Chp‘den Mitinge Gel Çağrısı
CHP Genel Başkan yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, yarın Diyarbakır‘da yapılacak miting öncesinde Diyarbakırlıları mitinge davet etti.
Tanrıkulu, CHP İstanbul 2. Bölge Milletvekili adayı Aydın Ayaydın ve Diyarbakır Milletvekilli adayları ile birlikte düzenlediği basın toplantısında, Şırnak‘ta geçtiğimiz günlerde yapmayı düşündükleri mitingi 3 Haziran tarihinde yapacaklarını hatırlattı. Mitinglerde çok iyi geri dönüşler aldıklarını belirten Tanrıkulu, "Diyarbakır mitinginin özel bir anlamı var. Mitingin kendisi zaten büyük anlam taşıyor. CHP Türkiye‘deki Kürt meselesine seçim dönemiyle sınırlı olmayan bir biçimde, gerçekçi, demokrasinin
tüm kurallarına uyan, Türkiye‘nin üzerinde buluşabileceği çözüm önerileri ortaya koyuyor. Bu önerilerimiz Türkiye‘nin her yerinde büyük bir ilgi gördü. İlk defa bu seçimde CHP gündem belirleyen bir konuma geldi. Yarın da bugüne kadar açıkladığımız, cesurca ifade ettiğimiz görüşlerimizi Diyarbakır‘da halkımıza duyuracağız" diye konuştu.
Gazetecilerin Cizre‘de bir öğrenci yurduna molotof kokteyli atılması, CHP‘nin Hakkari mitingi ve seçim öncesi gerginlikleri ile ilgili sorularını yanıtlayan Tanrukulu, CHP‘nin seçim döneminin tam bir güvenlik içerisinde geçmesinden yana olduğunu söyledi. Tanrıkulu, "Şiddete ve şiddetin her türlüsüne da karşıyız. Şiddet hiçbir zaman sorunların çözümünde bir araç olmamalıdır ve dışlanmalıdır. Şiddetin 12 Haziran öncesi ve sonrasında da dışlanması gerekir. Biz kendi görüşlerimizi topluma anlatmaya
çalışıyoruz. Mitinge gelenlerle ilgili bir güvenlik soruşturması yapmıyoruz. AK Parti‘nin yaptığı gibi arşiv araştırması yapmıyoruz. Yarın ki mitingimiz de her görüşten insana açıktır. Nitekim AK Parti‘nin zihin dünyasına yansıyanlar basına yansıdı. Ben o fotoğrafları avukatlığımdan biliyorum, polisin yaptığı dava dosyalarındaki resimlemelerdir. Bu resimlemelerin arkasına sayın Başbakan‘ın dayanmış olması da, son derece düşündürücüdür. Sayın Başbakının zihin dünyasında aslında Kürt meselesi yok. Türkiye‘nin
bu temel meselesine çözüm mantığı yok. Başbakanın 9 yıldır bu bölgede yarattığı sahte inancı CHP yeni tezleriyle düşürdüğü için bu sahte inancı topluma gösterdiği için Başbakan öfke içerisindedir. Başbakanın söylediğini kulağı duymuyor. Dilini demokrasiye uygun bir usluba dönüştürmüyor, dönüştürmediği için de toplumda böyle öfkeyle karşılanıyor. Kabahati toplumda değil, kendisinde ve bugüne kadar uyguladığı politikalarda araması lazım. Dün ne söylüyor? Sayın genel başkanımıza da Sanal Başkan diyor. Demek ki
sayın Başbakanın rüyasına girmeye başlamışız. CHP kabusu görüyor. CHP iktidara geliyor, Başbakan öyle bir duygu hali içerisindedir" şeklinde konuştu.
