Yaptıklarımız teminatımızdır

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan partisinin Esenyurt mitinginde halka seslendi. Erdoğan'ın hedefinde anamuhalefet partisi vardı.

Yaptıklarımız teminatımızdır
"Devlet insanın hizmetkarıdır" diyen Başbakan Erdoğan, bunu böyle bilip bu yola böyle devam edeceklerini söyledi.

İşte Erdoğan'ın Esenyurt mitinginde yaptığı konuşmadan satırbaşları;


AK Parti 12 Eylül'de halkına geldi ve halkımız da bize yüzde 58 ile evet dedi. Burada çok büyük payınız oldu çok emek verdiniz. Koştunuz didindiniz kapı kapı dolaştınız ve o dönemde dikkat edin partimiz devamlı kapatılıyor diye feryat edenlere gelin bunu engelleyelim dedik. Kim onlar BDP. Sürekli kapanıyor sürekli kapanıyor peki gel bunu engelleyelim. Meclis'e gelmediler.

Oy vermediler ve ne yazık ki bizim içimizden de bazı arkadaşlar şimdi onlar MHP'de onlar da bu oyuna geldiler. Kampanyayı da beraber yürüttüler. CHP, MHP, BDP beraber. Ama milletim onlara sandıkta gereken dersi verdi. Neyle yüzde 58 ile evet dedi bu pakete. Şimdi milletim diyor ki bu yeterli değil. Anayasa'nın tamamını değiştirelim. Şimdi de STK'lar hazırlıklar yapıyor, aydınlarımız hazırlıklar yapıyor ama hepsinden öte halkımız hazırlık yapıyor. Şu anda halkımızla oturup bu konuşuluyor ve yeni Anayasa halkın tam anlayacağı dille yazılacak bir anayasa.

AK Parti'nin rotasını millet seçti. Bu harekette karanlık güçler, mafya yok. Bu hareket çetelerin karşısında. Bu hareket mafyanın karşısında. Bu hareket karanlık güçlerin karşısında. İşşte gerçekler ortada. Yola çıkarken ileri demokrasi dedik, temel hak ve özgürlükler dedik ve şuana kadar bunun mücadelesini verdik. Her geçen gün daha ileri gidiyor muyuz?

Yarınlarımız bugünlerden daha iyi olacak. Kırtasiyecilerde kitapevlerinde kitabı bulamazdınız. Parası olmayanı bırakın parası olan da bulamazdı. Şimdi birinci hamur kağıttan kitapları hazırlatıyor, yavrularımızın sıraları üzerine bu kitapları koyuyoruz. Sosyal devlet olmanın gereğini yapıyoruz. Şimdi akıllı tahtaya geçiyoruz. 4 Yılda Türkiye'de akıllı tahtanın girmediği derslik kalmayacak. Şuanda 163 bin dersliğimiz var. Benim okudğum sınıf 72 kişilikti. Şimdi Türkiye ortalaması 31 oldu. Daha da aşağı düşecek. Niye modern dünya ilmin tahsilinde hangi imkanlara sahipse benim ülkem de aynı imkanlara sahip olacak. İstiyoruz ki öğrenci sınıfta teknolojinin ne imkanı varsa bunu yaklaasın. Bu akıllı tahtalar bilgisayar donanımlı ve akıllı tahtalar bütün dersliklerde olacak 4 yılda ama bu 4 yılda da bütün yavrularımıza elektronik kitap vereceğiz. Ne demek bu iPad'i biliyorsunuz onun gibi bir kitap vereceğiz. Bütün müfredat onun içinde olacak. Kitapları taşımaya da ihtiyaç olmayacak.

