Erdoğan CHP'yi topa tuttu

İstanbul'daki ilçe mitinglerinin ardından Başbakan Erdoğan Kastamonu'da vatandaşlara seslendi. Erdoğan'ın hedefinde CHP lideri Kılıçdaroğlu ile MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli vardı.

Erdoğan CHP'yi topa tuttu
CHP ve MHP'yi sert dille eleştiren Başbakan Erdoğan, CHP liderinin gözünün Merkez Bankası'ndaki 90 milyar dolarda olduğunu iddia ederek, 'Benim milletim sana izin vermez. Hiç merak etme 12 Haziran'da bu millet senin defterini dürecek bir daha gelmemek üzere geri gideceksin' dedi.

MHP lideri Bahçeli'ye de sert sözlerle yüklenen Erdoğan, 'Meğer milliyetçiydin niye gidip IMF'in kapısında borç para dilendin. Biz ödedik ödedik 30 milyar dolar borcu 5.1 milyar dolara kadar çektik' dedi.

İşte Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları;

19 Mart'ta Çanakkale şehitliğimize gittik orada gördük ki Kastamonulu şehidimiz çok var ve öğrendik ki savaşta en çok şehit veren ilimiz Kastamonu olmuş. Çanakkale'de en fazla şehidi veren ilimiz Kastamonu oldu ve meşhur bir türkü varya; Ana ben gidiyorum düşmana karşı' türküsü aslında Kastamonu'nun türküsüdür. Kurtuluş savaşında donarak şehit olan, Şerife bacınındır, Yavuz Sultan Selim Kastamonu'ya geldiğinde, Candar Beyi benim kılıcım Müslümana kalkmaz diyerek teslim olmuştur.

Burada bir üzüntümü sizlerle paylaşmak istiyorum son bir kaç hafta içinde, CHP bu ülkenin, bu milletin dini değerlerine ardı ardına hakaretler yağdırdı. Eskişehir'de bir sergi açtı CHP'li belediye, camiye, tesettüre hakaret ettiler. CHP'nin bir milletvekili adayı güya bir bilim kadını çıktı, İstanbul'un Zincirlikuyu mezarlığında eskiden orada ruhuna fatiha yazarmış ondan rahatsız olmazmışta şimdi ise orada Zincirlikuyu girişinde 'Her nefis ölümü tadacaktır' yazıyormuş bu Allah'ın ayeti biliyorsunuz, tabutların üzerinde bile hatta bu yazar. Allah' ın ayetine sinir bozucu diyor, yani sen profesör olmuşsun ama cehalet heryerinden akıyor. Böyle bir ifadeyi kullanmak için CHP adayı olman mı gerekiyordu ama bunların genine işlemiş. Yeni genel başkan Kılıçdaroğlu, Samsun mitinginde edepli bir insanın ağzına almayacağı ifadelere yeltendi. Sadece 'Edep yahu' dedik ve sustuk.

"BELİNE HAKİM OLAMADI VE GİTTİ"

Kendinden önceki genel başkan da böyleydi biz geçen örnek verdik eline, beline, diline hakim ol diye, kendinden önceki işte ortada beline hakim olamadı ve gitti. Bahçeli'de şimdi diyor ki bu çıkanlar özeldi çünkü kendi adamlarınında böyle kasetleri ortaya çıktı. Bu toplumun ahlak değerlerine, ters düşenler noktasında herkes Hacı Bektaş-ı Veli'nin ifadesiyle, 'Eline, beline, diline' hakim olacaksın. Kemal Kılıçdaroğlu işte böyle bir skandal genel başkanıdır yoksa nerde genel başkanlık haddine mi onun? Böyle bir kaset çıkmasa şimdi Kılıçdaroğlu'mu vardı, millete dil uzattı, kendini uyardık ancak dün Siirt'te haddi aşarak artık edep dairesini tamamen çiğneyerek, aklı, inancı bir kenara bırakarak mutlak yaradıcımız olan Allah-u Teâla'ya dil uzatarak büyük bir saygısızlığa imza attı. Burdan Kastamonu'dan sesleniyorum, Siirt'te karşında beklediğin kalabalığı bulamadın diye bu densizliği yapmaya hakkın varmı? Bu edepsizliktir, bu yaradana karşı küstahlık, saygısızlıktır. Şahsıma yapılan hakarete bugüne kadar hep katlanıyorum ama yaradılana karşı yapılan küstahlığa gülüp geçemem nedir bu küstahlık ve haddini bilmezlik. Bizden özür dilemedi, bari bundan dolayı müslümanlardan, bu milletten özür dilesin zerre kadar haysiyeti varsa bu sözden sonra o koltukta oturmasın. Bu ülkenin yüzde 99'u müslüman diyeceksin ve mutlak yaratıcalarına hakaret edeceksin. Buradan haddini bil haddini diyorum.

