Mhp Lideri Devlet Bahçeli:

Bahçeli, 12 Haziran 2011 seçimlerinin milletin kaderi için karar anı olduğunu belirterek, "Özel bir sebebiniz yoksa, mutlaka ailenizi ve yakınlarınızı kısacası temas kurabildiğimiz bütün insanları sandık başına gitmeye yönlendiriniz. Darbe ve iç çatışma ile Türkiye‘nin huzurunu bozmadan demokrasi içerisinde seçim yoluyla bugünkü iktidardan kurtulmalıyız. Kim gelecek derseniz. MHP, ‘artık sıra bana geldi‘ diyor. MHP iktidara gelmek istiyor. Sizlerin desteğinize ihtiyacımız var" dedi.

Bursa temaslarını sürdüren MHP Lideri Devlet Bahçeli, Gürsu ve Kestel‘de halka hitap etti. Bahçeli, bu seçimlerin geçmiş dönemde yapılan seçimlerden çok daha farklı olduğunu ifade ederek, 8 yılı aşkın süredir ülkeyi yöneten AK Parti‘nin uygulamalarına bakıldığında, seçimlerin yol kavşağı ve bir kader anı olacağını ifade etti. Bunu herkesin değerlendirmesi gerektiğini anlatan Bahçeli, şöyle konuştu: "Şimdi bu desteği veren, AKP‘ye oy vermiş kardeşlerim seçimden önce bir değerlendirme yapsın, desin ki

2002 yılında benim durumum ne idi, şimdi ne oldu. Hangi sorunum çözüldü, hangi çocuğum işe girdi, aşım, işim var, toplumda kabul gören biriyim‘ diyorsa, eğer burada bir iyileşme varsa sayın Recep Tayyip Erdoğan‘ın ‘birlikte yürüyelim‘ şarkısını söyleye söyleye devam edebilir. Ama aksini düşünüyorsa, AKP‘ye üçüncü defa yol vermemelidir. Onu biraz dinlendirmeli, nadasa almalıdır. İşte yol kavşağı budur, kader anı dediğimiz budur."

CAMİ YAPIMI İÇİN DESTEK İSTEDİLER

Buradaki ziyaretin ardından Barakfakih‘te yemek yiyen Bahçeli, ardından Yenişehir ilçesine bağlı Koyunhisar köyüne geldi. Çok sayıda vatandaş tarafından karşılanan Bahçeli için köy girişinde kurban kesildi. Bahçeli‘nin aracının köye gelmesiyle birlikte köylüler kurban kesti. Köy meydanına gelen Bahçeli, Aydoğdu Bey Camii‘nin yaptırılmasına destek vermek için söz verdi. Bahçeli, köylülere "Yapıldıktan sonra da inşallah bir cuma namazını beraber kılarız" diye konuştu.

Buradan konvoyla Yenişehir‘e gelen Bahçeli‘ye vatandaşlar yoğun ilgi gösterdi. parti otobüsünün üzerinde halka seslenen Bahçeli, Türkiye‘de çok partili siyasi partili döneme geçilmesinden bu yana çok sayıda mahalli ve genel seçimin yapıldığını hatırlatarak, demokrasilerde millet iradesinin tercihlerini sandıkta ortaya koyduğunu söyledi.

Demokrasinin gelişmesi, kökleşmesi ve seçimlerin çok sağlıklı ve güven içerisinde yapılmasına bağlı olduğunu kaydeden Bahçeli, şöyle konuştu: "O sebepten dolayı seçimlere önem vermeliyiz. Seçimlere katılımı yüksek tutmalıyız. Özel bir sebebiniz yoksa, mutlaka ailenizi ve yakınlarınızı kısacası temas kurabildiğimiz insanları sandık başına gitmesini sağlayın. Ne kadar sandık başına çok vatandaş giderse, seçim o kadar huzur ve güven içerisinde geçer. Sandığa gitmek milletimizin görevi, sağlıklı güven

içerisinde seçim yapmak ise iktidarın görevidir. Bu iki görev 12 Haziran‘da tam anlamıyla yerine getirilirse, Türkiye‘nin iç ve dış tehlikelerle karşı karşıya bulunduğu ortamda yapılan bu seçim, iktidarın geleceğini belirlenmesi için büyük önem arz eder."

