Adam olacaksın küçük hesaplar yapmayacaksın

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında açıklamalarda bulundu. Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan'ın yürüyen merdivenle ilgili sözlerine 'Sen dört kişinin tuttuğu attan düştün. Biz birşey dedik mi?' diyerek cevap verdi.

Adam olacaksın küçük hesaplar yapmayacaksın
Kılıçdaroğlu, 'Başbakan'ın yüreği yine hoplayacak ama doğalgazın bir kısmını bedava vereceğiz.' dedi. CHP Lideri yürüyen merdiven faciasından sonra karşı atağa geçti ve Başbakan Erdoğan'ın başına gelen olayların bilançosunu çıkardı.

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında Başbakan Erdoğan'ı topa tuttu. En son olarak yürüyen merdivene ters binerek gündem oluşturan Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan'a sert sözlerle yüklendi. Kılıçdaroğlu merdiven olayını şu sözlerle değerlendirdi:  " O kalabalıkta aşağıya ineceksiniz ve acele bir yere yetişeceksiniz. Duran bir merdivenden yönlendirdiler ve süratle aşağıya iniyoruz. Dediğim gibi yanlışlarımız ve eksiğimiz olabilir. Ama ben sormak istiyorum. Sayın Başbakan sen bir ata bindin, atı dört kişi tutuyordu, sen o beygirin üstünden düştün. Biz sana bir şey dedik mi?"

CHP Lideri Kemal Kılıdçaroğlu'nun yaptığı açıklamalar şöyle:

Önerilerimiz geldi, gelecek. Güzel projelerimiz olacak. Projemizin adi Aile Sigortası. Ailenin geleceğe güvenle bakmasını sağlamak için Aile Sigortası’ndan başladık. İstedik ki bütün aileler CHP’nin hazırladığı projelerle geleceğe güvenle baksın.

Aile Sigortası bir barış ve onur projesidir. Aile Sigortası CHP’nin de ötesinde bir Türkiye projesidir.

BU 40 YILLIK HAYALDİR

Bu 40 yıllık hayaldir. 1971 yılında Türkiye Aile Sigortası’nı getirmeyi taahhüt etmişti o hayali gerçekleştirmeyi biz üstlendik. Ne demiştik, ailede kadının hesabına 600 TL yatırılacak. Başbakan yemedi içmedi gittiği her yerde buna laf yetiştirmeye başladı. “bunlar hesap kitap bilmiyor” demeye başladı. Onlar sosyal devleti bilmezler. Onlar devleti vatandaşa baskı aracı olarak görürüler. Biz devleti hizmet aracı olarak görürüz. Muhalefet etmeyeceksin. Recep Bey ne derse “Tamam efendim” diyeceksin. Onların anlayışı bu. Onun için toplum nefes alamıyor. Toplumun nefes borularını aşacak olan CHP’dir.

BIRAKIN 3 AYI 8 YILDIR ÇIKMADI

AKP programında “3 ay içinde yoksulluk envanteri çıkacak” diyordu. Bırakın 3 ayı 8 yıldır çıkmadı. Halka doğruları söylemiyorlar. Biz yoksulluk envanterini çıkaracağız ve yoksulların sosyal devletin korumasında olduğunu göstereceğiz. AKP ile CHP arasında siyahla beyaz kadar fark vardır. Biz yoksulluğu bitiren proje üretiyoruz. Bunlar yoksulluğu arttırmaya çalışıyorlar. “Yoksul sayısı artsın bana muhtaç haline gelsinler” diyorlar.

818 BİN KİŞİ ARTTI

Bunun en tipik göstergesi AKP’nin yürüttüğü ekonomi politikaları. Bu politikaları yoksulluğu yok etmek için kurgulasalardı 818 bin kişi artar mıydı yoksul sayısı. Biz ülkeyi düşünürüz onlar kendilerini düşünür, halkı düşünmezler. Şimdi AKP genel başkanına soralım: Hangi sağlıklı ülkede yoksul sayısı 818 bin kişi artar. Siz buna iyi yönetim diyeceksiniz. Beceriksiz, bereketsiz yönetimdir bu. Biz bunu açıkladın koro halinde başladılar: Siz hesap bilmiyorsunuz. Hesabını yaptım diyor Başbakan “Yıllık tutar 24 milyar dolar tutar” diyor. Ben de hesabı yaptım. Hesap makinesi kullanan ilkokul öğrencisi bile bu basit hesabı yapar. Hesap bilmiyor. Önce hesabı bil dört işlemi bil. Kerrat cetvelini de öğrenememiş. Öyle anlaşılıyor. Matematik hayatın kendisidir. Matematiği bilmeyen bir insan ülkeyi yönetemez. Bunu yapamayan bir insan ülkeyi yönetemez. Köşe yazarlarına sesleniyorum. Başbakanın nasıl yanlış hesap yaptığını okuyucularınıza anlatır mısınız. Anlatırsanız sizi alkışlarım. Anlatmazsanız kusura bakmayın size yandaş yazar diyeceğiz. Başbakan aile ile kişiyi de karıştırıyor. Biz aileyi hesap ediyoruz o bütün kişileri sayıyor. Ama kendisine sesleniyorum CHP Genel Merkezi’ne gelirse kendisine projemizi anlatırım.

