'İstanbul Modern, Türkiye'nin kültür vitrini'

Fransız Legion d'Honneur nişanını alan İstanbul Modern Yönetim Kurulu Başkanı Oya Eczacıbaşı, "İstanbul Modern, Türkiye'nin kültür sanat alanındaki yenilikçiliğinin vitrini" dedi.

'İstanbul Modern, Türkiye'nin kültür vitrini'
İstanbul Modern Yönetim Kurulu Başkanı Oya Eczacıbaşı ve İstanbul Kültür Sanat Vakfı Genel Müdürü Görgün Taner, Fransız devletinin en prestijli nişanı sayılan Legion d'Honneur'e layık görüldü. Eczacıbaşı, Fransa ve Türkiye arasında kültürel bağın güçlenmesine katkıda bulunması, sanata ve sanatsal eyleme, evrensel kültür ve sanatın yaygınlaşmasına yılmadan hizmet etmesi ve İstanbul Modern'de bir buluşma noktası yaratması nedeniyle Fransa'nın Ankara Büyükelçisi Bernard Emié ve dönemin Fransa Dışişleri Bakanı Bernard Kouchner'in tavsiyesiyle nişanı almaya değer bulundu. İki ülke arasında yarattığı bağ ile Fransız-Türk ilişkilerini yaşatan başlıca aktörlerden biri olarak nitelendirilen Oya Eczacıbaşı'nın kapısını çaldık ve ödülle ilgili düşüncelerini, İstanbul Modern'i taşımak istediği noktayı sorduk...

- Legion d'Honneur gibi önemli bir ödül getiren çalışmalarınızdan başlayalım isterseniz...

İstanbul Modern, 2004'te açıldı, 2007'de Paris'te bulunan Centre Georges Pompidou Müzesi ile işbirliği geliştirdi. Bu işbirliği çerçevesinde Genç İstanbul Modern açıldı. 6-16 yaş arasındaki gençleri hedefleyen Genç İstanbul Modern'de yılda iki kez Pompidou'dan gelen sergiler açılıyor. Türkiye, dünyada yükselen bir güç olarak görülüyor ve özellikle kendi bölgesinde etkinliğini giderek artırıyor. Bu süreç, ekonomik gelişmenin yanı sıra mutlaka kültür sanat alanındaki gelişmeyle desteklenmeli. Sanat, toplumun yaratıcı gücünü en iyi yansıtan alanların başında geliyor. Bu açıdan İstanbul Modern, Türkiye'nin gelişimini ve Türk toplumunun yaratıcılığını gözler önüne seren en önemli vitrinlerin başında geliyor.

- Neden Fransa'ya yöneldiniz?

Babam Strasbourg Üniversitesi'ne, davetli hukuk profesörü olarak gitmişti. Biz de, ben beş yaşındayken babamın görevi sebebiyle Fransa'ya taşındık. İlkokul ve liseyi Fransa'da okudum. 18 yaşına kadar Fransa'da yaşadım. Fransız sanatına ve Pompidou'ya ilgim bununla bağlantılı.

- Sanatın bu kadar dalı varken, bürokrasi ile uğraşacağınız müzeciliği neden seçtiniz?

Ülkemizde eksikliğini hissediyordum. Yanlış seçim yapmadığımı görüyorum. İstanbul Modern, dünyada yükselen bir güç olarak görülen Türkiye'nin, kültür sanat alanında da ne kadar yaratıcı ve yenilikçi olduğunu gösterirken bu gelişmenin vitrini oldu. Bunun getirdiği mutluluk, büyük zorluklar sayılabilecek her şeye değiyor.

- Böyle bir ödül bekliyor muydunuz?

Hayır, hiç beklemiyordum. Ama çok mutlu oldum. Özellikle bütün gençlik yıllarım Fransa'da geçtiği için bu nişanın önemi benim için çok büyük.
- Ne zaman alacaksınız nişanınızı?

Martta Fransa'nın Ankara Büyükelçisi Bernard Emie Londra'ya atanıyor. Tören bundan önce mi yapılacak, sonra mı bilemiyorum.

- Ödüle layık görülen Güler Sabancı, Ara Güler gibi isimlere siz de eklendiniz. İstanbul Modern için sırada ne var?

Yapacak çok şey var daha. Yılda 500 bin ziyaretçimiz oluyor. İstanbul Modern, altı yılda 3 milyon ziyaretçi ağırladı. Çok daha büyük potansiyelimiz olduğuna inanıyorum. Bütün bu yaptıklarımızı daha geniş kitlelere yayabilmeyi, daha fazla insana ulaşabilmeyi hayal ediyorum.

'Müzedeki eserlere karışmam'

- 'Sanattan anlarım' diyorsunuz değil mi?

Benim öyle bir iddiam yok. Özellikle işin işletme bölümüyle ilgileniyorum.

- Yani müzeye girecek eserlerde sizin beğeninizin hiç yeri yok mu?

Hiç yok. Burada bir küratör ekibimiz var, başında Levent Çalıkoğlu bulunuyor. Bir de danışma kurulumuz var. Bize yapılan bağışlar ilk başta danışma kuruluna geliyor ve onlar karar veriyor bağışın kabul edilip edilmeyeceğine. Kabul edilen eserlerin nasıl kullanılacağına da küratörlerimiz karar veriyor. Ve bu süreçlerin hiçbirine ben karışmıyorum.

- İstanbul Modern'in Türk sanatını tanıtmakta, onun hak ettiği yere gelmesinde katkısı var mı?

İstanbul Bienali'nin, çağdaş sanat ve sanatçılarımızın tanınmasında çok katkısı oldu. İstanbul Bienali, 1987 yılında ilk kez yapılmasına rağmen, Venedik Bienali'ne yakın bir yer kazandı sanat dünyasında. İstanbul Modern, açıldığından bu yana da Türkiye'de çağdaş sanat ortamında çok şey değişti. İstanbul Modern'in kuruluşu bu değişimi tetikleyen nedenlerden sadece biriydi, bu değişim sürecinin önemli bir kilometre taşı oldu.

'Çevre kentlerden ziyaretçimiz çok'

- İstanbul Modern'i ziyaret eden 500 bin kişinin ne kadar turist?

Ortalama yüzde 22-25 civarında. Tabii bu sayı yazları artıyor.

- Yani çoğunlukla İstanbullulara modern sanatı tanıtıyorsunuz...

Sadece İstanbullulara değil. Yakın şehirlerden otobüslerle gelen ziyaretçilerimiz bile oluyor. Bursa'dan örneğin otobüsler kalkıyor.