Bu seçimlerin çok önemli olduğunu anlatan Bahçeli, sözlerine şöyle devam etti: "Milletimizin kaderi için bir karar anıdır. Bu seçimleri özel önemsiyoruz. Seçimlere yüksek oranda katılmalıyız. Bunu niye tekrarlıyorum? Sebebi şudur. Ülkemiz 8 yıldan bu yana Adalet ve Kalkınma Partisi tarafından yönetilmektedir. Adalet ve Kalkınma Partisi iki dönem içerisinde yüksek oranlı bir oyla çok sayıda milletvekili kazanarak TBMM‘de temsil edilme hakkı bulmuştur. Tek başına iktidar imkanı buldu. Bu 8 yıl içerisinde

bugünkü iktidarın böyle bir güçlü bir yapısı olmasına rağmen TBMM‘de her türlü yasayı ve kararı çoğunluğuna dayalı olarak kolay çıkartması mümkün iken, 8 yıllık dönem içerisinde hala ülkemizin sosyal ve ekonomik yönden sıkıntıların devam ettiği görülmektedir. Tek başına iktidar olmak bazı vaatlerde bulunmak ve seçim beyannamelerinde ‘şunları şunları yapacağım‘ demek yeterli olmuyor. Bu konuda kararlı ve azimli samimi olmak gerekir. Halktan bu kadar destek alacaksınız, halkın problemlerini çözmede ise

yetersiz kalacaksınız. ‘Bizi millet getirdi‘ diye bütün beceriksizliğinizi milletin üzerine atarak savunmaya kalkarsanız, bu 8 yılda hak ettiğiniz bu yüksek oyu hak etmemişsinizdir"

SANDIĞA GİDECEK SEÇMEN İYİ DÜŞÜNMELİ

Geçmiş seçimlerde AK Parti‘ye oy veren vatandaşların 12 Haziran‘da bir kez daha düşünmesini isteyen Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu seçimler çok önemli. İthal etle millet beslenir hale geldi. Her insan hayat pahalığı sebebiyle kasaptan et alamadığı gibi şimdi yerli malı et alamaz hale geldi. Çiftçi ve köylünün durumu öyle. Her taraf güllük gülistanlık gibi gösteriliyor. Ya Recep Tayyip Erdoğan doğru söylüyor ya da milletim yalan söylüyor. Ya milletim doğru söylüyor Recep Tayyip Erdoğan yalan

söylüyor. Buna karar vermenin zamanı 12 Haziran‘dır. Sizi millet getirdi. İki defa getirdi. Millet getirdiği gibi götürmesini de bilir. Bunun günü ne olmalı diye sorduğunuzda 12 Haziran olmalıdır. Millet bunları götürmelidir."

Türkiye‘mizde etnik temelli bölücü unsurun bugün ciddi bir şekilde kurulduğunu anlatan Bahçeli, şöyle konuştu: "Bu iktidarı en önemli hatası sayın başbakanın 8 yıldan beri tekrarladığı bir sözdür. Bunu söylemenin kime ne faydası vardır. Bunu bir türlü anlamış değiliz. Başbakan 36 etnik gruptan bahsetti. Zaman zaman etnik grubu saymaya kalkışmıştır. Cumhuriyet dönelinde yepyeni devlet kuruldu. Misak-i milli hudutları içerisinde bu millet 87 yıldan bu yana yaşıyor. Niçin 36 etnik gruba bölünme ihtiyacı