Okullarımızın sayısını arttırıyoruz, dersliklerimizin sayısını arttırıyoruz. Kimse ben fariklikten dolayı gönderemiyorum demesin. Biz şuanda sosyal güvencesi olmayan ailelere ilköğretimde erkek öğrenciye şuanda 35 TL, kız öğrenciye 45 TL, Ortaöğretim'de 45 TL erkek öğrenciye kız öğrenciye 55 TL veriyoruz. Kaç çocuğunuz olursa olsun fark etmez hepsine veriyoruz. Yola devam ediyoruz. Niye istiyoruz ki üniversitelerimizdeki öğrenciler de farklı olsun.

Bay Kemal çıkmış diyor ki biz her aileye 600 TL vereceğiz inandınız mı? Bakınız biz zaten onu yapıyoruz. Her öğrenciye verdiğimiz rakam bu. Her burs müracaatını yapana 240 TL, Kredi Yurtlar'da kalıyorsa 150 TL daha veriyoruz 390 TL yaptı. Özürlü ailelere asgari ücret ödüyoruz. Kitapta veriyoruz, bunun yanında 150 TL maaş veriyoruz, erzak veriyoruz, yakıt yardımı yapıyoruz. Bunları toplarsak bin 500'e doğru gidiyor. Her doğan genel sigortası ile doğuyor 18 yaşına kadar.

Şuanda üniversitesi olmayan ilimiz kaldı mı? Niye anneler çocuklarını gerekirse kendi ilinde üniversite eğitimi almasını sağlasın. Bir kaç yıl içinde artık 81 vilayetin tamamında fakülte sayısı da artacak. Artık benim Muşlu kardeşim, Karslı kardeşim oralardan kalkıp okumak için buralara gelmeyecek, anne şefkatinden merhametinden uzak kalmayacak. Bunları başaracağız. Bütün bunlar başarılırken hiçbir zaman halkımızdan kopmadık kopmayacağız. Eğitimde bu kararlılığımız devam edecek.

Sağlıkta neler yaptık?


Her doğan genel sağlık sigortası ile doğuyor. Eskiden hastanelere nasıl gidiyorduk. Bay Kemal de SSK'nın genel müdürüydü. Sabahın erken saatinde hastaneye giden ne verirlerdi bize bir numara. O numara ile bekle, tabi sıran gelirse doktor beyin yanına gidersin. Muayenehaneye gidersin money, Napolyon. Gidersin hastanenin eczanesine yarısı var yarısı yok. Ezcaneci derki git dışardaki eczaneden al. Ya maaşımdan kesiyorsun ver o ilaçtan yok kardeşim o ilaçtan derlerdi. Bunu bildiğimiz için dedik ki Sayın Kılıçdaroğlu'nun gazabına bu milleti daha fazla mahkum etmeyelim. Ne oldu? Geldik dedik ki biz hastaneleri birleştireceğiz. CHP bunu yapamazsınız dedi. Olmaz diyorlar SSK işçilerindir diyorlar. Bunlar tamamiyle popülist bir siyaset yaptıkları için işlerine bu geliyor. Biz dedik ki olur olur bal gibi olur. Hastaneler birleşti mi? Dedik ki koordinatör olacak devlet. Vakıf hastaneleri de özel sektör hastaneleri de hizmet edebilir dedik ve oldu. İstediğiniz eczaneden ilacınızı alıyor musunuz? Zaman zaman eczanede çay bile içiyorsunuz. Olmayan ilacı istediğinizde kurye gidiyor depodan alıp geliyor. Bakın nereden nereye. İşte bu modern Türkiye'nin yüzü. Buna bizimle ulaştı Türkiye. Kılıçdaroğlu hayır dedi biz evet dedik.