Biz milliyetçiliği hiçbir zaman ırkçılık olarak ayrımcılık olarak görmedik, milliyetçilik hastane yapmaktır, yol inşa etmektir, şehirlere modern konutlar kazandırmaktır. Milliyetçilik, bu milletin onurunu dik tutmak bu ayyıldızlı bayrağı gururla dalgalandırmaktır. 26 Maddelik Anayasa değişikliğini Kastamonu Türkiye ortalamasının üstünde verdiği desteğiyle gerçekleştirdik şimdi 12 Haziran'da da bu patlamayı gerçekleştireceğiz, 38 günümüz var kapı kapı dolaşacağız buna hazırmıyız?

Biz halkımıza efendi olmaya değil, biz halkımızın hizmetkarı olmaya geldik bizim durumumuz bu. Milli Eğitim bütçesi gerilerdeydik birinci sıraya getirdik. Sıraların üzerine kitapları koyduk, ilköğretimde de ortaöğretimde. Yoksulluk eğitim için mani değil ilköğretimdeyse yavrumuz erkek 25 lira kız öğrenci 35 lira ortaöğretimde erkek öğrenciye 45 lira kız öğrenciye 55 lira veriyoruz. Parayı kime veriyoruz? Annenin hesabına veriyoruz, sosyal güvencesi olmayan kardeşlerim müracatını yapacak ve bunu alacak kaç çocuğu olursa olsun mani yok. Bu milletin nüfusunu azaltmak istiyorlar, azaltmak istediler yıllarca yaşlı bir Türkiye istiyorlar bizde diyoruz ki genç, dinamik, aydınlık bir nüfusla yarınlara yürüyeceğiz.

"SEVSİNLER SİZİN MİLLİYETÇİLİĞİNİZİ"

Bizden önce MHP 45 lira veriyordu üniversite öğrencilere sevsinler sizin milliyetçiliğinizi, biz ne veriyoruz 240 lira ve ne kadar müracat olrusa olsun bursa ve krediye hepsine veriyoruz. Geçen sene 900 bini buldu verdiğimiz burs, çıkmış Kılıçdaroğlu ben her eve 600 lira vereceğim diyor geç o işleri geç. Biz sadece üniversite öğrencisine 390 lira veriyoruz, mastır öğrencilerine 480 lira, doktora öğrencisine 720 lira burs veya kredi veriyoruz. Biz buyuz, dahada iyi olacak, yurtlarımızı çoğaltıyoruz, inşallah yurt sorunuda kalmayacak. Daha iyi, daha güzel olacak bütün bunlarla beraber eğitimde bir müjdemiz var artık kara tahta gidiyor, kara tahta ilköğretimde, ortaöğretimde kalkıyor onun yerine akıllı tahta geliyor ve bu bilgisayar donanımlı olacak. Onunla kalmıyoruz, her çocuğumuza ücretsiz olarak birertane elektronik kitap veriyoruz, bu kitap iPad'i biliyorsunuz değilmi? Bunun içine müfredat yüklenecek, öğrenciler sadece iPad'i ile derse gidip gelecek. Amerika'da Corç hangi imkana sahipse Kastamonu'da ki Ahmet, Mehmet, Hüseyin, Ayşe, Fatma aynı imkana sahip olacak.

