İş Dünyasından ‘Baskı‘ Eleştirisi

Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Boyner, "Son zamanlarda birey olarak, özel hayatımızın bazı durumlar üzerinden sınırlandırılması, kontrol altına alınması yönünde artan bir baskı hissediyoruz" dedi.

Adana Genç İş Adamları (AGİAD) tarafından bu yıl 4.‘sü düzenlenen; ‘İş ve Meslek Ödülleri‘, HiltonSA Adana Oteli‘nde organize edilen törende konuşan Boyner, Türkiye‘nin ekonomik ve sosyal anlamda gelişimi noktasında iş dünyasının bağımsız ve gönüllü kuruluşlarının, ülkede karar alma, politika ve siyaset üretme süreçlerinde de yer alması gerektiğine inandıklarını açıkladı. Boyner, "Bu kuruluşların, Türkiye‘de örgütlü, bilinçli ve katılımcı bir toplum oluşturulmasında öncü bir misyon üstleneceklerini

düşünüyoruz. Bu katkının, ülkedeki bölgesel gelişmişlik farklılıklarının giderilmesine sağlayacağı katkı da ortadadır" diye konuştu.

"DEMOKRATİKLEŞME YOLUNDA HALA ADILMASI GEREKEN ADIMLAR VAR"

Sivil toplumdan gönüllü olması, idari ve mali yönden bağımsız olmasının yanında şeffaf, hesap verebilir, siyasi partilere de eşit mesafede durabilmesi beklendiğini hatırlatan Boyner, ancak böylesi bir sivil toplum örgütünün sürdürülebilir, gerçek bir temsil niteliği taşıyabileceğini, katılımcı bir demokrasi açısından da etkili olabileceğini savundu. Türkiye‘de demokratikleşme yönünde özellikle Avrupa Birliği‘ne (AB) tam üyelik perspektifi referans alınarak, bir takım olumlu reformlar gerçekleştirildiğine

dile getiren Boyner, buna rağmen hala atılması gereken birçok adım olduğunu savundu.

"DEMOKRATİK HAK VE ÖZGÜRLÜK HUKUKUN GÜVENCESİ ALTINDADIR"

Boyner, "Ekonomik dengelerin iyi gitmesi, yüksek büyüme oranlarının gerçekleşmesi ancak toplumu oluşturan bireylerin, demokratik ve sosyal temel hak ve özgürlüklerinin sağlandığı bir ortamda anlam kazanabilir. Bireylerin, demokratik ve sosyal temel hak ve özgürlüklerinin sınır ve güvencesi de hukukun elindedir. Eğer bu hukuk kurallarında eleştirdiğimiz yönler varsa bunların değiştirilebilmesi için en önemli anlayış, demokratik katılımdır. Devlette bireylerin temel hak ve özgürlüklerini ihlal eden bir

durum ortaya çıkarsa; bunları en kısa zamanda adalete teslim etmekle görevlidir" diye konuştu.

"ÖZEL HAYATIN SINIRLANDIRILMASI YÖNÜNDE BİR BASKI HİSSEDİYORUZ"

Ümit Boyner, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Son zamanlarda birey olarak, özel hayatımızın bazı durumlar üzerinden sınırlandırılması, kontrol altına alınması yönünde artan bir baskı hissediyoruz. Bu bazen farklı hayat tarzlarının çeşitli yönlerden engellenmeye çalışılmasında olduğu gibi internet yasaklarında olduğu gibi hukuk yoluyla hayata geçiriyor. Bireylerin, demokratik ve sosyal temel hak ve özgürlüklerinin korunduğu, toplumsal huzurun sağlandığı, baskıcı olmayan bir ortam; yaratıcılığımızı, girişimciliğimizi ve üretkenliğimizi arttıracak,

bizleri çok daha ileri bir noktaya taşıyacaktır."

Kaynak: İHA