söyleniyor. Türkiye Cumhuriyeti Osmanlı Devletinin enkazı üzerine kurulan bağımsız Türk devletidir. Toprak kaybettik. Toprak kaybedişle beraber kaybettiğimiz yerlerdeki soydaşlarımız Türkiye‘ye doğru yöneldi. Balkanlardan d‘biniz yoksa, mutlaka ailenizi ve yalga dalga soydaşlarımız geldi. Kaybedilen topraklarda yaşama hakkını kaybedenler Türkiye Cumhuriyeti‘nde buluştu. Şimdi kalkıp Bulgaristan‘dan, Batı Trakya‘dan, Boşnaklar, Arnavutlar diyerek insanları ayırmanın kime ne faydası var. Bunları ilmik

ilmik sayarak birbirlerine hasım etmenin kime faydası var. En son etnik temelli Türk ve Kürt kavgasının eşiğine getirdiler. 4 parçalı bağımsız Kürdistan zırvalarını duymaya başladık. Türkiye‘de etnik temelli bölücülük devam ediyor. İşsizliği giderebilirsiniz. İyi bir ekonomiyi uygularsanız yoksulluğu kaldırırsınız. Bin yıllık kardeşlik zedelenirse, bu memlekette can ve mal güvenliği kalmaz."

BÖLÜCÜLER 18 GÜNDE 80 ARAÇ YAKTI

İstanbul‘da bölücü örgüt yandaşlarının 18 günde 80‘e yakın aracı yaktığını kaydeden Bahçeli, sözlerini şu şekilde sürdürdü: "5-10 kuruş kazanıyorsunuz. Bir araç alıyorsunuz. Çocuğunuzun rızkını kazanmak için ailenizle gezmek istiyorsunuz. Kredi borcuyla araba alıyorsunuz. Sofraya oturmuşsunuz. Dışarıda bir gürültü var. Bir bakıyorsunuz araç yanıyor. Kimin arabası? Sizin arabanız. İstanbul‘da sadece ve sadece 18 günde yanan araba sayısı 80‘i buldu. Yoksulluk, yolsuzluk ve geçim darlığı sebebiyle bir

diktatör görevden alınıyor. Türkiye kan gölünde demokrasi palavrasıyla millet aldatılıyor."

İKTİDARI İNDİRMEK MİLLET MESELESİ OLMALI

AK Parti iktidarının bittiğini, tükendiğini ve yıkım projesi üreterek ihanete doğru gittiğini öne süren Bahçeli, şöyle konuştu: "Bunlardan kurtulmak için elinizde bir fırsat var. Vicdan muhasebesi ile bugünkü iktidardan kurtulmak lazımdır. İktidardan kurtulmayı devlet meselesi haline getirmeliyiz. Darbe, iç çatışma ile Türkiye‘nin huzurunu bozmadan demokrasi içerisinde seçim yoluyla bugünkü iktidardan kurtulmalıyız. ‘Kim gelecek?‘ derseniz. MHP ‘artık sıra bana geldi‘ diyor. MHP, iktidara gelmek istiyor.

Sizlerin desteğine ihtiyacı var. MHP iktidara geldiği zaman işsizlik ve yoksulluk ortadan kalkacak. Bin yıllık kardeşlik yaşatılacak. Memlekete huzur ve güven gelecek. Türkiye tekrar toparlanacak"

ERDOĞAN‘A PADİŞAH GÖNDERMESİ

Anayasa Mahkemesi‘nin yapısının değiştirilerek mahkemenin AK Partilileştirildiğini iddia eden Bahçeli, "HSYK‘yı da değiştirerek her türlü rüşvetten yargılanmaktan kendinizi kurtarmaya çalışıyorsunuz. Ama bir gün gelecek ne Yüce Divan‘dan kendini kurtaracaksın. Yolsuzluktan bu hale getirdiğin halktan kendini kurtaracaksın. AKP yöneticileri bir at arabaları yokken şimdi dört çekerli jiplerle dolaşıyor. Ortadoğu‘nun sultanı, Türkiye‘nin padişahı olmaktan başka ne yaptın Recep Tayyip Erdoğan."