BİR DE İTİRAF YAPIYOR

Başbakan bir de itiraf yapıyor. Hiç beklemezdim. Diyor ki “siz 12 milyon yoksulu hesaplamışsınız ama bir de kayıt dışı yoksullar var.” Ülkenin başbakanının itirafını görüyor musunuz. Biz o kayıt dışı yoksulları da hesapladık ama onun haberi yok. 13,5 milyon yoksulu dikkate aldık ve hesabımızı öyle yaptık. Biz yoksulun derdini kendi derdimiz olarak kabul ediyoruz. Biz hesabımızı kayıt dışı yoksulları da hesaba katarak 15 milyon 645 bin kişi üzerinden yaptık. Ben binlerce kişinin girdiği sınavda 3. olarak hesap uzmanı oldum. Benim mesleğim hesap uzmanlığıdır. Başbakan çıksın kendi mesleğini söylesin bakalım.

KÖŞE NASIL DÖNÜLÜR ONU BİLİRLER


Biz hesabı yaparken üniversitelerle de görüştük. Bizim ağzımızdan çıkan rakamlar 7-8 kez hesap edilmiş rakamlardır. Onlar gibi kürsüde yapılan hesaplar değildir. Onlar neyi bilirler. Onlar köşe nasıl dönülür onu bilirler. Hayali ihracattan raporu olanı meclise getirmesini bilirler. Vatandaşlarımdan özellikle istirham ediyorum bize güvenini. Biz ne söylediğimizi biliyoruz. Yeter ki bu ülke namuslu yönetilsin, düzgün yönetilsin. Bunların bir mahareti var. Bunlar milletin gözünü boyama konusunda. Kendi TV’leri gazeteleri var. Buralara çıkanların bazılarına da Profesör diyorlar.

HALKI KANDIRMASINLAR

Bakın biz söylemesek Başbakan kayıt dışı yoksulluğu itiraf etmeyecekti. Halkın kandırmasınlar. Halk günlük yaşamına baksın. Memnunsa gitsin AKP’ye oy versin. Ama günlük hayatından memnun değilse şapkayı önüne alıp biraz düşünsün. Devletin borsu 148 milyar dolarda 306 milyar dolara çıkmış. Kişi başına kamu borcu, devlet borcu, 2249 dolarda 4 bin dolara çıkmış.

VATANDAŞI HORTUMLAYAN PARA

İç borç stoku 149 milyar liradan 352 milyar liraya çıkmış. 80 yılda ödenen faiz 135 milyar lira, 8 yılda ödenen faiz 408 milyar liraya çıkmış. Bu faizi milletini fakir fukarası ödedi. Şirketlerin kredi borcu 56 milyar liradan 377 milyar liraya çıkmış. İşsizlik oranın söylemiyorum zaten. 80 yılda verilen cari açık 57 milyar dolar, 8 yılda verilen cari açık 210 milyar dolar. Sıcak para, yani kumar oynanan, vatandaşı hortumlayan para 6 milyar dolar. Şimdi 113 milyar dolar.

BU LİSTEYİ ONUN BOYNUNA ASARIM

Tüketicilerin bankalara borcu 2002’de 6 milyar lira. Şimdi 180 milyar lira. İcra dosyası 10 milyondan 17 milyona çıkmış. Cezaevindeki utuklu ve hükümlü sayısı yüzde yüz artmış. Ve bunlar diyor ki “Biz ekonomiyi iyi yönetiyoruz”. Çıkasın desin ki Recep Tayyip Erdoğan, “Bu rakamlar yanlıştır.” Bu listeyi onun boynuna asarım. Biz halkın partisiyiz. Halk için çalışacağız. Halkın geleceğe güvenle bakmasını sağlayacağız. CHP işçinin, çiftçinin, işsizin, esnafın, memurun, sanayicinin partisidir. CHP hortumcuların köşe dönücülerin partisi değildir. Hortumcu CHP kapısından içeri adım atamaz. Bu verdiğimiz 600 lira kime yarayacak biliyor musunuz. Bu para sadece yoksul ailenin değil bakkalın da güvencesi olacaktır. Para tepede faiz peşinde dolaşmasın diyoruz. Yoksul bakla gitsin alışveriş yapsın diyoruz. Bakkal kazanırsa sanayici de kazanacak çünkü o da bakkala mal satacak. Kadınlarımıza sesleniyorum: size seçme seçilme hakkını getiren CHP’dir. Şimdi ikinci önemli bir adım atıyoruz. Ekonomik güvence sağlayacak olan da CHP o0lacaktır. Kadınlarımızın evi CHP’dir.

