Tip 2 Diyabet Ve Obezite Alarm Veriyor

Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fakültesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hulusi Atmaca, "Dünyada 200 milyon diyabet hastası var. Bu sayının 2025 yılında 350 milyonu ve 2050 yılında ise 500 milyonu b

Şeker hastalığının çok çeşidi olduğunu ve tip 1 ve tip 2 olarak adlandırılan çeşitlerinin en sık görülen çeşitler olduğunu, bu iki çeşit arasında da tip 2 diyabet isimli çeşidin toplumda bulunan şeker hastalarının yüzde 90’ını oluşturduğunu söyleyen OMÜ Tıp Fakültesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hulusi Atmaca, modern çağın hastalığı olarak bilinen tip 2 diyabetin toplumda kilo artışıyla birlikte arttığına dikkat çekti. Doç. Dr. Hulusi Atmaca, tüm dünyanınteyakkuz halinde olduğunu ifade ederek Türkiye’de de yaklaşık 4 milyon diyabet hastası olduğunu açıkladı. 13 YILDA KORKUTAN YÜKSELİŞ Dünyada acil olarak faaliyete geçilmemesi durumunda 10 yılda diyabet kaynaklı ölümlerin yüzde 50 oranında artmasının beklendiğini ifade eden Doç. Dr. Hulusi Atmaca, "Türkiye’de, tüm dünyada olduğu gibi diyabetteki artış nedeninin temel faktörü artan obezitedir. Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Derneği (TEMD) Hipertansiyon Çalışma Grubu’nun 2003 yılında gerçekleştirdiği Samsun’u da kapsayan Karadeniz Bölgesi çalışmasının sonuçlarına göre; erkeklerin yüzde 23’ünde ve kadınların yüzde 47’sinde obezite,ayrıca erkeklerin yüzde 13’ünde ve kadınların yüzde 15’inde diyabet tespit edilmiştir. 1997-1998 yılları Türkiye Diyabet Epidemiyoloji Araştırma Projesi (TURDEP I) verilerine göre, ülkemizin erişkin toplumunda diyabet yüzde 7.2 olarak tespit edilmiştir. Aynı araştırma 13 yıl sonra 2010 yılında tekrarlandığında rakamlar korkutucu boyutlara varmıştır. 1998’e göre 13 yılda diyabet sıklığı yüzde 90, obezite ise yüzde 44 artmıştır. Erişkinlerde diyabet sıklığının yüzde 13.7’ye ulaşmıştır" diye konuştu. OBEZİTE İLE EN ETKİLİ MÜCADELE SAĞLIKLI YAŞAM TARZI Endüstrileşmeye paralel olarak insanların günlük aktivitelerinin azaldığını ve günlük kalori alımlarının arttığını belirten Hulusi Atmaca, "Ne yazık ki, durum bundan ibaret değil. Geçmiş yıllarda kırklı yaşlardan sonra görmeye alışkın olduğumuz tip 2 diyabet, yüksek tansiyon, yüksek kolesterol ve kalp-damar hastalıklarını günümüzde daha erken yaşlarda, yirmili yaşlarda bile görmeye başladık. Bu sorun günümüz dünyasının en önemli sağlık sorunu olarak görülmeye başlanmış ve sağlık uzmanları etkili çözümleriçin kafa yormaya başlamıştır. Bütün stratejiler sağlık harcamalarını en aza indirecek en etkili çözümler üzerine yoğunlaşmıştır. Ülkemizde de fazla kilolu ve obezlerin oranı yüksek olduğu düşünüldüğünde tüm bireylerin ileri basamak hastanelerine başvurması ve tedavi edilmesi pratik ve ekonomik açıdan uygun değildir. Gerçekte obezite toplumsal bir sorun olarak görüldüğünde bu sorunun çözümü tek başına sağlık kuruluşları çerçevesinde halledilmesi gereken bir sorun olarak da görülmemelidir. Obezite gittikçedaha erken yaştaki çocukları etkilemektedir. Bu açıdan yaşam boyu devam edebilen, sağlık ve ekonomik boyutu ile bütün toplumu ilgilendiren bir sorundur. O halde tedavi tüm toplumu hedeflemelidir. Yaşam tarzı ile ilgili değişikliklerde aile, okul-iş yeri ve yaşanılan yer önemli unsurlardır. Okul ders programlarında dengeli beslenme ve obeziteye yeterince yer verilmesi, sportif faaliyetler için okul ve şehrin imkanlar ölçüsünde uygun hale getirilmesi, okul kantinlerinde ve okul çevresinde fast food gıdalarayer verilmemesi, şekerli meşrubatlar yerine daha ucuz olan ayranın tercih edilmesi ve buraların birer manav dükkanını andıracak düzeyde meyve ve sebzelerle süslenmesi aslında çok basit fakat çok etkili önlemlerdir. Gelişmiş ülkelerle mukayese edildiğinde ülkemizde en gelişmiş şehirlerde bile şehir planlamasının daha çok araç trafiğini ön planda alacak şekilde düzenlendiğini, yaya yollarının eksik ve dar bırakıldığını görmekteyiz. Oysa daha geniş yaya yolları ile birlikte elverdiği ölçüde bisikletkulvarlarının eklenmesi durağanlaşan modern hayatımızda fiziksel aktivitemizi özendirecek önemli stratejilerdir. Görüldüğü gibi obezite sorunuyla mücadelede hekimlerle birlikte, aile bireyleri, öğretmenler, şehir yöneticileri ve planlamacıları dahil edilmelidir. Bu sorun tek başına hekimlere havale edilecek bir hastalık olma hafifliğinden çıkartılmalıdır" şeklinde konuştu.
Kaynak: İHA