Semih'i hatırlıyorsunuz. Böbrek nakli yapıldı. Bizim şuanda iki tane jet ambulansımız var. Biri aileyi Trabzon'dan aldı Ankara'ya götürdü, diğeri de böbreği Zonguldak'tan aldı ve Ankara'ya getirid. Semihimiz sağlığına hamdolsun kavuştu. O gün sordum Semih büyüyünce ne olacaksın dedi ki 'Doktor olacağım'. Şimdi ikide bir bir yerlere gidiyor ve 2,5 yaşındaki Kübra'nın hesabını ver Recep diyor bana. Ya senin hiç mi vicdanın yok. Bu yavrunun olduğu yerde CHP belediyesi var o belediye niye uzanmadı bu yavrulara. Biz yetişememiş olabiliriz. Görememiş olabiliriz. Gençlere bu belediyeler burs vermiyor muydu? İstanbul'da gençlere biz de burs dağıtıyorduk. CHP bunu Anayasa mahkemesine götürdü ve bu burslar kaldırıldı. Gençler, uyanın bu CHP hiçbir zaman sizin yanınızda olmadı olmayacak. Gençleri yürütelim, koşturalım, molotof kokteyli attılarılm BDP gibi. Benim milletim bu seçimde bu oyunu da bozacak.

Şimdi Olimpiyat Stadı'nın yanına yeni bir hastane yapıyoruz. Robotlarıyla herşeyiyle büyük bir teknolojik hastane biri bu yakada diğeri de Anadolu Yakası'nda olacak. Adalet, aynı şekilde. Emniyet aynı şekilde, ulaşım aynı şekilde. Cumhuriyet tarihinde 79 senede 6 bin 100 km bölünmüş yol yapıldı. Şimdi biz 8 senede 13 bin 600 km bölünmüş yol yaptık. Farkımız bu. 13 bin 600 km. Bu bitiyor kalmıyor bununla hedefimiz 2023'e de 15 bin KM bölünmüş yol yapacağız. 500 bin konut dedik. Ne dedi bu CHP olmaz dedi biz dedik olur olur bal gibi olur. Şuanda 490 bindeyiz. Bunun 350 binini teslim ettik. AK Parti iktidar olarak yerelde genelde bu. Bizde sosyal devlet anlayışı yerelde de genelde de hakim. Şimdi bakın bu 500 binde ne var. Dar gelirli yoksul aileler için adım atıyoruz. Özellikle evlenemeyen imkansızlıkları sebebiyle ailelere çeyizinin bir kısmını da biz temin edeceğiz. Bunları biz temin edeceğiz, mobilyası ile bunu da biz aynen yine o dairesinin üzerine ilave edeceğiz. Bunu 20 veya daha üzeri yıl kadar taksitlendirme yapacağız. Sefaletten inşallah refah devletinin içinde halkımızı göreceğiz. Bizim yaptıklarımız teminatımız.

Biz onun için tek millet diyoruz. Tek bayrak diyoruz. Esenyurt farklılıkların zenginleştirildiği bir ilçemizdir. Esenyurt'u kim ilçe yaptı biz yaptık. Çünkü Esenyurt'un geçmişini iyi biliriz. Hamdolsun şuanda AK Parti belediyesi ile Esenyurt modern bir ilçe olmanın hazzını tadıyor. Daha da güzel olacak. Bakınız şimdi burada birşey söylüyorum. Şu bayrağımızın kırmızı rengi şehitlerimizin kanının rengi değil mi hilal bizim bağımsızlığımızın ifadesi değil mi yıldız şehitlerimizi temsil etmiyor mu? Peki bu neden birilerini rahatsız ediyor. Neden?Onun için ne dedik tek bayrak dedik. Üçüncüsü 780 bin km'lik vatanın tamamı bizim. onun için tek vatan dedik. Vatan toprakları üzerinde ameliyat yaptırmayız. Soruyorum öyle mi? Tek devlet dedik ve bu adil devlet tüm imkanları tüm gelirleri halkına adil bir şekilde dağıtan devlet.

Bizde meshepcilik yok, bizde meşhepcilik yok, bizde sadece insan olmak var. İnsan herşeyin önündedir, devlet arka plandadır, devlet insanın hizmetkârıdır. Bunu böyle bilip bu yola böyle devam edeceğiz'
Kaynak: İHA