CHP‘nin Başbakan gibi akşam uyuyup, sabah aklına geleni söyleyen bir siyasal anlayış içerisinde olmadığını vurgulayan Tanrıkulu, şunları söyledi:
"Biz bu projemizi Türkiye‘nin her yerinde anlatıyoruz. Biz bu sorunu sadece bölge sorunu olarak değil, Türkiye‘nin sorunu olarak görüyoruz. O nedenle Başbakan gibi burada iki güzel duygusal kelime söyleyip, insanların duygularıyla oynayıp, bunun üzerine sahte bir inanç yaratma iddiasında değiliz. CHP yıllardan sonra bu sorunun bütün yönüyle en gerçekçi çözümlerini ortaya koymuştur. Başbakanın yarattığı sahte inancın bölgede anlaşılması nedeniyle, Türkiye‘de milliyetçi kesimlere ve onların duygularına
hitap etmeye başladı. Ama bu da ters tepecek çünkü, biz Türkiye‘nin bu kesimindeki insanların da sağduyulu, serinkanlı olduğunu ve Başbakan‘ın yarattığı çatışmacı, uzlaşmaz ve öfke dolu sözlerine, uslubuna, Orta Anadolu‘da, Karadeniz‘de destek olmayacağı görüşü içerisindeyiz. CHP sadece Kürt sorununu değil, bütün sorunlarını çözebilecek kadrolara sahiptir. Başbakan ‘çıraktık, kalfa olduk, usta olmaya çalışıyoruz‘ diyor. Bu insanlar deneme tahtası mı? çıraksa yapmaz bu işi, çırağa bir araba bile tamir
ettirilmez. Türkiye‘nin bu önemli meseleleri bir çırağa teslim edilmeyecek kadar önemli."
CHP İstanbul 2. Bölge Milletvekili adayı Aydın Ayaydın da, hiçbir siyasi partinin ekonomi ile ilgili somut projeleri olmamasına rağmen, CHP‘nin son derece ayakları yere basan uygulama şansı olan ekonomik projeleri olduğunu kaydetti. Bunların en başında aile sigortasının geldiğini, çünkü AK Parti iktidarı sayesinde 5 milyon olan yoksul sayısının, 15 milyona çıktığını savunan Ayaydın, "Bugün Türkiye‘de 15 milyon yoksul var. 3 milyon 250 bin yoksul aile olduğunu düşünürsek resmi istatistiklere göre, biz bu
aileye her ay evine 600 lira ile bin 200 lira girecek şekilde çalışmalar yaptık. Bu toplam maliyeti AK Parti yetkililerinin bahsettiği gibi 30 trilyon 40 trilyon değil. Onlar hesap bilmiyorlar, yanlış hesap yapıyorlar. Ben iktisat profesörüyüm, bu işi iyi bilenlerden biriyim. Eğer bu işi bilmiyorlarsa ben onlara da öğretirim bu işi. Mevcut yapı içerisinde dağıtılacak para 12.8 milyar lira yapıyor. Şu anda sosyal harcamalar bütçesinde 4 milyar zaten var. Geriye kalan 8.8 milyar. CHP iktidarında bu parayı
ödediğimizde bu para manava, kasaba, şuraya buraya ödenecek ve bunun 1 milyarı devlete geri gelecek. Geriye kalan 7.8 milyar olacak. Bunun da Türkiye bütçesindeki payı 1.4‘tür. CHP bu konudaki kaynağını bulduktan sonra. İnsanığı tembelliğe alıştıracaklar diyorlar. Biz bu kişileri geçimlerini sağlayıncaya kadar sürdürecek ve bu kişilere iş sağlayacak. İşe girdikten sonra yoksul aylığı kesilecek. Eğer kişi 3 defa kendisine teklif edilen işi kabul etmez ise bu para kesilecek. Eğer hükümet 1.4‘lük bir bütçe
bülümünü ayıramıyorsa onun iktidar olması zaten mümkün değildir. Biz bu 1.4‘lik bölümü de milli savunma bakanlığı bütçesinden aktaracağız" dedi.
Milli Savunma Bakanlığı bütçesine de ilave B planltoplumda değil, kendisinde ve bugüne kadar uyguladığı poliından aktarma yapacaklarını ifade eden Ayaydın, "Nedir bu? Şu anda 100 binin üzerinde bedelli askerlik için bekleyen var. Biz buna paralel olarak bedelli askerliği çıkaracağız. Geliri 24 bin dolardan yüksek olan insanlara belirlemiş olduğumuz bir bedel alınacak, ailenin geliri 12 ile 22 bin dolar arasında ise daha alt kademede bir para alınacak 21 gün askerlik yapacak. Özellikle Doğu ve Güneydoğu
Anadolu Bölgesi‘ndeki gençlerimiz, geliri 12 bin doların altında olan ailelerin çocukları da hiçbir bedel ödemeden bedelli askerlik yaparak, askerlik görevini ifa etmiş olacaklar. Burdan kazanılacak para MSB bütçesine aktarılacak" diye konuştu.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, yarın Kemal Kılıçdaroğlu‘nun katılacağı mitinge her kesimden ve siyasi görüşten vatandaşın katılması ve destek vermesini de istedi.
