Galatasaray sonunda rekoru kırdı!
Galatasaray Antalya'da sezonun en farklı yenilgisini almakla kalmadı, üç büyük takım içinde bir sezonda en çok yenilen takım rekorunu da kırdı.
Galatasaray Antalya'da sezonun en farklı yenilgisini almakla kalmadı, üç büyük takım içinde bir sezonda en çok yenilen takım rekorunu da kırdı.Antalyaspor'a yenilerek ligdeki 14. mağlubiyetini alan Galatasaray artık üç büyükler arasında bir sezon içinde en çok yenilen takım konumunda bulunuyor.
Antalya yenilgisiyle Galatasaray olumsuz anlamda bir rekora imza attı. 3 büyükler arasında 1 sezonda en çok yenilgi alan takım artık Fenerbahçe değil, Sarı-Kırmızılılar. Son dönemlerin en kötü sezonunu geçiren Galatasaray, Antalyaspor yenilgisiyle olumsuz anlamda bir tarih yazdı... Üç büyükler baz alındığında, 1987-1988 sezonunda Fenerbahçe 38 maçta tam 13 kez mağlup olarak bir sezonda en çok kaybeden ekip olmuştu. Ancak Sarı-Kırmızılılar, Fenerbahçe mağlubiyetiyle sınıra geldiği bu ‘yenilgi rekorunu' kırdı. 14. yenilgisini alan Cim Bom, bundan sonra hep istediği sonuçları elde etse de artık 3 büyükler arasında bir sezonda en çok kaybeden durumunda.
Galatasaray'ın bu sezonki performansının ne durumda olduğunu anlamak için puan cetvelindeki bir başka çarpıcı nokta da Aslan'ın aldığı yenilgi sayısı. Küme düşme hattındaki Kasımpaşa, Konyaspor ve Bucaspor'u bir kenara koyarsak, 14 yenilgili tek takım Manisaspor. Ancak Tarzanlar da puan açısından Sarı-Kırmızılılar'ın 2 puan önünde.
Aziz Üstel Star
G.Saray’ı bu hale getirenler utansın!
Galatasaray’da yönetim ve camiadaki huzursuzluğun takımı da olumsuz yönde etkilediği bir gerçek. Sezon başından bu yana Riijkaard ve Gheorghe Hagi gibi iki yabancı teknik direktörü eskiten, Fenerbahçe yenilgisinden sonra takımı Bülent Ünder’e teslim eden Cim-Bom, Antalya’da ilk yarıda gollük fırsatlar da bulmasına rağmen pek göz doldurmadı. Tam aksine ilk 45’te ürkek bir futbol sergiledi.En son deplasman galibiyetini 20 Aralık 2010 günü yani 17.haftadaki Konyaspor karşılaşmasında alan Aslan o günden bu yana rakip sahada galibiyete hasretti. Ligdeki son 4 deplasman maçını da kaybetmişti. Bu maçı Cim-Bom silkiniş, ayağa kalkış mücadelesi olarak görüyordu. Düşme potasının az üstünde yer alan Antalyaspor, galip gelirse hem Galatasaray’ı yakalayacak hem de moral motivasyonunu düzeltecekti. İşte böylesine bir ortamda mücadele başladı.
Bülent Ünder, Hagi’nin bankosu olan kaleci Zapata’yı yedek bırakırken, kaleyi Ufuk’a teslim etti. Herkes Avusturya milli maçında bir gol atan ve iyi oynayan Arda’nın ne yapacağı merak ediyordu. Bülent Hoca, Hagi’nin aksine, Serkan, Neill, Yekta ve Pino’yu gerçek yerlerinde oynattı. Servet bir forvet gibi sık sık duran toplarda ileri çıkıp uzun boyunun avantajını kullanmaya çalıştı. Arda ilk yarıda vasattı. Pino sahada hiç görülmezken, Stancu ve Kewell maç kazandıracak iştahta değildiler. Buna karşın Antalyaspor ilk yarının büyük bir bölümünde Galatasaray’a baskı yapmaya çalıştı. Rakibi gibi net fırsatlar yakaladı bunlardan birini Erkan’ın nefis vurşuyla gole çevirdi ve soyunma odasına 1-0 önde gitmeyi başardı. Bülent Ünder ikinci yarıya dökülen Pino’nun yerine Barış’ı alarak başladı. Ancak Galatasaray bu yarıda da orta alanda ve defansta büyük açıklar vermeye devam etti. Serkan’ın büyük hatası maçı çevirmek için uğraşan Cim-Bom’un gardını tamamen düşürdü. Disiplinden kopan can havliyle rakibin üzerine giden Galatasaray 3.golü de penaltıdan yemekten geri kalmadı.
