dinleyip dinleyip insanlar haklı, verme zamanıdır diye düşünen bir Başbakanın harekete geçebileceğini varsayabildik. Şu noktada tam tersine Başbakanı daha meşru bir poziyona iten, bir manasızlığın içinde sanıyorum CHP. Ve buradan da kimlik üretecek bir hareketlenme çıkacağını sanmıyorum"