Kaynak: İHA
tüm kurallarına uyan, Türkiye‘nin üzerinde buluşabileceği çözüm önerileri ortaya koyuyor. Bu önerilerimiz Türkiye‘nin her yerinde büyük bir ilgi gördü. İlk defa bu seçimde CHP gündem belirleyen bir konuma geldi. Yarın da bugüne kadar açıkladığımız, cesurca ifade ettiğimiz görüşlerimizi Diyarbakır‘da halkımıza duyuracağız" diye konuştu.
Gazetecilerin Cizre‘de bir öğrenci yurduna molotof kokteyli atılması, CHP‘nin Hakkari mitingi ve seçim öncesi gerginlikleri ile ilgili sorularını yanıtlayan Tanrukulu, CHP‘nin seçim döneminin tam bir güvenlik içerisinde geçmesinden yana olduğunu söyledi. Tanrıkulu, "Şiddete ve şiddetin her türlüsüne da karşıyız. Şiddet hiçbir zaman sorunların çözümünde bir araç olmamalıdır ve dışlanmalıdır. Şiddetin 12 Haziran öncesi ve sonrasında da dışlanması gerekir. Biz kendi görüşlerimizi topluma anlatmaya
çalışıyoruz. Mitinge gelenlerle ilgili bir güvenlik soruşturması yapmıyoruz. AK Parti‘nin yaptığı gibi arşiv araştırması yapmıyoruz. Yarın ki mitingimiz de her görüşten insana açıktır. Nitekim AK Parti‘nin zihin dünyasına yansıyanlar basına yansıdı. Ben o fotoğrafları avukatlığımdan biliyorum, polisin yaptığı dava dosyalarındaki resimlemelerdir. Bu resimlemelerin arkasına sayın Başbakan‘ın dayanmış olması da, son derece düşündürücüdür. Sayın Başbakının zihin dünyasında aslında Kürt meselesi yok. Türkiye‘nin
bu temel meselesine çözüm mantığı yok. Başbakanın 9 yıldır bu bölgede yarattığı sahte inancı CHP yeni tezleriyle düşürdüğü için bu sahte inancı topluma gösterdiği için Başbakan öfke içerisindedir. Başbakanın söylediğini kulağı duymuyor. Dilini demokrasiye uygun bir usluba dönüştürmüyor, dönüştürmediği için de toplumda böyle öfkeyle karşılanıyor. Kabahati toplumda değil, kendisinde ve bugüne kadar uyguladığı politikalarda araması lazım. Dün ne söylüyor? Sayın genel başkanımıza da Sanal Başkan diyor. Demek ki
sayın Başbakanın rüyasına girmeye başlamışız. CHP kabusu görüyor. CHP iktidara geliyor, Başbakan öyle bir duygu hali içerisindedir" şeklinde konuştu.
CHP‘nin Başbakan gibi akşam uyuyup, sabah aklına geleni söyleyen bir siyasal anlayış içerisinde olmadığını vurgulayan Tanrıkulu, şunları söyledi:
"Biz bu projemizi Türkiye‘nin her yerinde anlatıyoruz. Biz bu sorunu sadece bölge sorunu olarak değil, Türkiye‘nin sorunu olarak görüyoruz. O nedenle Başbakan gibi burada iki güzel duygusal kelime söyleyip, insanların duygularıyla oynayıp, bunun üzerine sahte bir inanç yaratma iddiasında değiliz. CHP yıllardan sonra bu sorunun bütün yönüyle en gerçekçi çözümlerini ortaya koymuştur. Başbakanın yarattığı sahte inancın bölgede anlaşılması nedeniyle, Türkiye‘de milliyetçi kesimlere ve onların duygularına
hitap etmeye başladı. Ama bu da ters tepecek çünkü, biz Türkiye‘nin bu kesimindeki insanların da sağduyulu, serinkanlı olduğunu ve Başbakan‘ın yarattığı çatışmacı, uzlaşmaz ve öfke dolu sözlerine, uslubuna, Orta Anadolu‘da, Karadeniz‘de destek olmayacağı görüşü içerisindeyiz. CHP sadece Kürt sorununu değil, bütün sorunlarını çözebilecek kadrolara sahiptir. Başbakan ‘çıraktık, kalfa olduk, usta olmaya çalışıyoruz‘ diyor. Bu insanlar deneme tahtası mı? çıraksa yapmaz bu işi, çırağa bir araba bile tamir
ettirilmez. Türkiye‘nin bu önemli meseleleri bir çırağa teslim edilmeyecek kadar önemli."