BAŞBAKAN’IN YÜREĞİ YİNE HOPYALACAK

Başbakan’ın yüreği yine hoplayacak ama şuna da söylüyorum, evinde doğalgaz varsa doğalgazın bir kısmını bedava vereceğiz. İçi taş dolu kömür vermeyeceğiz. Yoksul ailenin eğitim masraflarını da devlet karşılayacak.

VAN DENİZİ KENARINDAYDIK


Aile Sigortası mutlu aileyi yaratmanın güvencesidir. Hafta sonu 3 gün Van’daydık. Van Denizi’nin kenarındaydık. Toplantıya 100’e yakın kişi katıldı. Bizi nasıl görüyorlar. Bölgeden neden oy alamıyoruz. Yanlış algı varsa bunu nasıl değiştiririz. Ülkemizin her yerine çağdaşlığı götürmek istiyoruz peki bu kopuklu neden. Bunları tartıştık. Sadece doğu ve güneydoğuyu tartışmadık. Türkiye’yi tartıştık. Toplantıya katılanların ağırlığı CHP’li olmayanlardı. Şunu anladım arada bir sağırlar diyalogu oluşmuş. Biz bir şey söylemişiz anlatamamış. Onlar bir şey söylemiş biz anlamamışız. CHP’den beklentileri ne onu öğrenmek istedik. Bunu da kendi aramızda oturduk tartıştık. Kürt sorunun da tartıştık. Bir gerçek daha ortaya çıktı. Biz olaya doğu ve güneydoğu sorunu olarak bakıyoruz. Olay sadece Kürt sorunu değil. Ekonomik sorunlar, faile meçhuller, mütedeyyin insanların sorunu var, kadına şiddet sorunu var. CHP’nin örgütlenme sorunu var. Olaya böyle bakınca olay bizim düşündüğümüz gibi bir 3. yol sorunudur. İnsana saygıyı başımızın üzerinde taşıyacağız.

DELİKANLI OLACAKSIN ADAM OLACAKSIN

Bir başka önemli konu daha... Her insanın hayatında kusurları olabilir. Efendim ben aile sigortasını açıklarken o kalabalıkta ters merdivenden indim diye Başbakan, bunu alıyor ağzına ve eleştiri konusu yapıyor. O kalabalıkta aşağıya ineceksiniz ve acele bir yere yetişeceksiniz. Duran bir merdivenden yönlendirdiler ve süratle aşağıya iniyoruz. Dediğim gibi yanlışlarımız ve eksiğimiz olabilir. Ama ben sormak istiyorum. Sayın Başbakan sen bir ata bindin, atı dört kişi tutuyordu, sen o beygirin üstünden düştün. Biz sana bir şey dedik mi? Sen ilacını aldın veya almadın, ya da hapının dozunu fazla kaçırdın, arabada kaldın balyozla aracının camını kırdılar ve seni dışarı çıkardılar. Biz bir şey dedik mi? Bir de o balyozla vekilin poz verdi, bir şey dedik mi? Futbol oynarken sağ kolunu kırdın, benim bildiğim top ayakla oynanır. Nasıl kırdın? Senin milletvekillerin yanlış gösterdiğin haritaya alkış tuttular. Ve senin bir bakanın 'Hz. Muhammed'e dedim ki' diyerek cümleye başladı ve yüzünü kapadı... Bir şey söyledik mi? Ve senin korumalarından bazıları arabalarını çaldırdılar. Şimdi bu kazalar bu kadar fazlayken benim bindiğim merdiveni diline doladın. İnsanda biraz halk olur, insan biraz adam olur adam olur, dürüst olur! Sen Kasımpaşa'yı da perişan ettin. Bütün bunların üzerine Ben Van Denizi demişim. Ülkesinden habersiz bir Başbakan ilk defa görüyorum. Yahu Vanlılar Van'a zaten Van Denizi derler. Cehalet desem biraz kaba kaçacak. Kimyan bozulmuş senin! Ne dedik, delikanlı olacaksın, adam olacaksın, ufak işlere uğraşmayacaksın. Ve demiş ki, 'Van Denizi dediler bunların kılavuzu kim?' Benim kılavuzum Van halkı!