'Şu partiye oy verin' denmesi bir ilktir ve çok manidardır

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, The Economist'in makalesinde "Şu partiye oy verin" denmesinin bir ilk ve çok manidar olduğunu söyledi. Şimşek, "Kılıçdaroğlu'nun İsrail'e yaranma çabası da global medyadan destek görme çabası da çok ilginçtir" dedi.

'Şu partiye oy verin' denmesi bir ilktir ve çok manidardır
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, canlı yayında Haberturk TV Genel Yayın Yönetmeni Yiğit Bulut'un sorularını yanıtladı.

The Economist 'in yayınladığı makalede, "CHP'ye oy verin" çağrısını değerlendiren Şimşek, tüm bu bahsedilen gelişmelerin zamanlaması itibariyle çok manidar olduğunu ifade etti. Yıllarca Newyork'ta ve Londro'da çalıştığını belirten Şimşek, "Yani finans sektörünün içini dışını çok iyi biliyorum. Olup bitenler şok edici. Çünkü bu petrol fiyatlarıyla cari açığın artacağı, sadece petrol faturasının 50 milyar dolara ulaşacağı, en ufak bir matematik bilgisi olan uluslararası bankaların analizcileri tarafından görülebilir. Cari açıkla ilgili yazılıp çizilenlerin sürpriz olmaması lazım.Önceden ne olacağı belliydi" diye konuştu.

Ciddi bir manipülasyonun söz konusu olduğunu savunan Bakan Şimşek, "The Economist'e 10 yıldır üyeyim. Kaliteli bir dergi ama ilk defa çok açık bir şekilde, böylesine saygın bir dergi tarafından bir parti adres gösterilerek oy verilmesi isteniyor. Daha önce bunlar İtalya'da 'Berlusconi yönetemiyor, gitse iyi olur' demişler Ama şu partiye oy verin dememişler. İngiltere'de 'İşçi Partisi miladını doldurdu, değişime gerek var' diye yorum yapmışlar. Ama liberal demokratlar mı, muhafazakarlar mı, öyle bir tercih koymamışlar. İlk defa adres belli, şuna oy verin diyorlar" ifadelerini kullandı. Şimşek şöyle devam etti:

"Bunun arka planına bakılırsa, Economist dergisindeki makaledeki öne sürülen iddialar doğru mu? Ak Parti'nin gitmesi gerektiği söylemi doğru mu? Daha önce Türkiye'nin AB'ye başvurusu vardı. 40 yıl sonrasına kadar AB'nin bu işin Türkiye tarafından yapılacağını kabullenmemiş. 'Kophenang kriterlerinde, Türkiye demokratik sistem anlamında AB standartını yakalamış mı?' sorusuna "Türkiye yakalamamıştır" denmiştir. 2003 ile 2004 yılı arasında çok ciddi reformlar yapıldı. Temel hak ve özgürlükler için İç Hukukun Üstünlüğü diye bir sözleşmeyi kabul etmişiz. Ak Parti olarak biz bunları yaptıktan sonra AB müzakere sürecinde bizi kabul etmişler ve bizi masaya almışlar. Economosit dergisi bunu çok iyi biliyor çünkü bu sürecin anlamlı olduğunu söyleyen bir dergi. Ama bugün gelinen noktada genelde kimin makale yazıldığında isim verilmez dergide, böyle bir makalede "Şu partiye oy verin" denmesi bir ilktir ve çok manidardır.

"KILIÇDAROĞLU, İSRAİL'E YAKINLAŞMAYA ÇALIŞIYOR"

Son dönemlerde Kılıçdaroğlu'nun ciddi bir şekilde İsrail'e yakınlaşmaya çalıştığını söyleyen Bakan Şimşek, "Çünkü şu bi açık, İsrail'in Dünya'da etkinliği fazla. Dünya finans sektörünün arka kısmına baktığınızda Yahudi sermayelerini görürsünüz. Global medya sektörüne baktığınız zaman ağırlıklı olarak yine Yahudi sermayesini görürsünüz. Bu bir tespit. Kılıçdaroğlu çıkıyor, 'Ben olsam Mavi Marmara'ya izin vermezdim' diyor. Mavi Marmara ne? İsrail'in zulmünü protesto için yola çıkmış, vatandaşlarımızın katledildiği bir girişim. Kılıçdaroğlu bunu protesto etmiyor mitinglerinde çıkıp "Ben olsam izin vermezdim" diyor. Mavi Marmara olayı, bizim güdümüzde olan bir şey değildi, bu sivil bir insiyatifti" diye konuştu.

"Sonuç itibariyle şöyle bir noktaya geliyoruz" diyen Şimşek şunları söyledi:

"Kılıçdaroğlu Batman'a lokal açılışına geldi. Orada kullandığı söylem ve dil, gündeme getirdiği talepler BDP'nin afişlere yansıyan taleplerdir. KCK'nın terör örgütünün kullandığı malzemelerdir. Çok şaşırdım. Kılıçdaroğlu oraya geldiği zaman belki burada ufak tefek bir oy devşiririm diye bu söylemelere girmesi, insanın içini sızlatıyor. Çünkü kendisi de biliyor ki; KCK siyasi bir yapılanma değil, altında silahlı bir güç var öz savunma diye. Bunu bilmelerine rağmen bilmemezlikten gelip aynı talepleri gündeme getirmeleri çok ilginç. İsrail'e yaranma çabası da global medyadan destek görme çabası da çok ilginçtir."

BEYAZ GAZETE