CHP İstanbul 2. Bölge Milletvekili adayı Aydın Ayaydın da, hiçbir siyasi partinin ekonomi ile ilgili somut projeleri olmamasına rağmen, CHP‘nin son derece ayakları yere basan uygulama şansı olan ekonomik projeleri olduğunu kaydetti. Bunların en başında aile sigortasının geldiğini, çünkü AK Parti iktidarı sayesinde 5 milyon olan yoksul sayısının, 15 milyona çıktığını savunan Ayaydın, "Bugün Türkiye‘de 15 milyon yoksul var. 3 milyon 250 bin yoksul aile olduğunu düşünürsek resmi istatistiklere göre, biz bu
aileye her ay evine 600 lira ile bin 200 lira girecek şekilde çalışmalar yaptık. Bu toplam maliyeti AK Parti yetkililerinin bahsettiği gibi 30 trilyon 40 trilyon değil. Onlar hesap bilmiyorlar, yanlış hesap yapıyorlar. Ben iktisat profesörüyüm, bu işi iyi bilenlerden biriyim. Eğer bu işi bilmiyorlarsa ben onlara da öğretirim bu işi. Mevcut yapı içerisinde dağıtılacak para 12.8 milyar lira yapıyor. Şu anda sosyal harcamalar bütçesinde 4 milyar zaten var. Geriye kalan 8.8 milyar. CHP iktidarında bu parayı
ödediğimizde bu para manava, kasaba, şuraya buraya ödenecek ve bunun 1 milyarı devlete geri gelecek. Geriye kalan 7.8 milyar olacak. Bunun da Türkiye bütçesindeki payı 1.4‘tür. CHP bu konudaki kaynağını bulduktan sonra. İnsanığı tembelliğe alıştıracaklar diyorlar. Biz bu kişileri geçimlerini sağlayıncaya kadar sürdürecek ve bu kişilere iş sağlayacak. İşe girdikten sonra yoksul aylığı kesilecek. Eğer kişi 3 defa kendisine teklif edilen işi kabul etmez ise bu para kesilecek. Eğer hükümet 1.4‘lük bir bütçe
bülümünü ayıramıyorsa onun iktidar olması zaten mümkün değildir. Biz bu 1.4‘lik bölümü de milli savunma bakanlığı bütçesinden aktaracağız" dedi.
Milli Savunma Bakanlığı bütçesine de ilave B planltoplumda değil, kendisinde ve bugüne kadar uyguladığı poliından aktarma yapacaklarını ifade eden Ayaydın, "Nedir bu? Şu anda 100 binin üzerinde bedelli askerlik için bekleyen var. Biz buna paralel olarak bedelli askerliği çıkaracağız. Geliri 24 bin dolardan yüksek olan insanlara belirlemiş olduğumuz bir bedel alınacak, ailenin geliri 12 ile 22 bin dolar arasında ise daha alt kademede bir para alınacak 21 gün askerlik yapacak. Özellikle Doğu ve Güneydoğu
Anadolu Bölgesi‘ndeki gençlerimiz, geliri 12 bin doların altında olan ailelerin çocukları da hiçbir bedel ödemeden bedelli askerlik yaparak, askerlik görevini ifa etmiş olacaklar. Burdan kazanılacak para MSB bütçesine aktarılacak" diye konuştu.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, yarın Kemal Kılıçdaroğlu‘nun katılacağı mitinge her kesimden ve siyasi görüşten vatandaşın katılması ve destek vermesini de istedi.