Bunların borcundan IMF'ye kalan 5 milyar dolar borcumuz kaldı bunu biz tek çırpıda öderiz ama acelemiz yok bize yararı yok faydası var dolayısıyla böyle devam ediyor ve 2012 'de bitiyor. Biz Stand-By anlaşması yapmadık IMF ile çünkü bizim siyasi hareketimize müdahale etmek istediler gelir maliye bakanlığını ben yönetirim dedi ama yok arkadaş o MHP'nin dönemindeydi AK Parti'de böyle birşey yok. Merkez Bankası'nın kasasında 27,5 milyar dolar döviz vardı, şimdi ise 93 milyar dolar var kasada, öyle zannediyorum ki Kılıçdaroğlu kasada ki bu paraya göz dikti. Bunlar çünkü kasalar doluyken boşaltmaya alışmışlar. Kusura bakma benim milletim sana bu fırsatı artık vermez daha çok beklersin zaten 12 Haziran'da da defterin dürülecek bir daha da geri gelmezsin heralde. İsyan etmesinin, hakaret etmesinin arında bunları görüyor aslında onban böyle davranıyor. Sizden neden ben bu 38 gün içinde koşalım diyorum işte bunun için. Kılıçdaroğlu SSK'nın müdürlüğünü yaptı o yılların dili olsada konuşsa, benim burada ki bacılarım, kardeşlerim o yılları hatırlarlar sigorta hastanelerinde kuyrukta azmı bekledik? İlaçlarımızı alabiliyormuyduk? Oradan numarayı alırsın o gün muayene oldun oldun olamadın muayenehaneye gel derdi. İlacın yarısını alırsın, yarısını alamazsın şimdi böyle birşey varmı? Kılıçdaroğlu, batırdın be SSK'yı, senden öncekiler böyle zarar etmiyordu her yıl geri gitti, her yıl geri gitti onuda yapamadı gitti Ecevit'ten adaylık istedi ama Ecevit demek ki bunun böyle oluğunu biliyordu ki veto etti adaylığını.

Şimdi SSK'da artık devlet bankası, SSK böyle bir ayrım var mı? İstediğimiz hastaneye gidiyoruz, ağız diş sağlığı istediğin yere gidebiliyorsun olay bu. Neden? Devlet halkı için var ve artık belli bölgelere helikopter ambulanslar yereleştirdik yani şehirlerarasında bir sıkıntı olduğunda helikopter ambulanslar gelsin hastaneye götürsünler diye. Hizmetkâr devlet bu işte, bu hedef biz hayal pazarlamıyoruz, umut simsarlığı yapmıyoruz, ilkesizce, bol keseden atan siyaseti elimizin tersiyle yittik. Millete bidon kafalı, göbeğini kaşıyan diyenlerle beraber olmadık, olmayacağız. İşte MHP dönemi, devletin kamu net borç stoku yüzde 61 devletin ödediği faiz yüzde 63'tü şimdi yüzde 7 faiz ödüyor. 63 nere, yüzde 7 nere kimin cebinde kalıyor bu fark vatandaşımın cebinde kalıyor. Bir önceki birde bugün ki hesabı yap biz gelmeden önce asgari ücretten aldığınında azını alıyorsan şuan inanın burada bir dakika durmam, biz bu ülkeyi böyle yönettik, böyle yönetiyoruz. Göreve geldik, Cumhuriyet tarihinde ne kadar duble yol yapılmıştı? Biz 8,5 senede 13 bin 600 kilometre yol yaptık, bunu 10'la çarpsan biz 79 sene iktidar olsaydık şuanda 136 bin kilometre bölünmüş yol yapardık, artık hızlı trenimiz var. Ankara, Eskişehir şimdi Eskişehir, İstanbul Türkiye nerelere kavuşuyor şimdi birde Ilgaz tünelini yapıyoruz. Artık daha rahat ulaşacaksınız, dağları aşmayacak tünellerden geçeceğiz. Şuanda hizmet defterimizin içinde bunlar var bunlarıda süratle geliştireceğiz.

Önümüzü kesenlere sizler yol vermeyeceksiniz çünkü Türkiye hazır, hedef 2023, istikrar sürsün Türkiye büyüsün hedefimiz bu bunu başaracağız. 81 vilayetimizde artık üniversiteler var. Dünyanın heryerine koştuk, sadece Kastamonu'ya 467 derslik yaptık, okullarımıza 7 bin 55 adet bilgisayar gönderdik bütün bunların yanında, süratle inşallah akıllı tahtalarımızı da okullarımıza ihalenin ardından göndereceğiz. TOKİ aracılığıyla Kastamonu'da bugüne kadar 1423 konutu tamamladık ve sahiplerine teslim ettik. Ulaştırmada tarihi hizmetler, 2002 yılına kadar Cumhuriyet tarihinde Kastamonu'da yapılmış bölünmüş yol 47 kilometre biz 8,5 yılda 160 kilometre bölünmüş yol yaptık. Yani Cumhuriyet tarihinde yapılanın 3,5 katını biz yaptık


Kaynak: İHA