Hakemlerimiz çok formsuz. Galatasaray kötü oynadı, hatalar yaptı bu doğru. Ancak hakem Özgür Yankaya’ya ne demeli? Stattaki herkes Necati’nin topu penaltı pozisyonundan önce elle kontrol ettiğini gördü bir tek o görmedi.
Antalya yenilgisiyle Galatasaray olumsuz anlamda bir rekora imza attı. 3 büyükler arasında 1 sezonda en çok yenilgi alan takım artık Fenerbahçe değil, Sarı-Kırmızılılar. Son dönemlerin en kötü sezonunu geçiren Galatasaray, Antalyaspor yenilgisiyle olumsuz anlamda bir tarih yazdı... Üç büyükler baz alındığında, 1987-1988 sezonunda Fenerbahçe 38 maçta tam 13 kez mağlup olarak bir sezonda en çok kaybeden ekip olmuştu. Ancak Sarı-Kırmızılılar, Fenerbahçe mağlubiyetiyle sınıra geldiği bu ‘yenilgi rekorunu' kırdı. 14. yenilgisini alan Cim Bom, bundan sonra hep istediği sonuçları elde etse de artık 3 büyükler arasında bir sezonda en çok kaybeden durumunda.
Galatasaray'ın bu sezonki performansının ne durumda olduğunu anlamak için puan cetvelindeki bir başka çarpıcı nokta da Aslan'ın aldığı yenilgi sayısı. Küme düşme hattındaki Kasımpaşa, Konyaspor ve Bucaspor'u bir kenara koyarsak, 14 yenilgili tek takım Manisaspor. Ancak Tarzanlar da puan açısından Sarı-Kırmızılılar'ın 2 puan önünde.
Aziz Üstel Star
G.Saray’ı bu hale getirenler utansın!
Galatasaray’da yönetim ve camiadaki huzursuzluğun takımı da olumsuz yönde etkilediği bir gerçek. Sezon başından bu yana Riijkaard ve Gheorghe Hagi gibi iki yabancı teknik direktörü eskiten, Fenerbahçe yenilgisinden sonra takımı Bülent Ünder’e teslim eden Cim-Bom, Antalya’da ilk yarıda gollük fırsatlar da bulmasına rağmen pek göz doldurmadı. Tam aksine ilk 45’te ürkek bir futbol sergiledi.En son deplasman galibiyetini 20 Aralık 2010 günü yani 17.haftadaki Konyaspor karşılaşmasında alan Aslan o günden bu yana rakip sahada galibiyete hasretti. Ligdeki son 4 deplasman maçını da kaybetmişti. Bu maçı Cim-Bom silkiniş, ayağa kalkış mücadelesi olarak görüyordu. Düşme potasının az üstünde yer alan Antalyaspor, galip gelirse hem Galatasaray’ı yakalayacak hem de moral motivasyonunu düzeltecekti. İşte böylesine bir ortamda mücadele başladı.
Bülent Ünder, Hagi’nin bankosu olan kaleci Zapata’yı yedek bırakırken, kaleyi Ufuk’a teslim etti. Herkes Avusturya milli maçında bir gol atan ve iyi oynayan Arda’nın ne yapacağı merak ediyordu. Bülent Hoca, Hagi’nin aksine, Serkan, Neill, Yekta ve Pino’yu gerçek yerlerinde oynattı. Servet bir forvet gibi sık sık duran toplarda ileri çıkıp uzun boyunun avantajını kullanmaya çalıştı. Arda ilk yarıda vasattı. Pino sahada hiç görülmezken, Stancu ve Kewell maç kazandıracak iştahta değildiler. Buna karşın Antalyaspor ilk yarının büyük bir bölümünde Galatasaray’a baskı yapmaya çalıştı. Rakibi gibi net fırsatlar yakaladı bunlardan birini Erkan’ın nefis vurşuyla gole çevirdi ve soyunma odasına 1-0 önde gitmeyi başardı. Bülent Ünder ikinci yarıya dökülen Pino’nun yerine Barış’ı alarak başladı. Ancak Galatasaray bu yarıda da orta alanda ve defansta büyük açıklar vermeye devam etti. Serkan’ın büyük hatası maçı çevirmek için uğraşan Cim-Bom’un gardını tamamen düşürdü. Disiplinden kopan can havliyle rakibin üzerine giden Galatasaray 3.golü de penaltıdan yemekten geri kalmadı.
Hakemlerimiz çok formsuz. Galatasaray kötü oynadı, hatalar yaptı bu doğru. Ancak hakem Özgür Yankaya’ya ne demeli? Stattaki herkes Necati’nin topu penaltı pozisyonundan önce elle kontrol ettiğini gördü bir tek o görmedi.